Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook'tan
"Amına koyduğumun tavşanı."
"Uyan lan artık."
Gözlerimi açtığımda Hoseok ve Suga karşımdaydı. Göz devirip gözlerimi tekrar kapattım.
Suga koluma vurdu. "Kalk. Adamı bulduk."
Birden gözlerim açıldı ve hızlıca ayağa kalktım. "Nerde?"
Geçen gün bizim mekanda bir adamı ben ve Jimin'in fotoğraflarını çekerken görmüştük. Şimdi o piçin bulunması beni tatmin etmişti. J-Hope kaşını çattı. "Namjoon'un kesin emri var. Sen ve biz burda kalacağız."
Sinirle dişimi sıktım. "Hyung ne saçmalıyorsun? Onları yalnız mı bırakacağız?"
Suga dudağını yalayıp J-Hope'ye baktı. O da bu durumdan memnun değildi.
J-Hope göz devirdi. "Sorgulama Jungkook. Uyu. Yarın performans sergileyeceksin."
Sinirle bağırdım. "Jimin de sergileyecek o niye gitti?"
J-Hope hiçbir şey demeden yüzüme baktığında göz devirdim ve yanlarından geçtim. "Ben gidiyorum. Sikimde bile değilsiniz."
Suga nefesini dışarı verdi. "Bekle bende geliyorum."
Kapıyı açıp odadan çıktığımda Suga da arkamdan geliyordu. J-Hope ise söylenerek peşimizden geliyordu. Mekan bomboş olduğu için hızlıca merdivenden indim. Bensiz nasıl böyle bir şey yaparlardı anlamıyordum. Mesela performans sergileyecek olmam falan değildi. Ben o adamı kendi ellerimle dövmek istiyordum. Bardan çıktığımda hava karanlıktı. Suga koluma dokundu. "Ben yerlerini biliyorum."
Başımı salladım. Suga, Mercedes'ine doğru yürürken bende hızla yürüdüm ve ön kapıyı açıp bindim. J-Hope de arka koltuğa oturduğunda Suga hızlıca arabayı sürmeye başladı.
J-Hope dudağını ısırdı. "Namjoon bizi öldürecek."
Göz devirdim. Namjoon'u anlayamıyordum. Beni her şeyden uzak tutmaya çalışması artık sinirimi bozuyordu. Nihayet boş bir deponun önünde durduğumuzda direk arabadan indim.
