Katran karasıydı zihnimin içinden geçenler. Bir çamura düşmüş gibiydim. Bir balıktım balçıktaki. Nefes almak için çırpınıyordum ama nafileydi,bedenime girmiyordu hava yahut ölüyordum herkesin gözünün önünde.
Birilerinin konuştuğunu işitiyordum. Sesler ve bağırışmalar, uzun süre tutulan nefesler ve sessizliğin yarışı havada ki gerginliği. Bir şiir gibiydi her şey. Hırçın,öfke dolu ve kafiyeliydi.
"Sorun değil." demişti birisi.
"Gerek yok ben hallederim.""Seokjin hyung bu sabah gitti." Dedi sanırım Hoseok'un sesiydi.
"Biliyorum." Dedi Yoongi de.
Ardından gözlerimi aralamıştım. Siyah çarşafların arasında yalnızdım ve üşümüştüm bir anda. Yoongi'nin yokluğu garip hissettiriyordu.
"Uyuyor içeride Taehyung. O iyi merak etme." Dedi Yoongi.
"Bilmiyorum hyung bu kadar uzun süre uyuması normal mi?" Dedi Taehyung da. Sesi endişeli geliyordu ama ben cümlesine takılmıştım.
'Bu kadar uzun' derken ne kadar uzun bir süreden bahsediyordu?
Yavaşça yatakta doğruldum. Güneş ışıklarının odayı aydınlattığı bir sabah saatine açılmıştı gözlerim. Kapı kapalıydı ama sesleri işitebiliyordum. Yoongi'nin çalışma masasının üzeri yeni toparlanmış gibi düzenliydi ve takvimi en son hatırladığım günden bir sonraki günü gösteriyordu.
Bir gündür uyuyordum demek... Elimde olsa bin yıl uyurdum sırf kaçmak için şiddetten.
Ellerimi gözlerime çıkardım. Güneş ışığına döndüm yüzümü ve kaslarımı ısıtması için bekledim sakince. Daha sonra bir çift dudak değdi elmacık kemiklerimin üzerine. Ağır ağır kirpiklerimi aralayıp toprak kahvelerine baktım sevdiğim adamın.
"Günaydın." Sesi sakin ve huzur vericiydi Yoongi'nin.
"Günaydın Kaya'm." Alnını yavaşça Yoongi'nin alnına yasladım,derince bir nefes aldım sonra.
"Çok yorgunum."
"Biliyorum." Dedi Yoongi.
"Biliyorsun neden yorgun olduğumu." Diye devam ettim.
"Biliyorum." Dedi yeniden.
"Bana yaslan Jimin." Dedi daha sonra ses tonu beni uykuya boğuyordu.
"Yoongi ben de sana yaslanırsam sen kime yaslanacaksın? Benim güçlü durmam lazım,senin için."
Yoongi hafifçe gülümsedi dudaklarını alnıma yasladı.
"Güçlü olmak zorunda değilsin. Sadece benim ol. Bana yeter bu."
Başım ağrıyordu. Kirpiklerim bana ağır geliyordu ama sesimi çıkarmadım.
"Ben ölmek istiyorum." Dedim yavaşça.
Yoongi'nin hızlanan kalbini hissettim bir an için. Bir an için donan bedenini.
"Bir daha duymayayım Kara Keçi." Dedi Yoongi daha çok çocuğunu azarlayan baba gibiydi.
"Ben ölmek istiyorum Yoongi. Birimden çıkmak istiyorum. Asker olmak istemiyorum artık. Can almak istemiyorum. Tüm hayatım boyunca yanlış şeyi yapmışım... Bunu yeni anlıyorum Yoongi ve bu, ölmek istememe neden oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNIT : BLAꓛK | MYG × PJM
Fanfic"Toprak kadar."diye fısıldadı Min Yoongi sevgilisinin gözlerinin içine bakarken. "Canım pahasına." diye yanıtladı onu Park Jimin,bir öpücüğü paylaşmak için dudaklarına uzanırken Yoongi'nin. - myg×pjm. -