~ 1.5 ~

1K 76 11
                                    

Billie Eilish-I don't wanna be you anymore ~BÖLÜM ŞARKISI!

Jimin ve Jungkook Han nehrinin kenarında getirdikleri piknik örtüsünün üzerinde pineklerken Jungkook bir şarkı sözü bıraktı kuş cıvıltıları arasına. Eşi ile kelime oyunu yapacaklardı.

"But I know you tell well."
(Ama ben seni çok iyi tanıyorum.)

Jimin omuzlarını dikleştirerek yaslandığı bedenden doğrulup ona doğru dönerek yüzlerini aynı hizaya getirdi.

"Was I made from a broken mold?"
(Ben kırık bir kalıptan mı yapıldım?)

"Tell the mirror what you know he's heard before."
(Aynaya onun daha önce duyduğunu bildiğin şeyi söyle.)

"If teardrops could be bottled, there'd be swimming pools filled by models."
(Eğer göz yaşları şişelenebilseydi, mankenlerle dolu yüzme havuzları olurdu.)

"Kind of mood that you wish you could sell."
(Satmak isteyeceğin gibi bir ruh halindesin.)

"Only you know the away that I break."
(Sadece sen nasıl kırıldığımı biliyorsun.)

"Told a tight dress is what makes you a whore"
(Dar bir elbisenin seni fahişe yaptığını söyledin.)

"We've made every mistake"
(Biz her hatayı yaptık.)

Jungkook derin bir nefes alıp gözlerini eşinin gözlerine çıkardı. Dudakları arasında milimler vardı, her kurdukları cümlede birbirlerine sürtünüyordu. Jimin eşini beklemeden bir cümle daha kurdu.

"If "I love you" was a promise, would you break it, if you're honest?"
(Eğer "seni seviyorum" bir söz olsaydı dürüstsen, bozar mıydın?)

Jungkook zaman kaybetmeden eşinin dudaklarına kapandı ve onu aşkla öptü. Bu dürüst olduğunu söyleme şekliydi. İçinde, bir yerlerde kendisine bile ağırlık yapmaya başlayan, vücudunda dolup taşan aşkını dudaklar yoluyla eşinin içine akıttı. Öyle özlem, öyle aşkla öpüyordu ki eşini.. nasıl anlatılırdı bu?

Eşinin dudak nemlendiricisi Jungkook'un dudaklarına bulaştığında dudaklarını yaladı Jungkook. Vişne gibiydi tadı, tıpkı eşinin tadı gibi. Etrafına yavaşça göz gezdirdi Jungkook, papatyaların içinde oturuyorlardı fakat eşi vücudundaki lavanta kokusunu tüm ormana yaymış gibiydi. Koskoca Han nehri bile lavanta kokuyordu. Ya da tüm bunların hepsi eşi dibinde olduğu için öyle hissettiriyordu Jungkook'a.

-

El ele gülüşerek evlerine giren çifti Bay ve Bayan Jeon karşıladı. Jimin'in bir anda yüzündeki gülümsemesi donmuş, kan dolaşımı durmuştu. Kas katı kesilmiş, Bay ve Bayan Jeon'a bakıyordu.

"Anne, baba? Hoş geldiniz?"

"Hoş bulduk Jeongguk."

"Geleceğinizi haber verseydiniz bir şeyler hazırlar, bu kadar geç dönmezdik."

"Yoora'nın cenazesindeydik, ev uzak olunca haliyle buraya geldik. Rahatsız olmazsınız değil mi?"

"Ah, hayır. Lütfen rahatınıza bakın."

"Jimin'in nesi var, o iyi mi?"

Jimin'in aklına Yoora geldiğinden beridir kas katıydı. Gözlerini bile kırpmıyordu. Gözleri dolu dolu olunca Jungkook iç çekti ve annesine daha sonra konuşacaklarını gevelemesinin ardından eşini sürükleyerek odaya çıkardı.

Jimin omuzlarını düşürüp yatağa oturduğunda gözleri karşıda, düğün fotoğrafları olan duvara sabitledi. İç çekti ve göz yaşlarını bıraktı. Jungkook ağlayan eşinin pijamalarını giydirip yatağa yatmasına yardımcı oldu. Kendiside giyindikten hemen sonra eşinin yanına yerleşti ve belinden sarıldı. Başı eşinin boyun girintisinde kokusunu solurken Jimin burnunu çekti, sessizce ağlıyordu ve Jungkook farkındaydı. İçini dökmesine izin vermişti. Her şey üst üste geliyordu ve Jimin kendisinin hassas olmasının dışında hamileydi ve ruh hali çabuk değişiyordu. Titrek sesiyle konuştu, Jungkook'un kendisini duymadığını düşünüyordu.

"Y-Yoora gitmesin diye tanrıya yalvardım Jungkook-ah. Bebeğimden alıp Yoora'ya vermesini istedim. "Söz isyan etmeyeceğim" dedim. Yoora bizden gitmesin istedim, ailesine yeniden kavuşmuşken yeniden kaybetmesini istemedim."

İç çektikten sonra devam etti, eşi sessizce dinliyordu kendisini.

"Tanrı Yoora'dan alıp bebeğimize verdi. Bebeğimiz bizimle olduğu için çok şanslıyız fakat Yoora gerçekten değişmişti. Bunu ışık saçan gözlerinden anladım. O yaşamayı hak ediyordu Jungkook. Ona bunu yapanları kendi ellerimle öldürmek istiyorum. Yoora, tıpkı Rose gibi.. tıpkı Rose gibi benim kız kardeşimdi."

-

Mr.Park || {Jikook}✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin