instagram: roenvia
Jungkook'tan
"Hyung bak sahnedeyken şu hareketi yaptığımda ayağım ters dönüyor. Yere düşüyorum. Ne yapmam lazım?"
Jimin'e bakıp göz devirdim. Sabahtan beri J-Hope'ye düştüğü sahneyi anlatıyordu.
Gözlerimi kıstım. "Yalnız Hoseok benim dans koçum."
Jimin göz devirdi ve Hoseok'a baktı. Hoseok Jimin'e nasıl yapması gerektiğini öğretirken Namjoon ve Yoongi otlarla uğraşıyordu.
Saat gecenin 3'ydü. Mekan karanlıktı ve sessizce konuşuyorduk. Kızlar uyuyordu. Lisa hariç. Çünkü burda değildi. Geçen günden sonra benle konuşmuyordu. Sanırım küsmüştü. Aslında haklıydı. Ama elimde olan bir şey değildi. Birden kendime çok güvenmiştim. Bazen kendimi çok seviyordum ve her şeyi yapabileceğimi düşünüyordum. Bundan nefret ediyordum. Ben hasta değildim. İlaçlarımı içmiyordum çünkü ne zaman içsem deliriyormuş gibi hissediyordum. Hyunglar içtiğimi sanıyordu.
Taehyung yanıma oturdu. "Lisa nerde? Neden bizimle kalmıyor?"
Nefesimi dışarıya verip önüme baktım. "Niye kalsın ki? Benim gibi birinin yanında?
Namjoon kaşını çattı. "O nasıl söz?"
Sinirle arkama yaslandım. "Kıza yapmadığımı bırakmadım."
Taehyung omzuma dokundu. "Kendinde değildin."
Masadaki otlara baktım. "Hyung verir misin?"
Yoongi sinirle yüzüme baktı. "Asla vermem."
Jin gözlerini kıstı. "Ulan utanmadın mı? Geçen gün ölüyordun."
Göz devirdim ve önüme baktım. Sinirlenmek istemiyordum ama dayanamıyordum. Birden ayağa kalkıp masaya yaklaştım. "Size sormayacağım."
Namjoon önüme geçti. Gözlerimin içine bakarken durdum. "JK git yerine otur. Zaten sinirliyim."
Göz devirdim ve arkamı döndüm ve ayağımı yere vurdum. Beni küçük çocuk yerine koymalarına dayanamıyordum. Koltukta Tae'nin yanına oturduğumda başımı öne eğip elimle yüzümü kapattım. Nefes alamıyordum.
Tae omzuma dokundu. "Jungkook iyi misin?"
Elimi yüzümden çekmeden dişimi sıktım. "Kes sesini."
Dişini sıktı. "Dua et hastasın. Ayağımın altına almıştım."
Herkes gergindi.
Elimi yüzümden çekip Tae'ye baktım. "Hadi al beklıyorum."
Namjoon dişini sıktı. "Jungkook kızlar uyanacak. Dayağı yiyeceksin."
Yoongi masadaki otlara odaklanmıştı ve uğraşıyordu. Jin ve Hoseok da aynı şekilde.
Jimin gözlerime baktı. "İstersen sen uyu."
Sinirle Taehyung'a baktığımda her an beni dövecekmiş gibi bakıyordu. Çok sinirliydi. Gözlerimi kıstım. "Her önüne gelen beni dövüyor zaten. Elimi kaldırsam hepinizi... neyse."
Taehyung sinirle yakamı tuttu. "Düzgün konuş Jungkook bak cidden sabrım taşıyor."
Jimin hızla gelip Tae'yi tuttu. "V saçmalama." Tae ile birbimize sinirle kitlenmiş bakarken Jimin Taehyung'un elinden tuttu ve masaya götürdü.
Göz devirdim ve ayağa kalktım. Kapıya doğru hızla yürüdüğümde Namjoon arkamdan bağırdı.
"Nereye?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impresive | liskook
Fanfiction"Biz aynı şeyleri giyerek bile dünya gündemine oturuyorsak sevgili olursak yer yerinden oynar. Bu yüzden şu andan itibaren çıkıyoruz." ©2019 |roenvia