"Bu Notu Başkasına Vermezsen..?"
Selam!
İlk olarak, yarın okula gitmeme gibi bir seçenek doğdu benim için. Ama emin değilim, çünkü okulda özel bir şey olur da kaçırırım diye korkuyorum.
Bu yüzden size sormak istiyorum, çok hasta olduğum için -nefes alırken bile boğazım acıyor- okula gitmemeli miyim?
*duyuru bitti*
Selam!
Okulumuzda -en azından bizim sınıfta- "bu notu başkasına vermezsen 7 gün içinde öleceksin" gibi bir akım başladı. Kısaca, salağın biri rastgele bir kağıda yukarıdaki yazıyı yazıyor ve başka birine veriyor. Zincirleme.
Ve bugün iki kere öyle kağıtlar aldım.
Onun dışında, sınıfta bedava güreş izleyebiliyoruz, çünkü erkekler teneffüste birbirlerine dalıyorlar. -güreşiyorlar mı, çiftleşiyorlar mı, anlamadım-
Neyse.
Müzik dersi aşırı sıkıcıydı. Ayrıca, teknoloji tasarım dersinde de, düzen kuşağıyla ilgili modeller hazırlamaya başladık. Ve... -sıkı durun- hoca oluşturduğumuz üç boyutlu modelin en azın 80 SANTİMETRE olmasını istiyor.
Ayrıca Ölümcül Kaçış'ı hatırlıyorsunuz değil mi? Dün gece, onun hakkında öyle bir spoiler öğrendim ki... Ağlayacaktım resmen. Sonra bunu Be'ye söyledim ve spoiler'ı bütün okula duyurduk. -şaka, şaka-
DİKKAT! AŞAĞIDAKİ PARAGRAF LABİRENT: ÖLÜMCÜL KAÇIŞ HAKKINDA SPOİLER İÇERİYOR! (yazar sorumlu değildir)
Ve biz spoiler'ı söylediğimiz herkese, spoiler'ın olduğu paragrafı ezberden okuyoruz. "Kill me. If you ever been my friend, kill me." Ve biliyor musunuz? Thomas Newt'ı öldürüyor. "Kill me." diyen kişi de Newt ve Thomas silahla onu tam kafadan vuruyor. Ve ben. Ben... Ne diyeceğimi bilemiyorum. Newt'ı Thomas'dan daha çok seviyordum, hatta onlar çok yakın arkadaşlardı yani. Newt Thomas'a "Tommy" diyen tek kişiydi falan. Zaten Dylan'la Thomas (Newt'ı canlandıran kişi) -söyledim mi bilmiyorum, söylediysem affedin- gerçek hayatta da öpüşmüşler, Dylan kabul ediyor yani. *sırıtış* Bu yüzden, 'newtmas' gerçek! Newt ölmemeliydi, Thomas onu öldürmemeliydi. Bu olmamalıydı, Newt'ı çok seviyordum, seviyorduk biz.
Spoiler'ların anasını ağlatacak bir spoiler; Bir kitaba başlayın. Başladınız mı? Güzel. Şimdi bir karakteri benimseyin. Benimsediniz mi? Ha, güzel. İşte o ölecek.
*spoiler sonu*
Ve...
Bugün orkestraya başladım.
Aslında bunu size hiç söylememiştim, unuttum galiba. Neyse işte, okul çıkışı bir saat diğerleriyle keman çalıyorum. Özet bu.
Ve ben 8. sınıftayım ya, yeni gelenlerin hepsi 5.
Minicikler abi, yarım kemanı bile zor tutuyorlar.
Ciddiyim bak, minyon gibiler. İki tanesini üstüste getir, benim boyum ediyor. Bir de tip tip bakıyorlar sana, ben de mal gibi gülümsüyorum, rahatlayıp gevşesinler diye. Ama tınlamayıp, mal mal bakmaya devam ediyorlar.
Bir de çalmaya başladığımız şarkı Karayip Korsanları'nın "He's A Pirate" parçası, gözleri korktu tabii. Biz büyükler -D, La ve Y- çalıyoruz, bildiğimiz konçertoları da araya sıkıştırıyoruz, bunlar garipler bize bakmaya devam ediyorlar.
Kantinde facia.
Orkestra başlamadan önce, on dakikalık bir aramız oluyor, kantinden bir şeyler yemek için falan. İşte biz takım olarak -D, La, Y ve ben- kantine gittik. Allah'ım, M ve To'yu görmez miyim? Bunlar da akbaba gibi başıma üşüştüler, neymiş onlara tost alaymışım.
İşte gittim, söyledim oradaki ablaya, bir kaşarlı, bir karışık tost diye. Paramı da verdim. Sonra beklerken gittim Damla'nın yanına, zaten sıra maşallah, herkes birbirini ezmeye çalışıyor.
Sonra tostlar pişti, ben öne geçmeye çalışıyorum, liseli erkekler falan var -onların boyları daha bir maşallah- Geçemedim, ama tostlar bitti.
Kısaca, ben ilk ödememe rağmen, benden sonra ödeyenler daha erken aldılar tostlarını.
Sonra, geriye iki karışık kalmış. To ve M bir tanesini alıp bölüşüp gittiler, diğerini de D aldı. Ben de bekliyorum, bir yandan da ablaya yakınıyorum tabii, çünkü sinir oldum ben bir kere. Haksızlık en tahammül edemediğim şeylerden biridir.
Tabii D de dalga geçiyor.
"Ayda ben bile aldım."
"Ayda bak bence bu sene pişecek."Sonra bekliyoruz biz tabii, -on dakikamız var, geçiyor- hazır olduğunu öğrendik. Bendeki heyecan görülmeye değer, "Kaşarlı vardı bir tane." dedim, ablanın verdiği tostu aldım.
Diş telim var ya, ısıramıyorum hani, ucundan böldüm azıcık.
Ve.
Tost.
Kaşarlı.
DEĞİLDİ.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yazarın Hayatı
Non-FictionSayfaları çevirin ve hayatınızdaki parçalarla tekrar tanışın, çünkü bu; ❝benim hikayem❞ Bizim hikayemiz. »»» Durum şu; panonun önünde, birbirini ezmeye çalışan, bağırıp çağıran bir hayvan sürüsü var. "Sakin ol dostum, onlar senin okul arkadaşların...