Egomun Tavan Yaptığı Anlar
Merhaba!
Çok uzun zaman oldu ve farkındayım eskisi gibi her gün bölüm yayınlayamıyorum. Bunun için çok özür dilerim ve yazıya devam edelim.
Not: Bu bölüm aşırı ego içeriyor.
Birkaç yayıneviyle görüştüm!
Yani tam olarak başvuru denemez, ama toplam 4 tane yayınevi kitap bastırmak hakkında olan bütün sorularımı cevaplandırdı.
Kısaca, HARİKA!
Ayrıca Cotard Sendromu'nun ismini değiştireceğim, fikri olan biriyle acilen iletişime geçmem lazım.
2K'ye ulaştığımızı yeni fark ettim!
Şu an tam olarak 2002 kere okunmuş bizim öykülerimiz. Bir sevindim, bir sevindim! Her zamanki gibi harikasınız!
Ondan sonra İngilizce dersinde hikaye yazıyoruz biz. Ben öyle bir heyecanlandım ki! O günden bir önceki gün "Geç Kalanlar" var ya, onun tanıtımını yazmıştım. -bu arada o çalışmayı gerçek olaylardan esinlenerek yazdım-
Derste de hikaye yazma tekniklerini anlattı hoca, sonra da bize kağıt vererek şaheserimizi yaratmamız için Beethoven dinletti bize. Ben kağıda daldım, gömüldüm, o geçen gün yazdığım tanıtımın ingilizcesini yazdım.
Sonra teneffüs olduğunda bile, herkes kağıda öyle bir gömülmüştü ki kimse ayağa kalkmadı bile ve aradan geçen dakikalar boyunca da sınıfın yarısı dışarı çıkmadı. Ben de son anda diğer ders için eşyalarımı hazırladım ve öbür ders başlayınca da yazıma çaktırmadan devam ettim.
O gün akşam hikaye gece 12 gibi bitti.
Ertesi gün hocaya teslim ettim ve hoca da bize bir video izletip onun hakkında grupça bir hikaye yazmamızı istedi. Videoda -belki izlemişsinizdir- kör bir adam dileniyor, yanındaki tabelada "Körüm, yardım edin." yazıyor. Sonra bir kadın gelip tabelayı değiştiriyor ve adama herkes para vermeye başlıyor.
Tabelada da "Çok güzel bir gün, ama ben göremiyorum." yazıyor.
İşte bizim grupta aldım ben kağıdı, yazmaya başladım. Kimse gıkını çıkarmadı, ben usul usul yazdım hikayeyi. Hatta teneffüste de dışarı çıkmadım devam ettim. Hoca sonunda ödül olduğunu söylemişti çünkü, ben de taktım kafaya, alıcam illa o ödülü.
Gruptakiler arada yazdıklarımı okuyorlar, espri yapıyorlar, gülüyoruz falan, zaman geçti. Okuyucumuz Enes olacaktı, verdik kağıdı ona. Diğer gruptaki okuyucularla birlikte tahtaya çıktı.
Sınıftakiler oylama yapacakları için tek tek okudular ve oylamada 9 oy alarak birinci olduk! Hoca bize anahtarlık verdi. Şu çok şirin olan tahta insancıklar var ya, onlardan.
Ben de bu hafta anahtarımı kaybetmiştim, yedek anahtarımı kullanıyordum. Ona anahtarlık lazımdı, iyi oldu yani.
Ondan sonra hoca dedi ki "Bir hikaye var, hepinizin duymasını istiyorum."
Elindeki kağıt bir tanıdık geldi, bir tanıdık geldi. BENİM KAĞIDIMMIŞ.
O anki tereddütümü tahmin bile edemezsiniz. Hoca sandalye çekmemi istediğinde kekeledim falan. Uzunca bir hikaye yazmıştım, bütün sınıfa ben okuyacağım. Ellerim çok fena titremeye başladı, avuçlarım terledi. Bir fena oldum ben.
Ama o hikayeyi okudum.
Ve ben bitirince de hoca "Yazar olmak gibi bir düşüncen var mı?" diye sordu.
Düşüp bayılasım geldi. Hatta ben bitirince hoca hikayemle ilgili sorular sormaya başladı. Ana karakterin kaç kızı var? Kim, nasıl ve kim tarafından öldürüldü?
Sonra da sınıfın çoğu kısmı benim Wattpad'de hikaye yazdığım hakkında birçok fikre sahip oldu.
Ben nasıl bir panik oldum düşünün. Milleti atıp tutuyorum burada, onlar gelip okuyacaklar. Hala da tedirginim, yani yarın gelip hesap soran olursa şaşmam.
Öyle işte, egom tavan yaptı şu sıralar. Yakınımdaki herkes kitap bastırmakla ilgili olan düşüncelerimi biliyor ve gerçekten de düşünüyorum.
Umarım bir gün ismimi raflarda görürüm.
Günün kitabı: Bir Genç Kızın Gizli Defteri 11 Yıllar Sonra İnanamıyorum gerçekten, iki yıl önce bitirdiğim serinin 11. kitabı çıkmış. Geçen kütüphanedeyken gördüğümde az kalsın kalp krizi geçirecektim.
Günün şarkısı: Aero Chord - Surface Bir tek şunu söyleyeyim; kesinlikle bir kitap tanıtımı videosunda kullanılmalı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yazarın Hayatı
SachbücherSayfaları çevirin ve hayatınızdaki parçalarla tekrar tanışın, çünkü bu; ❝benim hikayem❞ Bizim hikayemiz. »»» Durum şu; panonun önünde, birbirini ezmeye çalışan, bağırıp çağıran bir hayvan sürüsü var. "Sakin ol dostum, onlar senin okul arkadaşların...