Bölüm Şarkısı: Chen-Beautiful Goodbye
Jimin küçük kızını odasında Bayan Oh'un yanına bıraktığında Yurin mızmızlanmaya başladı. Jimin ona küçük bir öpücük bahşedip kendi odasına geçti. Hızlıca hazırlanıp Hoseok ve Rose ile buluşması gerekiyordu. Ilık bir duşun ardından bornozuyla banyodan çıkıp odasındaki kıyafet dolabının karşısına geçti. Elindeki havluyla saçlarını kuruturken bir yandan da kıyafet seçmeye çalışıyordu. Sonunda siyah-beyaz, turuncu gömleksi bir üst ve siyah bir pantolon seçip giyindi. Ayna karşısına geçip beyaz yüzünü biraz renklendirdikten sonra saçlarını düzeltip çalan telefonuna cevap verdi.
"Evet hyung hazırım. Nerede buluşacağız?"
"-"
"Tamam hyung, geliyorum."
Cüzdan ve telefonunu alıp odasından çıktı ve Yurin'in odasına girdi. Uyuyan küçük kızına bir öpücük bahşedip sessizce odadan çıktı. Aşağıya inip mutfağa geçti ve Bayan Oh'a kısa bir bilgilendirme yaptı. Bayan Oh yapacağı yemekleri kısaca Jimin'e aktardıktan sonra Jimin teşekkür ederek evden çıktı. Bir alt sokaklarında bulunan kafede buluşacaklardı. Koşar adım Seokjin ve Namjoon'un evinin önünden geçerken adının seslenilmesiyle yavaşladı.
"Jimin-ah!"
"Hyung?"
"Nereye böyle?"
"Planladığımız işi halletmek için Rose ve Hobi hyung ile buluşacağım."
"Dikkatli ol ve yorulma!"
"Görüşürüz hyung!"
Jimin hızlıca kafeye girip Rose ve Hoseok'un oturduğu masaya ilerledi. Boş sandalyelerden birine oturup arkadaşlarıyla selamlaştı. Garson gelip sipariş sorduğunda ise soğuk bir limonata istedi. Gözlerini arkadaşlarında gezdirdi bir süre. Üçüde birbirine uygun giyinmişti. Rose turuncu, omuzları açık diz üstünde rahat bir elbise giyerken Hoseok, siyah bir tişört ve siyah bir pantolon giyiyordu. Siparişleri geldiğinde sohbetleri başladı. Alacakları mekan, yapacakları düzenleme, yaş grupları, eğitimler vs konuşulurken Jimin'in telefonu çalmaya başladı. Jimin aramayı cevaplayıp eşinin sesini kulaklarına dolmasına izin verdi. Kısa bir süre Jungkook'la konuştuktan sonra artık mekan bakmak için kalkmaları gerektiği kararına vardılar ve hesabı ödeyerek kafeden ayrıldılar. Evlerine çok uzak olmayan tüm mekanları inceleyip en büyük ve en güzel görüneni seçtiler. Geriye mekan için alınması gerekenler ve temizlik kalmıştı. Daha sonra ufak bir açılış ve davetler eşliğinde yazılmaları yapmayı düşündüler.
"Tüm işimiz bittiğine göre bugünlük bu kadar yeter. Yarın Seokjin hyung'ta bize katılacak ve alışverişe çıkacağız."
"Anlaştık. Görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz!"
"Görüşmek üzere."
Üçüde birbirlerine kısaca sarıldıktan sonra Jimin evine doğru yürümeye başladı. Hava güzeldi, ılık ve hafif rüzgar saçlarını birbirine karıştırıyordu. Güneşin batmasına çok az kalmıştı, gökyüzü harika bir renge bürünmüştü. Gülümsedi Jimin, günün en sevdiği saatlerinden biriydi. Kendini o kadar çok kaptırmıştı ki evin yakınındaki parka kadar yürümüş ve yanında duran arabayı fark etmemişti. Sürücü camı açıp başını çıkarana kadar Jimin hiçbir şeyin farkında değildi.
"Jungkook?"
Jimin derin bir nefes alıp elini kalbine götürdüğünde Jungkook gülümsedi ve binmesi için işaret verdi. Jimin eşine uyarak arabaya bindi. Jungkook camları kapatıp klimanın soğutması için beklerken Jimin arkasına iyice yaslandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr.Park || {Jikook}✅
Fanfiction"Kardeşimin ölümüne sebep olanın hayatını sonlandırdım." Mpreg. Mr. Jeon'un devamıdır! @rossieyl'e ithafen🌿