Bir Yazarın Hayatı

Thomas'ı Thomas Oynasaydı Keşke

Thomas'ı Thomas Oynasaydı Keşke

Başlamadan önce, yeni kitabım için bir ülke ismi seçmeye çalışıyorum. Tamam, ciddiyim "Oha ya, yeter bir kitap bitir öyle başla yenisine!" diye cırlamadan önce dinleyin.

Yeni bir tarihi kurgu yazmaya başladım ve ister inanın ister inanmayın, çalışmalarım bölümünde ismi "asdfg" olarak kayıtlı, öyle düşünün yani. Bir isim bile seçemedim daha.

Neyse işte, böyle asil bir ülke ismi istiyorum arkadaşlar. Aklımda "Rovenya" ismi vardı, ama "Romanya"ya benzediği için vazgeçtim. Böyle içinde V harfi geçsin falan istiyorum. Bir de Roseville gibi İngilizce isimler istemiyorum, yani bildiğiniz normal ülke ismi olsun.

Ha, bir de havalı olsun.

Aklınıza bir şey gelirse lütfen yazın bana, birkaç haftadır isim arayışındayım, ama %1'lik bir yol katedebildim.

*reklamlar sona erer*

Merhaba!

Dişçi randevusunda dişlerimin sol tarafına lastik taktık ki bu konuyu tek bir cümleyle bitirip atlıyorum, çünkü çok sıkıcı.

Her neyse, oryantiringde ikinci olduk! Oley! En azından yerleri verilmeyen dokuz hedeften yedisini kendimiz bulabildik. Öbür ikisini diğer takımlar kopya verdi.

Şşş.

Çaktırmayın.

Ve fen dersinde de... İki erkeğin çiftleşmesinden neden bir bebek olmadığını tartıştık.

Ve evet.

Bunu gerçekten yaptık.

Bir de bizim sınıfın 8/F ile maçı vardı, onu izlemeye gidiyorduk biz de. Bir gittik, oynuyorlar, ama bir tane izleyici yok. Yani, düşünün beşlerin maçında bile bilet bulamıyorlar. "Ay garipler, izleyicimiz bile yok."

"Ayda maç bitmiş."

"Haaa."

Bazen gerçekten beynimin %0,0000000000001'ini kullandığımı düşünüyorum. Ve bu sayıyı gerçekten okumadığınızı da biliyorum.

Merak etmeyin.

Ben de sadece '0'a basılı tutarak yazdım.
*göz kırpar*

Ve....
ÖLÜMCÜL KAÇIŞ'A GİTTİM!

Ki bu harika, çünkü kitabını daha önce okumuştum. -ve kitap demişken, artık her bölümün sonunda favori kitaplarımdan birinin ismini yazmayı düşünüyorum, arada bir de Multimedya'ya sevdiğim müziklerden koyarım-

Ama...
Maalesef...

Filmi beğenmedim, çünkü o kadar basitleştirmişlerdi ki... Yani kitabın sonunda "Vaooaayy" gibi bir ses çıkarıyorsunuz, ama filmin sonunda sadece "Tamam, gidelim mi?" gibi bir tepkide bulunuyorsunuz.

Yani beklentimi karşılamadı.

Olsun, yine de gidin siz, güzeldi yani.

Ve bizim bugünkü konuşmamızın %75'i bu filmdi, yani mesela, oradaki Newt karakterini canlandıran oyuncunun gerçek adı Thomas'mış ve bu filmin ana karakterinin adı da Thomas (Dylan O'Brien oynuyor onu da)

L "Thomas'ı Thomas oynasaymış keşke." dedi. Bizim bahsettiğimiz gerçek Thomas, 24 yaşındaymış da adam -dilim dönmüyor 'adam' demeye- on iki gösteriyor cidden.

Neyse, Be de zaten sapıtmış sanırım, Newt ile Thomas hakkında fanfiction yazdırmayı düşünüyorum ona. Hop, orda durun, Newt ile Thomas arasında ilişki olmasını istediğini kendi söyledi. Hatta ciddi ciddi düşünmeye başladık fanfiction yazmayı.

Çok fantastik olurdu yani.

Onun dışında da... Dedemler burada, o yüzden ben kaçıyorum. The Maze Runner nasıldı sizce? İzleyen ya da okuyan oldu mu? Düşüncelerinizi bekliyorum.

Ve...

Günün kitabı: Şahane Hatalar -İkincisi; Talih Kuşu- (Özellikle şiddetle öneririm. Kitabın sonunu kendiniz değiştirebiliyorsunuz ve nasıl olduğunu merak ediyorsanız *hınzır gülüş* kitabı okumanız gerekecek.)