impresive | liskook

3.8

"Sana salaksın demekten yoruldum Lalisa. Gidip çocuğu nasıl aldırırsın?"
Gözlerimden akan yaşları sildim ve peçeteyi burnuma götürdüm.
"Doğuramazdım. Anne bakamazdık. Jungkook'un kariyeri biterdi."

Annem yüzünü ekşiltti. "Salaksın."

Hıçkırdım ve elimle gözlerimden akan yaşı sildim. Biri bizim hastaneye girerken fotoğraflarımızı çekmişti. Şu an herkes bizim bebek aldırdığımızı biliyordu ve konuşuyordu. Sabahtan beri o kadar telefon gelıyordu ki... Açıklama yapmam için... Haber siteleri... Kanallar... Slashlar bizim kanalı basmıştı. Bana etmedikleri hakaret kalmamıştı. Rezil olmuştum. Her kanalda biz vardık. Dünya gündemine oturmuştuk. İki gündür yemek bile yiyemiyordum. Bebeğim rüyalarıma giriyordu. Uyuyamıyordum. Canım fazlasıyla yanıyordu.

Dudağımı ısırdım."Anne şimdi ne yapacağım?"

Annem göz devirdi. "Çocuğu aldırmasaydın kameraların karşısına çıkıp hamile olduğunu söylerdin. Jungkook da seninle evlendirdi."

Sesim titredi. Birden bağırdım. "Evlenmezdi! Ayrıca ben istemiyordum! Ben kendi çaresine bakabilirim!"

Annem başını iki yana salladı. " Bal gibi de evlendirdi. Şimdi ne oldu? Herkese rezil oldun. Herkes sana sürtük diyor. Bir saygın yok. Jungkook ile evlenseydin kraliçe gibi yaşarsın."

Sinirke ayağa kalktım ve annemin kolumdan tuttum. "Defol odamdan. Yüzünü bile görmek istemiyorum. İğrençsin. İğrenç. Ben kendim de bir şeyleri başarabilirim. Bunu anla anne. Anla."

Annem yüzünü ekşiltti. "Anca otur ağla. Hiçbir şey yapma. Jungkook nerde? Yok. Kaçtı çünkü. Yarın ayrıldığınızı açıklarsa şaşırma."

Gözlerimin açılırken annemin kolundan tuttuğum gibi sürükledim ve kapıyı açıp sertçe dışarıya attım.
"Siktir git."

Kapıyı kapatıp kitlediğimde ellerim titriyordu. Gri saçlarımı geriye attım ve sinirle masadaki her şeyi yere attım. Hızla nefes alırken camdan dışarıya baktım. Ay gökyüzünde parlarken gözlerimden yaşlar süzülüyordu.

"Jungkook nerdesin?"

Dünden beri beni aramıyordu. Son olanlardan sonra merak edip aramasını bekliyordum ama aramıyordu.Yine skandal olmuştuk ve bu sefer sadece bana değil ona da saldırıyorlardı. Bunu kimin yaptığını bilmiyordum ama büyük ihtimalle dün mekanı darmadağın edip bebek beşiği bırakanla aynı kişiydi.

Oyuncu Lalisa Manoban değil. Jeon Jungkook'un sevgilisi, olarak anılmaktan o kadar bıkmıştım ki. Gözlerimden yaşlar akarken hıçkırdım. Jungkook cidden beni umursamıyor muydu? Bebeğimizi aldırmıştık. Beni merak bile etmiyordu. Nasıl bir halde olduğumu bilmiyor muydu? Yoksa cidden kaçıyor muydu? Emin değildim.

Sadece tek bir şeyden emindim. Artık ikimiz için de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Bunun nasıl toparlayacağımızı merak ediyordum..

Jungkook'tan

"Ne yapacağım ben şimdi? Hyung ben ne yapacağım? Hyung bir şey söyle... Kafayı yiyeceğim...."

Namjoon ve Yoongi dünden beri benle konuşmuyordu. Hala bebek için kızgınlardı. Üstüne de bu skandal olunca bana iyice sinirlenmişlerdi.
Namjoon yüzüme bakmadan konuştu."Yarın Lisa ile kameraların karşısına çıkıp açıklama yapacaksın."
Dudağımı ısırdım. Titriyordum. Düşüşe geçmiştim. Normalde hiç linç yemeyen ben, linç yiyordum.

Korkuyordum. Deli gibi korkuyordum. Emeklerimin boşa gitmesinden ölesiye korkuyordum.
Jimin omzuma dokundu."Sakin ol bulacağız bir yolunu." Gözlerimin dolmaması için yukarıya baktım. "Ya tamamen düşersem? Ya kariyerim biterse?"