Odontofobi
Türkçe.
Metin.
Yemek.
-şu takma isimler de çok zor ama- E, dobiş, iri yarı biri ve bizim sınıfta. Yani bayağı iri yarı biri ve kilosuyla bir derdi falan yok ki bu çok gurur verici bir şey. Her neyse, derste bir metin okuyoruz, metin de "Mutfaklarda"ydı adı galiba ve İnci Aral'ın bir röportajı.
E -tam ismini söylesem mi ya- de metni okuyor. Ha, bir de yemekten önceki son ders, yani hepimiz açız. -tam cümleyi hatırlamadığım için affedin- "...O zamanlar en sevdiğim yemekler, hünkarbeğendi, bumbar dolması, etli fasulye..." Saydıkça sayıyor ve sonunda... Cümle yarıda kesilir ve...
"Hocam affedin yapamicam."
İşte o an, hoca ellerini dizlerine koyarak kahkaha atmaya başladığı andı.
On dakika boyunca her 3 dakikada bir rastgele yerlerde de bu kahkahalar devam etti.
Ve dersin başka bir bölümünde de hoca bize en sevdiğimiz yemek kokusunu sordu, sırayla ilerliyor. Ve sıra bana geldi. "Aslında bakarsanız hiçbir yemek kokusunu bana çekici gelmez." Bütün sınıf birden böğürmeye başladı. Oha, diyenden tutun, hıçkırarak ağlayanlar oldu.
"Ama." Bütün sesler bir anda kesildi. "Süt mısır ve şeker kokusuna bayılırım." Herkes bir iç çekti böyle, hoca da mahzun mahzun bakıyor dediğimi duymamış.
Teknik olarak süt mısır ve şeker yemek sayılmaz.
Her neyse, bunlar bayağı eski haberler hani ben yazmıyordum ya uzun süredir. O yüzden. Eski dediğim de iki gün öncenin haberleri.
Geçen Cuma yazmayı unuttuğum bir haber var mesela.
Beden dersinde ölçüm yapıyoruz, boy, kilo, mekik, şınav, mekik koşusu ve esneklik.
Okulca nefret ederiz.
Kilo ve boy ölçümüne giderken herkes bir besmele çekiyor, "Gazamız mübarek olsun!" diye bağıranlar var falan.
Bir de, o gün hastalanan ya da kıyafetlerini getirmeyi unutmuş olan öğrencileri amele niyetine kullanırlar. Bu yüzden N, boy ve kilomuzu yazan kişi olduğu için herkeste bir tapınma vardı "Aman kimse görmesin! Aman kimseye gösterme!" tarzında.
O an o ölçümleri yazan kişinin vay haline.
Bütün kızlarda bir çekingenlik var ve benim sinirimi bozan şey bu işte. Abi niye çekiniyorsunuz kilonuzdan? Sanki dalga geçicez tövbe tövbe. Yapacak başka işimiz yoktu zaten.
Bu yüzden -kimsenin katılmayacağını bile bile- kendi çapımda bir isyan başlatıyorum ve kilomu buraya yazıyorum!
54,6 çıktım ve hoca gitti N'ye "55 yaz kızım." dedi.
Şimdi kilomun fazla olduğunu falan düşünmeyin sakın. Tam idealmiş boyuma göre. Yani 1,70'ken bile en az 60 kilo olman lazım ki görünebilesin. Sap gibi olunca da olmuyor.
Sonra mekik koşusu. En nefret ettiğim.
Bilmeyen var mıdır bilmiyorum şimdi, diğer okullarla ilgili hiçbir fikrim yok. Biri gelsin ders falan versin, cidden bak geçen gün başka bir okuldan gelen arkadaşıma sordum, malak gibi kaldım.
Kısaca; koştuğunuz her 20 metre, 1 mekik koşusu sayılıyor ve aşırı yorucu bir şey. 56 yapan arkadaşlarımıza saygılar.
20'de bıraktım ben, baktım yoruluyorum, baktım nefesimin düzeni değişiyor, salla gitsin dedim. Sonra da esneklik. Daha mekik ve şınavı yapmadık, onlar bu hafta MAALESEF.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yazarın Hayatı
Non-FictionSayfaları çevirin ve hayatınızdaki parçalarla tekrar tanışın, çünkü bu; ❝benim hikayem❞ Bizim hikayemiz. »»» Durum şu; panonun önünde, birbirini ezmeye çalışan, bağırıp çağıran bir hayvan sürüsü var. "Sakin ol dostum, onlar senin okul arkadaşların...