-
"Ne görüyorsun?"
Önümde yaklaşık yirmi kilo ağırlıkta bir ölüm duruyordu. Önümde gri yüzeyiyle,kablolarıyla ve sayacıyla duran bir bomba vardı ve benim ilk defa gördüğüm bir şey olmamasına rağmen kanım tutulmuştu.
Çünkü bu dostlarım,yirmi kilo olmasına karşın yirmi insanın canını alabilir bir çoğunu belki yaralayabilirdi.
"Bir bomba." Dedim Seungcheol Alfa başımda dikilirken.
"Nasıl kurtulursun bundan?"
Gözlerimi kırpıştırarak bombanın üzerinde bir açıklık aradım. Kabloları kesmeyi deneyebilirdim ki bu durumda yüzde elli şansım vardı.
"Kurtulamam."dedim bir an sonra önünde ki bombaya bakmaya devam ederken.
"Evet kurtulamazsın." Dedi o da.
Ne kadar güzel anlaşıyorduk.
"Söylesene Park,ne işe yarıyorsun? Basit bir bombadan bile kurtulamayacaksan burada gerçekten ne arıyorsun?"
Gözlerimi devirmemek için kendimi çok zor tutuyordum. Tabi ki beni rahat bırakmayacaklardı yani onları tehdit etmiştim açık açık ve asla pişman değildim.
"Peki sizin burada ne işiniz var?"
Sağ ayağımın üzerinde yavaşça dönüp gözlerimi onun bana meydan okuyan gözlerine çevirdim.
"Çömez," dedi Seungcheol yakışıklı suratına yerleştirdiği ölümcül ifadesi ile.
"Şansını zorlama velet,cesedini bile bulamazlar. Seni yok ederim."
Bazen gerçekten de var olmamayı istiyordum ama iki adet düşman edinmişken de hayat yok falan olamazdım.
"Alfa Choi, sizin burada var olma nedeniniz insanları tehdit etmekse pekala işinizi çok iyi yapıyorsunuz ama eğer ki işiniz çömez yetiştirmekse ki sanmıyorum bu işi ciddiye aldığınızı, üzgünüm işinizde berbatsınız,şimdi ben gidip Alfa Jung'ın eğitimine katılacağım. Siz de tehdit edecek başka birilerini bulun."
Onun yanından hızla ayrılırken arkama bile bakmadan direkt olarak Taehyung ve Hoseok hyungun yanına ilerledim.
Büyük eğitim alanının altında bulunan silah hangarındaydık,etrafım da gerçekten bir şehri alt üst edecek ve binlerce insanın hayatını sonlandıracak kadar silah,patlayıcı madde ve daha sayamayacağım bir sürü şey vardı.
Hoseok hyung benim geldiğimi görünce gülümsedi ve kısa bir an arkamda bıraktığım Seungcheol'e baktı.
"Rahatsız mı ediyor seni?" Dedi yüzünde ki gülümseme ile.
"Benim onu ettiğim kadar değil." Dedim ben de gülümseyerek.
"Ona ne şüphe."
Hosoek'un önünde duran farklı bir bombaya bakıyordum şimdi. Genel olarak özelliklerini ve menzilinin ne kadar geniş olduğunu ağırlığını ve nasıl durdurulduğunu falan anlattıktan sonra gözlerim etrafta Yoongi'yi aramaya başlamıştı. Bugün koşudan sonra Seokjin hyung ile beraber ofisine çıkmışlardı ve ne yaptıklarını deli gibi merak ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNIT : BLAꓛK | MYG × PJM
Fiksi Penggemar"Toprak kadar."diye fısıldadı Min Yoongi sevgilisinin gözlerinin içine bakarken. "Canım pahasına." diye yanıtladı onu Park Jimin,bir öpücüğü paylaşmak için dudaklarına uzanırken Yoongi'nin. - myg×pjm. -