•House of cards - Bts ||Medya||
~
Namjoon odasından kamerasını almak için merdivenlere giderken başını ovalıyordu. Gördüklerini arkadaşlarına anlatmamak için kendini zor tutuyordu, bu yüzden başı ağrımıştı. Merdivenlere gelip başını yerden kaldırdığında merdivenlerde uzanan Jimin'i görmesiyle kısık sesli bir küfür mırıldanıp bağırdı.
"Siktir.. Jimin!"
Seokjin koşarak içeriye girdiğinde peşinden Jungkook koştu. Gördüklerinin bir şaka olmasını diledi Jungkook, eşi merdivenlerde karnını tutarak yatıyordu. Gözleri kapalıydı ve kıpırdamıyordu. Büyük adımlarla merdivenleri çıkıp eşini yavaşça kucağına aldı Jungkook, hastaneye gitmelilerdi.
"N-Namjoon hyung.. a-araba, arabayı hazırla. Hastaneye, hastaneye gitmeliyiz. Çok acil!"
Namjoon koşarak dışarıya çıktığında Seokjin bahçedeki arkadaşlarına seslendi. Hep birlikte arabaları hazırlayıp pijama giymelerini umursamadan evden çıktılar. Jungkook korkuyordu, ölesiye korkuyordu.
~
Jungkook eşini doktorlara emanet edip yere çöktü, Dawon Busan'da olduğu için hızla oldukları hastaneye geldi ve Jimin'in yanına girdi. İşler karmaşık bir hal alıyordu, Rose korku içinde Taehyung'a tutunurken Yoongi Jungkook'un yanına çökmüş sakinleşmesini söylüyordu.
"Jungkook, korkma. İkiside iyi olacak. Dawon ve diğer doktorlar olumlu şeyler söyleyecek. Ağlama, ağlarsan ikiside çok üzülecek."
"Hoseok haklı Jungkook, ağlama."
"Y-Yoongi hyung. Jimin.. Jimin'e bir şey olursa ben ne yapacağım?"
"Bir şey olmayacak Kookie. Ağlama."
Yoongi güven verircesine Jungkook'a sarılırken hemşireler koşarak Jimin'in içinde olduğu odadan çıktı. Rose hemşirelerden birini tutup konuşmaya çalışırken Seokjin ne olduğuna anlam vermeye çalışıyordu. Namjoon cebinden bulduğu şişeyi çıkarıp salladı.
"Eun Mi. Eun Mi yaptı!"
"Ne diyorsun Joonnie?"
"Hepiniz beni iyi dinlemelisiniz, anlatacaklarım sizi korkutabilir."
"Ne oluyor Namjoon oppa?"
"Anlatacağım Rose. Dinleyin."
"Anlat Namjoon hyung."
"Kahvaltıyı Seokjin ve Rose hazırladıktan sonra aşağıya indim. Mutfaktan sesler geliyordu ama kimse olmadığına emindim. Mutfağa girdiğimde maskeli iki kişi vardı. Uzun saçları ve renkli gözleri olan bir kız vardı, minyon tipli.. tıpkı Eun Mi gibi. Yanında neredeyse benim boylarımda bir erkek vardı, yani yapısı tıpkı bir erkek gibiydi. Her neyse, ben mutfağa girdiğimde beni görüp koşarak kaçtılar ve bu şişeyi düşürdüler. Yemeklere bu şişenin içindekinden koydular. Sanırım sadece Jimin'in yemeğine koyabildiler ki sizde gördünüz Jimin'in tabağında hazırlanmış bir kaç yemek vardı ama bizim tabaklarımız boştu. Peşlerinden koştum ama yetişemedim, çok hızlılardı. Hepimiz kahvaltı yaptık ama sadece Jimin bu durumda. Sanırım Jimin'in bebeğini düşürmesi için bir ilaç yaptılar."
"Namjoon neden bizi uyarmadın?!"
"Bağırma Seokjin, hiç bir şeyden emin değildim."
Jungkook şok içinde karşısındaki duvara bakarken koridorda Mingyu göründü. Rose kendini tutamayıp bağırdığında tüm gözler Mingyu'nun olduğu tarafa döndü.
"Mingyu!"
"B-ben.. ben çok üzgünüm. Jimin iyi mi?"
"Onun adını nasıl ağzına alırsın şerefsiz orosbu çocuğu!"
Namjoon fısıltıya karışık sesiyle konuştu. Sadece Yoongi duymuştu.
"Bu o!"
Taehyung Jungkook'u durduramayıp geri çekildiğinde Mingyu yüzüne ağır bir yumruk yemişti.
"Önce Yoora, şimdi Jimin mi? Seni öldüreceğim orosbu çocuğu!"
Jungkook adete kükreyerek Mingyu'nun suratına yumruklarını indiriyordu. Rose'nin çığlığı ve Dawon'un odadan çıkışı herkesi durdurmuştu.
Jungkook sinirli ve dolu gözleriyle Dawon'a bakarken Dawon dudaklarını yaladı ve etrafındakilere baktı.
"Park Jeon Jimin ve bebeği.. "
-
•Kaoss.
Yorumları bekliyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr.Park || {Jikook}✅
Fanfiction"Kardeşimin ölümüne sebep olanın hayatını sonlandırdım." Mpreg. Mr. Jeon'un devamıdır! @rossieyl'e ithafen🌿