Mr.Park || {Jikook}✅

~ 3.6 ~

Bölüm Şarkısı: Katy Perry -E.T

Tüm çiftler yemekler yendikten ve bebekler uyuduktan sonra kutu oyunları oynamak için salonda buluşmuştu. Namjoon bir şeyler içmeyi teklif ederken Seokjin eşine katılıp mutfağa gitti ve onuda peşinden sürükledi. Onlar birlikte içkileri hazırlarken, Yoongi ve Hoseok telefonda birbirlerine bir şeyler gösterip gülüşürken Jimin etrafına baktı. Tanıştıkları ilk gündeymiş gibi hissediyordu. Jungkook karşısında telefonuyla ilgilenirken bir saniye bile kendisine bakmıyordu. Taehyung, Seokjin ve Namjoon'un yanına gidip içkileri hazırlamalarında yardım ediyordu. Rose ise tıpkı kendisi gibi ilk kez bu ortamda bulunuyormuş gibi herkesi inceliyordu. Kollarını göğsünde birleştirip arkasına yaslandı ve derin bir nefes doldurdu ciğerlerine. Jungkook bakışlarını telefonundan çekip eşine döndürdüğünde göz göze geldiler. Jimin ifadesizliğini korurken Jungkook kaşlarını sorgular ifadeyle kaldırdı. Jimin omuz silkip yerinden kalktığında Jungkook elindeki telefonu kapatıp ayaklandı.

Jimin kalacakları odada uyuyan Yurin'in yanına gidip onu kontrol ederken Jungkook'ta içeriye girip kapıyı kapattı. Jimin eşinin geldiğini bildiği için tepki vermeden durmaya devam ettiğinde bu Jungkook'u sinirlendirdi, yüzüne bile bakmıyordu.

"Hayırdır Park?"

Jimin gözlerini devirerek sessizliğini korudu, eşinin kendisini göremediğini ve sinirlendirdiğini biliyordu. Jungkook sinirle kollarını göğsünde kavuşturup duvara yaslanınca Jimin, Yurin'i izlemeye devam etti.

"Sana konuşuyorum Jimin."

"Umrumda gibi mi görünüyor?"

".."

"Hayret, konuştuğun kişiyi bırakıp nasıl gelmeye cüret ettin? Oysa gayet memnun görünüyordun."

Jimin kollarını kollarını tıpkı eşi gibi göğsünde birleştirdiğinde gözlerini kızından ayırmıyordu. Jungkook derin bir nefes alırken, Jimin dudaklarını yaladı.

"Başkası mı var Jeon?"

Jungkook sessizliğini korurken bu kez sinirlenen taraf Jimin'di. Daha doğrusu sinirlenmekten çok kırılıyordu ve fark ettirmemek pahasına eşini kırabilirdi.

"Sana konuşuyorum."

"Umrumda gibi mi duruyor?"

"Sen.. sen bunu nasıl yaparsın. J-jungkook.."

Jimin dolu gözleriyle eşine doğru döndüğü sırada eşi tam dibinde duruyordu ve burun burunaydılar. Jungkook eşinin yüzünü ellerinin arasına alıp dudaklarını dudaklarına kapattığında Jimin'in dolu gözleri akmaya başlamıştı. Pes edip eşine karşılık vermeye başladığında kapıları tıklatıldı, Jimin hızlıca Jungkook'u ittiğinde içeriye Rose girdi.

"Hey, iyi misiniz?"

"İyiyiz."

"Oh, pekala. Sizi bekliyoruz."

"G-geliyorum."

"Geliyoruz(!)"

Jimin, Yurin'i son kez kontrol edip Rose ve Jungkook'tan önce odadan çıkarken Rose kaşlarını çattı.

"Ona neler oluyor?"

"Başkası olduğunu düşünüyor."

"Ne?"

"Onu aldattığımı düşünüyor."

Rose şaşkınlıkla dudaklarını araladığında Jungkook cebinden çıkardığı telefonunu açıp kuzeninin yüzüne tuttu. Rose aşırı parlaklık yüzünden yüzünü buruşturdu ve bir kaç adım geriledi. Gördükleri yüzünü yumuşatıp gözlerinden adeta kalp fışkırmasını sağlarken Jungkook ekranı kapatıp yeniden cebine koydu.

"Bunları Min-Seok oppa mı çizdi?"

"Sadece çizmekle kalmadı, düğün albümü yapmış bize. Jimin'e süpriz yapmam için bana yardımcı oluyordu."

Rose dudaklarını büzüp Jungkook'a sarıldığında Yurin sesler çıkarmaya başladı. Jungkook gülümseyerek kuzeninden ayrıldığında Rose, Yurin'e yaklaştı.

"Kıskandı mı yoksa bana mı öyle geldi?"

"Hissediyor, ne yaparsam hissediyor ve huzursuzlanıyor."

Rose gülümseyerek başını salladığında Jungkook kızını kontrol edip kapıyı aralık bırakarak kuzeniyle beraber odadan çıktı.

-
-
-

İçkiler ve oyun hazırlandıktan sonra herkes çember oluşturarak oturdu. Jimin bilerek Jungkook'tan uzakta oturmuştu.
"Doğruluk mu? Cesaret mi?" oynayacaklardı, Jimin çocukça diye düşündü.

"Hazır mısınız?"

"Evet!"

"Hayır?"

Namjoon göz devirirken Hoseok şişeyi çevirdi. Yoongi ve Jimin arasında dururken Jimin gözlerini devirdi. Yoongi soracak, Jimin cevaplayacaktı.

"Söyle bakalım Jimin. Doğruluk mu? Cesaret mi?"

"Doğruluk."

"Taehyung ile öpüştüğünde ne hissettin?"

-
-
-

•Kaosss :P