Yazarın Efsanevi Salaklığı
Evet, arkadaşlar...
Bir ingilizceci var, psikopat gerçekten.
Yani efenim şöyle açıklayayım; kadın istiyor ki onunla sürekli, ama sürekli göz teması kuralım. Sürekli.
Gözlerim ağrıdı resmen, on dakikadır kadına gözlerimi dikmiş bakıyorum, ama bana iki saniye bile bakmıyor. En önde oturuyorum ve gözlerim, -altını çiziyorum- SADECE 2 saniyeliğine yerdeki fayansa kayıyor.
Kadın sıramın önünde kaşlarını çatmış, ellerini çırpıyor uyanayım diye. "Göz teması." İlk dersten kıl oldum ben bu kadına.
Neyse, işte ondan sonra bir sürü maceram oldu bugün. Başka biriyle devam edeyim, kulüpler.
Ben işte Be ile konuşuyorum, bir anda Z geldi. "Ben, Be, E ve J aynı kulüpteyiz!" diye çığlık atıyor. Ben bir tırstım tabii, benden bahsetmemişti çünkü.
İşte nerede açklandığını falan sordum, sonra bahsettiği panoya koşarak gittim. Durum şu; panonun önünde, birbirini ezmeye çalışan, bağırıp çağıran bir hayvan sürüsü var.
"Sakin ol Ayda, onlar senin okul arkadaşların."
Evet o iç sesten bende de var.
Her neyse, ben zar zor baktım hangi kulüpte olduğuma, zaten çok kalabalık, zaman kaybetmeden listelere göz attım. San-Art kulübüne girmişim! Hayal kırıklığımı tahmin bile edemezsiniz.
Bu kulübe geçen senelerde de girdiğim için, hiç heyecanlanmadım ve bilişim teknolojileri dersi için en üst kata çıktım.
Şimdi, benim içimde küçük bir şey var, şeytan mı desem melek mi desem bilemedim.
Ders çıkışı, tekrar bu panoya baktım, belki tanıdıklardan vardır bizim kulüpte hesabı. İşte o içimdeki canavar, dürttü beni. Neden bilmiyorum, orada San-Art yazdığından emindim zaten. Belki de iyice hayal kırıklığına uğramak ve okul sisteminden daha nefret etmek istemiştim. Nedenini ben de bilmiyorum.
Ve ne oldu tahmin edin?
Orienteering!
Be, E, ZS ve J ile aynı kulüp, istediğim o kulüp!
Adımın karşısında yazmasın mı?
Yani düşünün, o içimdeki canavar olmasa, ben listeye tekrar bakmayacaktım ve yarın yanlış kulübe girecektim belki de. Hayat işte bu, ne olacağı belli olmuyor ki!
Geriye tek bir soru kalıyor kısacası; "Ben nasıl orada 'San-Art' görmeyi başardım?"
Hadi başka bir olay anlatayım size. A ve Z ile konuşuyorum, hani benim takıntım vardı ya Z'nin saçını öreceğim diye. İşte bugün tekrar cevap verdi; "Hayır."
"Hiç ördürmeyeceksin, değil mi?"
A onun avukatı ya, "Bırak Ayda, kız ördürmek istemiyor işte!" diye kızdı bana. Şimdi gel de, şu kıza "O zaman söz vermeseydi!" diye bağırma. Tut Ayda kendini, tut. Sakin ol, değmez buna.
Yani siz söyleyin ya, ben bunlara değil de kime gıcık olayım? Öyle ters cevap mı olur ya?
Neyse takmadım ben de, değmezdi zaten kavga çıkarmaya.
Onun dışında, yok zaten. Bugünlük bu kadar, yarın bakarız artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yazarın Hayatı
Non-FictionSayfaları çevirin ve hayatınızdaki parçalarla tekrar tanışın, çünkü bu; ❝benim hikayem❞ Bizim hikayemiz. »»» Durum şu; panonun önünde, birbirini ezmeye çalışan, bağırıp çağıran bir hayvan sürüsü var. "Sakin ol dostum, onlar senin okul arkadaşların...