•Bölüm şarkısı (Tolga Sarıtaş-Duymak İstiyorum)
Bahçeden içeriye neşeyle adım attıktan sonra durdu Yoora, derin bir soluğu ciğerlerine çekmeliydi. Yeni bir Yoora olmuştu yattığı hastane sayesinde. Tüm kötülüklerden arışmıştı, bir bebek gibi hissediyordu. Herkesten özür dileyecekti, zira olması gereken buydu.
Omzundaki çantasına sıkı sıkı tutundu ve yüzüne sempatik sayılacak bir gülümseme yerleştirdi. Yumruk yaptığı elini kapıya hafifçe vurdu ve bekledi.
Kapıyı açan kız kardeşi Rose'idi. (Taehyung ve Rose'nin evlendiğini öğrenmişti, hatta Jungkook ve Jimin'inde. Hep birlikte ortak bir eve sahip olduklarını da.) Rose şaşkınlık içerisinde kardeşine bakarken içeriden Jimin'in neşeli sesi duyuldu.
"Kim geldi Rosie?"
Rose yutkundu ve Yoora'ya bakarak cevap verdi.
"Y-Yoora geldi oppa."
"Merhaba Roseanne."
"M-merhaba Yoora. Geçsene?"
"Rahatsızlık vermek istemiyorum"
Rose hala gergin bir ifadeyle Yoora'ya bakarken Jungkook gülerek bahçe kapısından girdi. Elinde bir kaç poşet ve peşinde sürünerek gelen Namjoon, Yoongi ve Taehyung vardı. Yoora seslere doğru dönünce Jungkook gelen kişiyi değişmiş bedenine rağmen tanıdı ve gülüşü soldu. Kısa siyah saçları, ufak dudakları, çekik gözleri, beyaz teni ve yuvarlak gözlükleriyle karşısında duran kışı Yoora'idi. Jungkook'un burnu sızladı bir an. Yoora'yı 2 yılı aşkın bir süredir görmüyordu, Yoora bir akıl hastanesine kaldırılmıştı. Tereddütle kapıya yaklaştı ve önce Yoora'ya ardından Rose'ye baktı.
"Bir sorun mu var Rose-ah?"
"Hayır Jungkook-shii. Yoora z-ziyarete gelmiş. Hadi geçin hep birlikte."
-
Yemek boyunca kimse konuşmamış, herkes kendi kendine yemeklerini yemişti. Yoora başını tabağından kaldırıp önce karşısında oturan Jimin ve Jungkook'a hemen ardından Rose ve Taehyung'a baktı. Derin bir nefes aldı, artık konuşmalıydı.
"Neden bir anda geldiğimi, burada ne işim olduğunu soruyorsunuzdur kendinize. Ya da birbirinize. Bilmiyorum. Bildiğiniz gibi çevrem yüzünden zor bir dönem geçirdim ve rehabilitasyon merkezine yatırıldım. Yeni bir karakter, yeni bir çevre, yeni bir imaj kazandım."
Burukça gülümsedi.
"Yaptıklarımın çoğunu bilinçsizce yaptım. Jimin ve Jungkook'un yeni yeni bir araya geldiği dönemlerde kendimden geçmeye başlamıştım. Jimin'e ettiğim hakaretlerin hiç birini bilerek söylemedim. Üzgünüm Jimin hyung. Ah bir de sizi tebrik ederim."
Baş selamı verip gülümsedi ve Rose'ye döndü.
"Sana gelirsek, tamam seni normal şartlarda bazen kıskanıyor, sahip olduklarına sahip olmayı istiyordum. Ama senin gibi görünmeye başlamamın tek sebebi sasaenglerin ve çevremdi. Tehdit ediliyordum, ciddi anlamda. Aranızdan hiç birine kendi isteğimle zarar vermedim. Hepinizden özür dilerim."
Başını yeniden eğdi.
"Bana bir şans daha verir misiniz?"
..
Bahçedeki masayı toparlamayı bitirip yeniden bahçeye çıktı Yoora. Temiz hava, ona yeniden şans veren kız kardeşi, kuzeni ve onların arkadaşları kendisini iyi hissetmesine yol açmıştı. Minnetle kardeşine bakıp gülümsedi, kendisini bekleyen tehlikeden habersizdi.
Kendisine gülümseyen kardeşinin yüzü bir anda gerilmiş ve dudakları aralanıp kaşları çatılmıştı. Bir şey söyleyeceği sırada sırtına saplanan keskin acıyla yüzünü buruşturdu ve elini sırtına götürdü.
Görüşü bulanıklaşırken Rose'nin çığlıkları kulağına ulaştı, arkada bağıran birisi daha vardı. Eun Mi.. burayı nasıl bulmuştu?
"Bunu nasıl yaparsın Mingyu. Aman tanrım ona nasıl bunu yaparsın. Yoora aç gözlerini ne olur!"
Eun Mi bir kaç kez Yoora'yı sarsıp dururken Jungkook Yoora'yı kucakladı ve koşarak evden çıktı..
-
Ancak bu kadar oldu. İdare edin ve vote ile yorumu eksik etmeyin. Belki sınır koymalıyım ha? İyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr.Park || {Jikook}✅
Fanfiction"Kardeşimin ölümüne sebep olanın hayatını sonlandırdım." Mpreg. Mr. Jeon'un devamıdır! @rossieyl'e ithafen🌿