instagram: roenvia
Cinsel içerik.
Namjoon'dan
Odamdan çıktığımda kendimi çok yorgun hissediyordum. Sabahtan beri Sehun ve babası olacak orospu çocuğu hakkında çıkan haberleri okuyordum. Resmen skandalın en büyüğünü yemişlerdi. İdollere uyuşturucu içirmek de neyin nesiydi? Zaten artık 3 büyükte de değillerdi.
Jisoo'yu da merdivenlere doğru yürürken gördüğümde gülümsedim ve ıslık çaldım. Beyaz mini elbise giymiş, kızım saçlarını tepeden toplamıştı. Bana dönüp gözlerime baktığında başımla gel işareti yaptım. Jisoo etrafa bakıp bana doğru yürüyüp odama girdiğinde birden kolundan tutum ve biraz itip duvara yapıştırdım. Gözlerine bakıyordum. "Ne o? Benden kaçıyor musun?"Başka tarafa baktı. "Boş konuşma."
Gülümsedim ve siyah saçlarımı geriye attım. "Neden yanıma gelmiyorsun?"
Birden göğsüme vurup beni ittirdi. "Neden geleyim? Hara var zaten. Yerimi doldurabilir."
Gülmeye başladım. "Voah... Birileri kıskanmış durumda." Üstümde siyah gömlek ve pantolon vardı. Gözlerini kıstı ve başını iki yana salladı. "Senin neyini kıskanacağım?"
Göz devirdim ve nefesimi dışarıya verdim. Daha sonra dudağımı ısırdım. "15 dakikam var." Jisoo dudaklarını yalayıp dudaklarıma baktı. Daha sonra yaklaştı. "Hara ile ilişkiniz var mı?"
Başımı hayır anlamında salladım. "O benim kardeşim gibi."
Jisoo başını iki yana salladı. O kadar güzeldi ki. Melek gibiydi. Onu haketmiyordum. Gözünden bir damla yaş düştüğünde kendimi kötü hissetmeye başladım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Tanrım, bu kız benden kesinlikle hoşlanıyordu.
Elimle gözyaşlarını sildim. "Ağlama Jisoo iyi misin sen?"
Gözlerime baktı. "Bıktım."
Kaşımı çattım. "Jisoo haline bak. Saçmalama gözyaşlarına değmez."
Elini tuttuğumda gözlerime baktı. "Yapma lütfen ağlama, Beraber uyuyalım mı?" Onunla hiç uyumamıştım. Kokusunu hissetmek istiyordum. Jisoo sinirle göz devirdi. Ama hala ağlıyordu. Ne olduğunu anlamıyordum. Bir şey mi yapmıştım onu da bilmiyordum.
Arkasını dönüp kapıya doğru yürüdüğünde arkasından bağırdım. "Jisoo."
Beni umursamadan kapıyı sertçe kapatıp çıktı. Küfür mırıldanıp göz devirdim. Neden ağladığını bilmiyordum ama bildiğim tek bir şey vardı. Ağlaması dengemi bozuyordu.
Lalisa'dan
Gözlerimi araladığımda kendimi çok yorgun hissediyordum çünkü setten neredeyse yeni gelmiştim. Sehun da sette yoktu zaten. Şirketleri yine skandala karışmıştı ve Sehun baya kötüydü. Gözlerimi kısarak masanın üstündeki telefonumu aldım ve doğruldum. O günden sonra 1 haftadır Jungkook ile hiç görülmemiştik. Konuşmamıştık bile.
Evin etrafına, çevreme bir sürü koruma dikmişti. Nereye gidersem benimle geliyorlardı. Aslında o gün giderken kararsız kalmıştım ama benim için en iyisi buydu. Bana verdiği acıdan uzaktım en azından.Yutkundum ve Instagram'a girdim. Dünden beri o kadar kötüydüm ki... Ünlü bir gazeteci benimle dalga geçen ırkçı bir makale yayınlamıştı ve beni yerden yere vurmuştu. Okurken ağlamıştım. Kalbim o kadar kırılmıştı ki... Bu da yetmezmiş gibi netizenler de gazeteciye hak vermişti ve herkes bana nefret yağdırıyordu.
Dudağım titrerken nefesimi dışarıya verdim. Aniden odamın kapısı açıldığında içeriye Rose girdi. Gülümseyerek yüzüme bakarken üstünde yeşil bir elbise vardı. Kaşını çattı. "Hey sen hala ağlıyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impresive | liskook
Fanfiction"Biz aynı şeyleri giyerek bile dünya gündemine oturuyorsak sevgili olursak yer yerinden oynar. Bu yüzden şu andan itibaren çıkıyoruz." ©2019 |roenvia