"Bu çocuk sürekli neden sana yaklaşmaya çalışıyor ve neden arabaya binerken yanına gelmeye çalıştı?"
"Bilmiyorum ki hyung, cidden sinir bozucu. Büyük ihtimalle bana oynadıkları bir oyun bu."
"Bu çocuk senden-"
Mark hyungun imalı bakışları üzerine ne diyeceğini anlamıştım ki hemen onu susturdum.
"Ee hyung? Sevdin mi Dong Min'i?"
İmayla sırıttıktan sonra yanıtladı beni.
"Sevdim. Çok tatlı bir çocuk. Gerçekten dediğin kadar varmış."
***
Cuma günü olduğunda olayın siniri hâlâ üstümdeydi aslında. Onlar kim oluyordu ki benim kimle yakın olup olamayacağıma karışabiliyorlardı. Dong Min'e de karışmaya hakları yoktu.
Sinirimi tüm gün belli edecek hareketlerden asla çekinmedim. Hatta okul başladı başlayalı gün içerisindeki duygumu en çok bu kadar belli etmiştim. Bunun farkındalardı. Sürekli iğneleyici bakışlar atıyor, arada da küçük küçük laflar atıyordum.
O gün sinirimin farkında olacaklardı ki ne Dong Min'e ne de bana yaklaştılar. Keşke her zaman böyle olsalardı ama beni rahat bırakmayacaklarının farkındaydım. En azından Dong Min'e bulaşmasalardı iyi olurdu.
***
Pazar akşamı instagramdan Jungkook'un beni takip ettiğini görmüştüm. Tabii ki geri takip etmemiştim. Instagramda aktif biriydim aslında ancak Tayland'da çekildiğim tüm fotoğrafları arşivlemiştim.
Kore'ye geldiğimden beri ise şaşırtıcı derecede sadece 4 tane fotoğraf atmıştım. Jungkook'un amacı neydi anlamamıştım ama hepsini beğenmişti.
256 beğeni
bambam97_ 🌴🌴🌴18 yorumun tümünü gör
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE YOU - YUGBAM
Fanfiction"Hoş geldin Kunpimook Bhuwakul, iyi anlaşacağımıza eminim."