Sınavlar bittiğinde nihayet rahatlamıştık. Artık okulda olacağımız başka sınav kalmamıştı. Sınavların bittiği cuma akşamı Yugyeom'u ertesi gün için bize davet etmiştim. Ve aldığımız ortak karara göre cumartesi akşam bize kalmaya gelecekti. O sırada Mark ve Jaebum hyunga karaografileri gösterecektik. Ertesi gün de arka dansçılarla konuşmaya gidecektik. Bizde kalması fikri beni oldukça heyecanlandırdığı için bir şekilde saatleri saya saya cumartesi gününü getirmiştim.
Sabah Mark hyung kafeye giderken ben de evi temizlemekle uğraştım. Aslına bakılırsa bunu mızmızlana mızmızlana yapıyordum çünkü bu tür şeylerden oldukça nefret ediyordum. Tüm gün ev ile uğraştıktan sonra kendi odamı da güzelce temizleyip düzenledim.
Akşama doğru Mark ve Jaebum hyung gelmişti. Kafeyi erken kapatmışlardı, bizim için. Canım hyunglarım. Onlar yemeklerle uğraşırken ben de gidip üstümü değiştirmeye karar verdim.
Hava sıcak olduğundan ve de karaografi adına çalışacağımızdan, siyah atlet tişört ve siyah pantolonumu giymeye karar verdim.Üstümü değiştirdikten sonra mutfağa gittiğimde iki çift imalı bakan göze rastlayıp göz devirdim. Yarım saat gibi bir süre gülüşüp konuştuktan sonra 19.30'da çalan kapı ile ikisinin de gözleri bana dönmüştü.
Tatlı bir gülüş attıktan sonra hızlı adımlarla kapıya gidip kapıyı açtım. Gördüğüm ve beklediğim bedenle yüzüm daha çok gülerken boynuna atıldım.
"Gyeooom."
O da kıkırdayarak bana sıkıca kollarını sardı.
"Bammiiee."
Biz sarılırken arkadan gelen Mark ve Jaebum hyung anı bozmuştu.
"Hoş geldin."
"Hoş bulduum."
Yugyeom'dan kollarımı ayırırken üstünü süzdüm ve kıkırdadım.
"Pembe çok yakışmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE YOU - YUGBAM
Fanfic"Hoş geldin Kunpimook Bhuwakul, iyi anlaşacağımıza eminim."