impresive | liskook

4.2

Jennie'den

Kai gülümsedi ve sarı saçlarını geriye attı. "Çok yakışıklı çıkmışım be."

Telefonuna bakarken ben önüme bakıyordum. Sehun kaşını çattı. "Jennie keşke arabanın kapısını sonuna kadar açmasaydın."

Göz devirdim. "Nerden bileyim ben? Kai içerde gözüksün diye yaptım.

Kai gülümsedi." Tamam sakin. Şu an herkes real olduğumuzu düşünüyor."

Yutkundum ve önüme baktım. Bunu asla yapmak istememiştim ama zorunda kalmıştım. Sehun yüzünden.. Sırf Tae acı çeksin diye beni tehtid etmişti.

Bu kadar kötü bir insan olduğuna inanmıyordum.

Kai gözlerimin içine baktı. "Bir sonraki buluşma ne zaman?"

Arkama yaslanıp bacak bacak üstüne attım. Bir de yüzsüz gibi evime gelmişlerdi. "Bir ay sonra ayrılacağız zaten."

Kai dudağını büzdü ve gözlerime bakmaya devam etti. Ona bakmamakta ısrarcıydım. Midemi bulandırıyordu.

Kai Sehun'a baktı. "Bu kız karşısında Kim Jongin olduğumun farkında değil galiba."

Gözlerimi kıstım. "Yo gayet de farkındayım."

Kai gülümsedi. "Bak ben seni beğendim. Çok güzel kızsın. Yeteneklisin. Resimlerin çok güzel. Benim sayemde yükselebilirsin. Bu reklam ilişkisini gerçeğe de çevirebiliriz bana uyar."

Başımı iki yana salladım ve yüzümü ekşilttim. "Senden tiksiniyorum."

Kai şaşkınca gözlerimin içine baktı. Daha sonra Sarı saçlarını geriye attı. Cidden çok egoluydu. Onu fazla takip etmiyordum ama genelde herkes tarafından sevilen bir idoldü.

Kai Sehun'a baktı."Bu kız ciddi mi? Benden bahsediyoruz." Gözlerime baktı. "Farkında mısın? Ben Kai. K A İ."

Gülmeye başladım. Beni sinir ediyordu. "Tamam sen Kai'sin. Bende Jennie ne olmuş?"

Sehun iğrenç bir şekilde gülümsedi ve arkasına yaslandı. "Vay çift kavgası en sevdiğim."

Kai gülümsedi ve gözlerimin içine baktı. "Ben Taehyung'dan daha yakışıklıyım. Yani bir şey kaybetmedin üzülme. Aksine kazandın."

Dudağımı büzdüm. "Tae'nin olmadığı bir dünyada sen daha yakışıklı olabilirsin evet."

Kai dişini sıktı ve gözlerimin içine baktı. "Bak anlaşma yaptık. Bana sadık kalacaksın. Benimle çıkıyorsun."

Göz devirdim. Herkes medyaya yansıttığı gibi iyi biri olsa keşke.

Jungkook Jimin Kai Sehun hepsi aynıydı. Medyada ve sahnede çok iyileri. Gerçekte ise çok kaba, egolu ve kötüleri. Keşke herkes gerçek yüzlerini gösterseydi.

Tabi Jimin biraz daha istisnaydı. O iki türlü de iyiydi.

Sehun gülümsedi ve bana baktı. "Kai kardeşim üstüne gitme. Anlaşmaya uymazsa en fazla ne olur? Hmm... Tae uyuşturucu skanlı ile batar. Jungkook da batar. Jimin de batar. Yani anlayacağın bir taşla 7 kuş. Yani anlayacağın en fazla Tae'nin hayatı biter. Jennie onu hapiste bile bekler ama..."

Bunları söylemesi bile beni korkutuyordu. Yapacağını biliyordum. Canım o kadar yanıyordu ki... Kalbim paramparçaydı.

Gözlerim dolarken başımı iki yana salladım. "Senden nefret ediyorum."

Sehun gülümsedi. "Bende seni seviyorum bebeğim."

Kai kaşını çattı ve telefonuna baktı. "Jennie sen tam bir malsın. Neden kameraya bakıyorsun? Hiç anlamadılar. Sağol."