1.6

19.3K 1.2K 2.5K
                                    

Jungkook'tan

Odamdan çıktığımda Taehyung ile konuşmaya başlamıştık. Birdenbire Jimin elindeki telefonla söyleyene söylene odadan çıktı. Elindeki telefona bakıyordu. "Küfür edeceğim artık, cidden bak."

Kaşımı çattım. "Ne oldu?"

"SM. Pratik yapmam lazımmış bilmem ne?"

Tae küfür mırıldandı. "Tam da günü."

Jimin telefonunu kapatıp cebine koydu. "Gitmiyorum."

Gözlerim açıldı. "Mallaşma. Burnundan getirirler."

"Gitmiyor. Ben hallederim."
Namjoon'un sesini duyunca Gülümsedim. Liderjoon siyahlara bürünmüştü ve aşırı cool gözüküyordu.

Jin ve Hoseok da yanımıza geldiğinde kaşımı çattım. "Biri eksik sanki."

Tae göz devirdi. "Yoongi Hyung."

Jin ellerini yukarıya kaldırdı. "Valla umrumda değil. Uyandırmaya çalıştım ama kalkmıyor."

Her zamanki Yoongi Hyung işte. Sabah erken işimiz var demiştik ya asla kalkmazdı. Bu çocuk bizi sinir hastası etmişti. Namjoon kaşını çattı. "Kızla mı yatıyor yoksa?"

Hoseok başını iki yana salladı. "Kız bile onu uyandıramamış. Çekip gitmiş."

Jimin'le aynı anda gülmeye başladık. Suga bir kere uyudu mu onu kimse kaldıramazdı. Artık buna alışmıştık.
Namjoon göz devirdi. "İş başa düştü. Döve döve kaldırıcam artık.Siz arabalara binin ben gelicem."

Başımı olumlu anlamda salladım. Hep beraber aşağıya inip mekandan çıktık. Hava serindi. Şimdiden eğlenceli bir gün olacağa benziyordu.
Her zaman soğuk havaları sevmişimdir. Jimin ben ve Tae bir arabaya, Hoseok ve Jin Hyung da bir arabaya bindi. Ben sürücü koltuğuna, Tae yanıma Jimin de arkaya binmişti.

Tae kaşını çattı. "Of ama Hyung'lar Nerdeler lan?"

Tae çok gergindi. Jimin kaşını çattı. "V sakin."

Göz devirdim. Nihayet Suga ve Namjoon da geldiğinde arabayı sürmeye başladım. Ortamda gerginlik hakimdi. Hepimiz geçen gün olanlar yüzünden çok sinirliydik. Uyuşturucu alacağımız arabanın yolunu kesmişlerdi. Bunu Sehun'un yaptığına adım kadar emindim.

Jimin dudağını yaladı. "Sehun'un karşısına çıkamam napıcaz?"

Tae yeşil saçlarını geriye attı. "Zaten Sehun olmayacak. CC'ye gidiyoruz. Sehun'u başka türlü halledeceğiz."

Başını olumlu anlamda salladım. Jimin kaşını çattı. "Medya üzerinden dimi?"

Dudağımı ısırdım. "Aynen. Ona en büyük ceza o olur."

Oh Doungh ve Sehun'dan o kadar çok nefret ediyordum ki tam şu an elime silah dayasalar gözümü kırmadan kafalarına sıkardım. Tae kötü gözüküyordu. "Tek isteğim ikisinin de ölmesi."

Cama doğru baktığında gözlerinin dolduğunu anladım. Ailesini özlediğini biliyordum. Tae aramızda en son katılan kişiydi. Oh Doungh annesini ve babasını Tae 12 yaşındayken öldürmüştü ve gruba en geç katılan kişi oydu. Bu onun için çok daha zordu. Jimin omzuna dokundu. "Liderin dediği gibi sabırlı ve güçlü olacağız."

Başımı olumlu anlamda salladım. Tae de aynı şekilde başını salladı. Hyunglar ne kadar sabırlı olsa da biz öyle olamıyorduk. Hemen olsun bitsin istiyorduk ama öyle olmuyordu işte. Zaman gerekiyordu. Yavaş yavaş yapacaktık bunu. Nihayet mekana geldiğimizde arabadan indik. Bizim arkamızdan da Hyunglar arabalarından indi. CC'nin mekanına gelmiştik. Kıpkırmızı pavyon gibi bir mekandı. Tam sinirle içeriye doğru yürüyeceğim sırada Jin kolumu tuttu. "Önden sen değil."

impresive | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin