②③

397 64 6
                                    

BamBam'in Ağzından

O akşam Mark hyung geldiğinde bana gelen kutuyu ona anlattım. Bir süre kutu ve içindekilere baktıktan sonra bana bir şey olmayacağını söyledi.

Benim en sevdiğim şeyleri Mark hyung dışında kimsenin bilmediğini düşünüyordum ama bir kutu içinde bunları bulunca tabii ki garipsemiş ve şaşırmıştım. Kötü bir amaçla koyulduğunu düşünmesem de kutuyu kaldırmıştım. Kimin koyduğunu merak etmiştim.

Ertesi gün ateşim daha da düşmüş olsa da hâlâ kendimi hasta ve yorgun hissediyordum ancak okula gitmem gerektiğini de biliyordum. Üstelik yoğun bir gündü ve kaçırdığım her ders benim için zarardı.

Ağlana ağlana kalktıktan sonra her zaman yaptığım o uzun hazırlanma sürecini bile yaşamamıştım. Umursayamamıştım bunu. Duş alıp üstüme kıyafetlerimi geçirip saçlarımı acele ile kurutup kendimi evden dışarı atmıştım.

Yolda da ağır ağır ilerlemiştim ancak vaktinden önce okula varmayı da başarmıştım. Sınıfa vardığımda artık Yugyeom'un arkada tek oturduğunu farketmiştim, Mi Sun ise Jungkook'un yanındaydı. Düşünmek istemiyordum, kendime engel olmaya çalışarak sırama geçtim. Dong Min doğal olarak neden gelmediğimi ve böyle olduğumu sorgulamıştı, ben ise hasta olduğuma dair bir şeyler söyleyip geçiştirmiştim.

Ders saati geldiğinde bir nebze daha rahatlamış olsam da hasta ve çökmüş hâlimle ders dinlemek tamamen eziyet gibi geliyordu. Tek avantajım ise ders saatinde Yugyeom'un benimle konuşma olasılığının olmamasıydı.

***

Öğle teneffüsünde kimsenin orada olmayacağını düşündüğüm için müzik sınıfına gitmiştim. Gittiğimde tahmin ettiğim üzere sınıf boştu. Gözümde Yugyeom'un çıkışta yanıma geldiği an canlansa da kendime hâkim olmaya çalıştım.

Buraya neden geldiğimi dahi bilmiyordum aslında. Herkesten uzak olmak istemiştim sanırım. Masanın herhangi bir yerine oturarak telefonumdan bir şarkı açtım ve kafamı masaya gömdüm.

BTOB - Missing You. Bu şarkıyı oldukça seviyor ve değer veriyordum. Uzun zamandır dinlememiştim ve o an nedensizce açıp dinlemek istemiştim. Sözler ve saniyeler durmaksızın akarken gözyaşlarım istemsizce onlara ahenk içerisinde katılmıştı.

(Şarkı sözleri burada, dinlemenizi tavsiye ederim)

Son kelimelerde şarkıya eşlik ederken yutkunmuştum. Oluşan sessizliğe karşılık gözlerimi kapattım. Saniyeler öncesinde sınıfı dolduran şarkı sesi artık yerini sessizliğe bırakmıştı. Günler öncesinde yanımda olan Yugyeom da artık yoktu, değil mi?

Bunlar zihnimi doldururken duyduğum kapı sesiyle kafamı hızlıca kaldırmıştım. Karşımda Yugyeom'u bulmamla öylece bakakalmıştım ona.

Buruk bir ifadeyle yaklaşırken bana huzur veren sesi kulaklarımı doldurdu.

"Ben de özlüyorum seni."

O an her şeyi duyduğunu anlamıştım ama karşımda onu görmenin verdiği şaşkınlıktan tepki verememiştim. İyice yanıma yaklaştığında işaret parmağıyla nazikçe gözyaşlarımı silmişti.

I HATE YOU - YUGBAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin