Mr.Park || {Jikook}✅

~ 5.3 ~ YoonSeok (F)

Bölüm Şarkısı: Kim Namjoon- Reflection

YoonSeok'a veda ettiğiniz tarihi yazar mısınız? 250819 / 23:04

Ve bir veda daha. Gittikçe sona yaklaşıyoruz. Göz bebeğim Mr Jeon' veda ettikten sonra sırada Mr Park'ın olması oldukça üzücü. Fakat başka ficlerde de buluşacağız. Mr serisinin bitiminde vedalaşacağız ama yeni ficlerimiz olacak, yazdığım diğer ficlerde bize eşlik edeceksiniz değil mi? YoonSeok ve ben, Hayat sizlere veda etmeye geldik. Sizi seviyoruz💜

Sonra koyacağım resimleri geçmeyiniz lütfen!

5 yıl sonra YoonSeok~

Hoseok Hwajin'i de giydirdikten sonra Hyoah'ın yanına yolladı ve duşa girdi. Bugün ikizlerin ve Jungsun'un doğum günüydü. Ayni gün doğan üç çocuğun doğum gününü her sene yaptıkları gibi birlikte kutlayacaklardı. Bu kez mekan olarak Jimin ve Jungkook'un evi seçilmişti. Hazırlıkları tamamen Jungkook üstlenmiş ve eşinin karışmasına bile izin vermemişti. Taehyung ve Rose Jungsun'u alıp Jiminlerin evine gitmek için yola çıktıklarında Jungsun peltek peltek heyecanla konuşarak anne ve babasına bir şey anlatıyordu. Rose oğlunun bu sevimli ve heyecanlı haline gülerken Taehyung'um telefonu çaldı. Arayan Hoseok'tu ve herkesin yavaşça toplandıklarını söylüyordu. Taehyung ve Rose'da oraya vardığında kutlama yavaşça başladı.

Hoseok eşine sarılmış etrafta koşuşturan 5 çocuğu izliyordu. Yurin'in peşinden koşan Hwajin ve onun peşinden koşan Hyoah, onları takip eden Jungsun ve Mingdae vardı. Onlar kendi çaplarında eğlenirken büyükler masada oturmuş sohbet ediyordu. Herkes Seokjin'in yeni doğuracağı bebek hakkında konuşurken Yoongi eşinin yanağını öptü ve gülümsedi.

"Biz de bir bebek daha mı yapsak? İkizler büyüdü."

Hoseok eşinin söylediğiyle kıkırdarken Jimin yanlarına geldi ve pastayı kesmelerini söyledi. Seokjin aşeriyordu belliki. Herkes onayladığında çocuklar pastanın etrafına toplanmış ve dileklerini tutup mumları üflemişlerdi. Herkes onları alkışladıktan ve kısa bir fotoğraf faslı olduktan sonra pasta kesilmişti. Hoseok ve Yoongi'de diğerlerine katılıp pastalarını yediler. Aralarında dönen sohbete katılıp oyun oynadılar. Kelime oyunu dönerken Jimin başladı.

"Hava"

"Kararmaya"

"Başladı"

"Sen"

"Yıldızları"

"Seyret"

"Ben de"

"Seni."

Rose hayranlıkla birbirine bakarak söyledikleri kelimeler için Hoseok ve Yoongi'ye bakarken ikili onları izleyenlerden habersizdi.

"İzninizle biz biraz ormanda yürüyüp gelsek?"

"Olur keyfinize bakın hyung."

"Kedileriniz Jimin'e ve bana emanet."

"Jungkook seni öldü-"

"Yoongi tamam hayatım. Hadi gidelim."

İkili el ele tutuşup Jimin ve Jungkook'un evinden çıktıktan sonra yakındaki orman yoluna ilerlediler. Ormandaki yürüyüş yolunda baş başa yürüyüp hava alacaklardı. Daha doğrusu Hoseok öyle sanıyordu. Yoongi sonunda ışıklandırmanın olduğu yürüyüş yoluna girdiğinde eşinin elini bıraktı ve derin bir nefes aldı. Birlikte sohbet ederek sonuna kadar yürüdüklerinde Hoseok artık sıkılmaya başlamıştı. Hava kararmaya başlamıştı ve güneş gittikçe kayboluyordu.

Sonunda denize kavuşan yolun sonuna geldiklerinde onları bekleyen sandala bakıp gülümsedi Yoongi. Her şey planladığı gibiydi. Saat Hoseok'un günün en sevdiği saatlerden biriydi ve ona huzur veren denizin yanındaydılar. Tatlı bir yürüyüş yapmışlardı ve baş başa huzurun tadını çıkarmışlardı. Yoongi önden kayığa binerek elini eşine uzattı ve binmesine yardımcı oldu. Birlikte oturup denizin ortasına kadar kürek çektikten sonra Yoongi eşinin ellerini tuttu ve yüzlerini yaklaştırdı.