Geçen bir kaç günün ardından pazartesi sabah Dong Min gelmediği için Yugyeom'un yanına geçmiştim. Gerçi Dong Min'e olanları anlatmıştım, büyük ihtimal gelseydi de beni Yugyeom'a iteklerdi.
Daha ilk dersten ders işlemek için tutturan kimyacının kötü ama uyku getiren sesi beni mayıştırmıştı. Yugyeom'un omzuna yaslanarak gözlerimi açık tutmaya çalışıyordum ama bu pek de mümkün olmuyordu.
Yugyeom ise arada bana kıkırdıyor, arada da saçlarıma minik öpücükler bırakarak oynuyordu. Bu da benim uyuma isteğimi arttırıyordu. En sonunda ben de direnmeyerek kendimi Yugyeom'un omzunda uykuya bırakmıştım.
O şekilde aralıksız 2 ders uyuduktan sonra esneyerek uyanmıştım. Kafamı kaldırdığımda gözümü açmaya çalışırken Yugyeom omzunu çeviriyordu. Omzunun uyuştuğunu anladığımda şefkatle ona döndüm.
"Ya sevgilim, özür dilerim.."
Omzuna bir öpücük bırakırken gülümsedi.
"Sorun değil. Hoşuma gitti. Çok güzel uyuyordun."
Ben utangaç bir şekilde kafamı hafif aşağı eğdim.
"Tüm ders beni izlemiş olamazsın Kim Yugyeom."
"Tüm ders boyunca seni izledim Kunpimook Bhuwakul."
Birbirimizin gözleri içine samimiyetle bakarken Yugyeom sıraya doğru uzandı ama bana doğru bakıyordu.
"O zaman şimdi de izleme sırası sende."
Yugyeom'a karşılık ben de kıkırdadım. Elimi Yugyeom'un saçlarına atıp okşarken güzel yüzüne baktım.
"Ama öyle belin ağrır. Sen de omzuma yat."
"Senin de omzun ağrır. Hem iyiyim böyle ben."
"Peki bakalım, öyle olsun."
Yanağına bir öpücük bıraktığımda hızla geriye doğruldu.
"Ama ben vazgeçtim. Sana bakacak olan gözlerimi neden kapatayım ki?"
Söylediklerine eriyerek bakarken gülümsedim.
"Sen bilirsin Kim Yugyeom. Benim işime gelir. Sevgilimle vakit geçiririm."
"O zaman sevgilinle vakit geçir Bammie."
Ayaklanarak Yugyeom'un elini tuttum ve onun da kalkmasını sağlayarak sınıf kapısına ilerledim. Bu sırada içeri giren Jungkook ellerimize bakarak alaycı bir şekilde güldü ve omzuma çarparak içeri girdi.
Yugyeom tam Jungkook'a doğru atılacakken onu durdurdum.
"Yapma."
Bir süre bana baktı. Ardından Jungkook'a baktı ve önüne dönerek beni dışarı sürükledi.
Kantinden kahve alıp bir banka oturduk ve konuşmaya başladık. Muhabbet akıp giderken konu Jackson hyunga gelmişti. Beni dinliyordu.
"Jackson hyungla cumartesi günü de buluştuk. Bana dansı öğretti biliyor musun? Aslında biraz geleceğe yönelik konuşmak istiyorum onunla. Çünkü çok şey biliyor.. Gerçekten örnek alınası. Yarın çıkışta buluşacağız."
"Bugün değil miydi?"
"Evet ama bir işi çıktı. Yarına erteledik."
"BamBam... Hevesini kırmak istemiyorum, bu konuda çok heveslisin ama daha yeni tanıştığın biriyle bu kadar konuşman normal mi? Hem biliyorum daha tanışmadım ama uzaktan biraz soğuk birine benziyor. Başına bir şey gelmesinden korkuyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE YOU - YUGBAM
Fanfiction"Hoş geldin Kunpimook Bhuwakul, iyi anlaşacağımıza eminim."