1.2

19.7K 1.2K 2.1K
                                    

instagram; roenvia


Hayatımın kontrolünü tamamen kaybetmiştim . Hala kanalın önü paparazzi doluydu. Milyon tane koruma ile geziyordum. Paparazziler attığım hikayeden sonra biraz olsa da Sehun ile aramda bir şey olmadığına inanmıştı ama Slash'lar asla inanmıyordu Oh Donghyun sinirle dişini sıktı. "Bunu nasıl düzelteceğiz Sehun?"

Birden irkildim ve masada yan yana oturan babama ve Oh Donghyun'a baktım. Sehun dudağını yaladı. "Baba benim bir suçum yok. Çektiklerini bilmiyordum." Jungkook yine yapacağını yapmıştı ve Sehun'u rezil etmişti. Skandallar üst üste geldiği için ülke karışmıştı. Dün alakasız bir şekilde Park Jimin Jungkook'ların mekana gelmişti. Jungkook onu görünce öfkeden deliye dönmüştü ve ikiside laf dalaşına girip birbirlerine saldırmıştı. Jungkook asla akıllanmayacaktı.

Oh Donghyun aniden bağırdı. "Kendin niye alıyorsun prezervatifi? Beni de kendini de rezil ettin."

Yanımda duran Sehun'a baktığımda hiçbir şey demedi. Babam dudağını ısırdı. "Bu reytinglere yansır mı?"

Sadece umrunda olan şey reytingdi. Sehun başını iki yana salladı. "Hayır. Aksine gündeme olduğumuz için reytingler tavan yapar." Oh Donghyun sinirle bağırdı. "Reyting falan umrumda değil. Herkese rezil oldum senin yüzünden. İrtibarımızı 2 paralık ettin."

Sehun dişini sıkıp yere bakarken aniden telefonum çaldı. Telefonumu cebimden çıkarıp ekrana baktığımda Bambam'ın aradığını gördüm. Babama baktım."Pardon bakmam lazım." Babam başını olumlu anlamda salladığında arkamı dönüp topuklu ayakkabılarımın sesiyle gergin odadan çıktım. Kırmızı mini elbisemi düzeltip sarı saçlarımı geriye attım.

Derin bir nefes alıp telefonu kulağıma götürdüğümde önümden elinde dosyalarla çalışanlar geçiyordu.

"Alo Lalisa?"

Gülümsedim. "Bambam! Nasılsın?"

Sesi üzgün geliyordu. "Ben iyiyim de sen nasılsın ? Haberlerde hep sen varsın. Aşırı nefret aldığını gördüm ve aradım."

Gülümsedim. Bambam çocukluk arkadaşımdı. Hala da çok yakın arkadaşımdı. Beni düşünmesi harikaydı. "Teşekkür ederim. Ne kadar nefret aldığımın farkındayım ama telefonumu açmıyorum bile."

Gülmeye çalışsam da ağlayacak gibi hissediyordum.

"İyi yapmışsın. Yorumları asla okuma zaten. Irkçılık yapanlar olmuş. Aşırı sinirlendim. Ne olursa olsun ben arkandayım. Üzme kendini."

Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. İnsanlar neden bu kadar kötü kalpliydi anlamıyordum. Jungkook ile beraberim diye yapmadıkları kalmamıştı. Gülümsedim."İyi ki varsın. Ama endişelenecek bir şey yok. Ben iyiyim. Nefret alıyorum evet ama önemli değil. Yani... Kariyerimi etkilemeyeceği sürece." Yutkundum. Sonlara doğru sesim titremişti.

"Sen merak etme ben netizenleri, hele ki ırkçı netizenleri sustururum. Hep yanındayım."

Buruk bir şekilde gülümsedim. Jungkook ile kavgalı olmasına rağmen beni destekliyordu. Bizi gerçekten sevgili sanmasına rağmen benim yanımda olması muhteşemdi. Bambam gerçekten harika biriydi. Benim için çok değerliydi. Ayrıca Jungkook'un kötü biri olduğu Bambam gibi biri ile kavgalı olmasından belliydi.

"Teşekkür ederim Bambam. Seni seviyorum."

Güldü. "Bende seni Tayland'ımın prensesi."

Gülmeye başladım. Ama ağlamak üzereydim.

"Herneyse Lalisa. Bir şey olursa beni araman yeterli. Kendine iyi bak."

"Tabiki. Sende."

Telefonu kapattığımda dudağım titriyordu. Gözlerim de dolmaya başladığında kendimi odama zor attım. Kapıyı sesli bir şekilde kapatıp ağlamaya başladım. Her ne kadar herkese iyiyim desem de aldığım yorumlar beni çok etkiliyordu ve kalbimi kırıyordu. Şimdi de Taylandlı olmamdan vuruyorlardı. Aslında böyle şeyleri çok takmazdım ama herkes üstüme geliyordu. Bütün ülke benden nefret ediyordu ve ben bunu kaldıracak kadar güçlü değildim. Hıçkırıp elimle göz yaşlarımı sildim. Güçlü durmak zorundaydım. Kendi kendimi teselli ettim.

impresive | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin