Bölüm Şarkısı: Eyes Closed- Rose (Cover)
Jimin apar topar eşyalarını küçük bir valize yerleştirip ağzını kapattı. Jungkook gelmeden gitmesi gerekiyordu. Valizi eline alıp koşarak odasından çıktı ve merdivenleri indi. 5 dakika içinde Yurin ve Jungkook evde olacaklardı, Jungkook, Bayan Oh'un evinden Yurin'i almaya gitmişti, bu Jimin için iyi bir fırsattı. Telefonunu uçuş moduna alıp evden çıktı ve kapının önünde önceden çağırdığı taksiye bindi. Taksi hareketlenmeden Jungkook'un arabası kapının önünde durdu. Jimin titremeye başlarken Jungkook kapıdaki taksiyi görerek kaşlarını çattı. Yurin'i almadan arabadan inip taksiye doğru yürüdü. Jimin'i ve yanındaki valizi görerek duraksadı. Taksiciye camı açtırıp içeriye doğru eğildi.
"Nereye Jimin?"
Jimin sustu, konuşamadı. Kelimeler boğazında düğümleniyordu. Anlatamazdı, yeniden aynı şeyi yaşayamazdı.
"Jimin nereye?"
Jungkook kapıyı açıp Jimin'i bileğinden tuttu. Hızla Jimin'i taksiden indirip şöföre para uzattı ve valizi aldı. Taksici hızla oradan uzaklaşırken Jungkook'un gözleri öfkeyle Jimin'e döndü.
"Ne sikim yapıyorsun sen?"
"Jungkook, bileğim."
Jimin acıyla inlerken Jungkook valizi yere fırlattı ve Jimin'i belinden tutup kendine çekti. Çiftin bedenleri birbirine yaslanırken Jimin ağlamaklı ifadesiyle Jungkook'a baktı. Daha fazla devam edemezdi, kimseye ayni acıyı çektirmek istemiyordu.
"Jungkook bırak beni."
"Ne istiyorsun? Amacın ne senin?"
"Bırak beni Jungkook, bırak!"
Jimin ağlamaya başlarken Jungkook'un siniri hafiflemeye başladı. Jimin'i ağlarken görmek canını acıtıyordu.
"Jungkook.."
Jungkook sesini çıkarmadı ve derin bir nefes aldı.
"Jungkook bırak gideyim, ne olur bırak."
"Neden gideceksin? Nereye gideceksin?"
"Söyleyemem, lütfen bırak."
Jimin hıçkırdığında Jungkook onun başını göğsüne yasladı ve saçlarını okşadı.
"Jimin, güzelim anlat. Ne oldu?"
"Jungkook ben.. daha fazla devam edemem."
"Neye Jimin?"
Jimin burnunu çekip başını Jungkook'un göğsünden ayırdı, gözlerini gözlerine kenetleyip dudaklarını yaladı.
"Ayrılmak istiyorum."
-
-
-Sehun'un Yurin'i alıp gitmesinin üzerinden 1 saat yeni yeni geçmişken Jungkook sinirini atamamış tüm evin altını üstüne getirmişti. Jimin öylece koltukta oturup sevdiği adamın sinirli halini izlerken ağlamaktan başka bir şey yapamıyordu. Jungkook bağırıp çağırıyor, ağlıyor ve etrafı dağıtarak Jimin'e neden ağladığını soruyordu. Jimin ise bir cevap vermeyerek öylece duruyordu. Jungkook eline Yurin, Jimin ve kendisinin olduğu fotoğraf çerçevesini alıp Jimin'in ayaklarının içine attı. Çerçeve tuzla buz olurken Jimin'in gözlerinden bir yaş daha aktı. Jungkook hıçkırıklarının arasından yeniden bağırmaya başladığında Jimin irkildi.
"Bizi, ailemizi böyle bir hale getirmek mi istiyorsun? Küçücük bir kız çocuğunu böyle ortada mı bırakacaksın? Ne deyeceğim ben ona ilerde? Baban bizi bırakıp gitti, artık devam edemiyormuş mu? Bana bir cevap ver, ağlama, lanet olsun! Neden ağlıyorsun? Üzüldün mü? Böyle olmasını istemiyor muydun?"
Jimin ayağına giren cam parçasını çıkarıp yerdeki diğer cam parçalarının yanına bıraktığında bacağından kanlar akmaya başladı. Jungkook ağlayarak salondan çıktığında Jimin elini yerdeki fotoğrafa uzatıp onu kırık parçaların içinden aldı. Bu hareketle kalbi acımıştı, böyle olmasını kendide istemiyordu. Ama bir kez daha ayni tehlikeye giremezdi. Jungkook elinde sargı bezi, pamuk ve ilaçlarla geldiğinde Jimin hıçkırdı. Jungkook'un böyle davranması ondan ayrılmasını zorlaştırıyordu. Jungkook koltuğa oturup Jimin'in kanayan bacağını kucağına çekti. Kanayan yeri su ve pamukla temizledikten sonra yaraya küçük öpücükler bıraktı. Öpücüklerinin arasından sıcak nefesiyle Jimin'in bacağına fısıltılarla konuşuyordu.
"Özür dilerim. Özür dilerim. Böyle olsun istemedim, özür dilerim Jimin."
Son kez küçük bir öpücük bıraktıktan sonra yaraya ilaç sürüp sargı beziyle sardı. Jimin'i kendine çekip bedenlerini birbirine yaslarken burnunu çekti, gözlerinden yaşlar akmayı bırakmıyordu. Saçlarını okşayıp ufak öpücükler bıraktı, Jimin ise sarsılarak ağlıyordu. Öyle olmasını hiç ama hiç istememişti.
"Neden Jimin? Neden?"
"Sorma Jungkook, boşanmak istiyorum."
Jungkook bir şey söylemedi, Jimin ise sessizce ağlamaya devam ediyordu. İkiside birbirlerine usulca sokulup beraber ağladılar, sakinleşene kadar böyle olmalıydı. Jimin eşinin göğsünde uyuya kalana kadar ağladı, Jungkook'un elleri bir kez olsun yumuşak saçlardan ayrılmadı. Birlikte uyudular, saatler geçti, gündüz geceye, göz yaşları birbirine karıştı. Kalpleri son kez birbirine değdi.
-
-
-•Görüşürüz :P
![](https://img.wattpad.com/cover/173030466-288-k77511.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr.Park || {Jikook}✅
Fanfiction"Kardeşimin ölümüne sebep olanın hayatını sonlandırdım." Mpreg. Mr. Jeon'un devamıdır! @rossieyl'e ithafen🌿