"Kırk yılın başı kahvaltı yapıyoruz. Jin Hyung mutfağa yapıştı."
Yoongi göz devirdi. "Jimin haklı. Bu yaşlı ne yapıyor mutfakta?"
Başımı iki yana salladım. "Ne kokuyor?"
Jungkook gözlerime baktı. "Jin Hyung patates kızartıyor sanırım."
Yüzümü ekşilttim ve masadan kalkıp koşmaya başladım. Midem ağzıma gelmişti. Jungkook da peşimden gelirken tuvalete girdim ve klozete kusmaya başladım. Deli gibi kusarken Jungkook gri saçlarımı tuttu ve kusmama yardımcı oldu. Midem birkaç gündür bulanıyordu. Artık cidden bıkmıştım. Nefes nefese geri çekildiğimde Jungkook elime peçeteyi verdi. Ağzımı sildim. Ellerim titriyordu. Jungkook ayağa kalktı. "Bu böyle olmayacak. Kalk doktora gidiyoruz."
Başımı iki yana salladım. "Bir şeyim yok."
Jungkook kaşını çattı. "Lalisa yemek yiyemiyorsun. Kokusundan bile rahatsız oluyorsun."
Ayağa kalktım ve gri saçlarımı geriye attım. "Ben iyiyim."
Jungkook parmağını sallayıp gözlerimin içine baktı. "Bir kez daha olursa seni dinlemem. Doktora gideriz."
Başımı olumlu anlamda salladığımda Jungkook elimi tuttu ve beraber içeriye geçtik.
Hara kahvaltı masasında bize baktı. "Zayıfım yemek yiyemiyorum tripleri."
Gözlerimi kıstım. "Ne diyorsun?"
Hara ellerini masaya koyup yüzüme baktı. "Diyorum ki tamam zayıfsın. Yemek yemiyorsun. Anlıyoruz."
Jisoo gözlerini kıstı. "Tamam Hara. Beynin yok. Basmıyor. Anlıyoruz."
Göz devirdim. Bu kız bir gün ciddi anlamda elimde kalacaktı ama ne zaman? Jungkook baştaki sandalyeye oturdu ve bacaklarını açıp dizine vurdu. "Gel."
Nefesimi dışarıya verip dizine oturduğumda elini belime koydu.
Taehyung gülümsedi. "Sandalye kıtlığı mı yaşıyoruz?"
Jungkook gözlerini kıstı. "Sanane lan sen sevgilini uyandır ayakta uyuyor."
Jennie'ye baktığımda gülmeye başladım. Kafasında ayılı uyku bandı vardı. Elini masaya koymuş uyuyordu. Tae birden Jennie'ye dokunduğunda Jennie korku ile irkildi. "Ne oldu? Geldik mi?"
Hepimiz gülmeye başladığımızda Jennie şaşkınca yüzümüze baktı. Çok tatlı gözüküyordu. Bebek gibi. Jungkook uzanıp salatayı çatalına taktı ve bana uzattı. "Aç ağzını."
Ağzımı açtığımda Jungkook çatalı ağzıma soktu. Salatayı yediğimde Hara göz devirdi.
"Bebek misin? Kendin yiyemiyor musun?"
Birden bağırdım. "Sanane sen önüne baksana."
Jungkook kaşını çattı. "Tamam. Ne oluyor?"
Hara ile sinirle birbirimize baktık. Herkesi kıskanıyordu. Sanki bütün erkekler onunmuş gibi davranıyordu.
Salağın tekiydi.
Yoongi göz devirdi. "Biz bu sofrayı zıkkımlanın diye kurduk. Boş yapın diye değil."
Jennie şaşkınca Yoongi'ye baktı. "Sen mi kurdun?"
Yoongi gülümsedi. "Ben kurdum ya."
Taehyung gözlerini kıstı. Sinirlenmiş gözüküyordu. "O kurmadı. Jin Hyung kurdu. O sadece yatmayı bilir."
Yoongi yüzünü ekşiltti. "Sana bir çarparım bir de duvar çarpar. 5 sene yatarsın."
Taehyung gözlerini kıstı. "Tecrübelisin galiba."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impresive | liskook
Fanfiction"Biz aynı şeyleri giyerek bile dünya gündemine oturuyorsak sevgili olursak yer yerinden oynar. Bu yüzden şu andan itibaren çıkıyoruz." ©2019 |roenvia