Bir Yazarın Hayatı

İki Kişilik Hayalet

İki Kişilik Hayalet

Bu sabah, -29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI SABAHI!- uyanmamak için yorganıma yapışmıştım, ama eninde sonunda uyanmam gerektiğini de biliyordum.

Uyandım, yüzümü falan yıkadım, sonra geçtim yatağıma, beyin egzersizi yapmak için Candy oyununa başladım. Tam yeşil şekerleri patlatıyorum, kapıdan beyaz bir şey göründü.

O ne lan?

Bir baktım, o beyaz şey çarşaf.
Bir baktım, o çarşaf çiçek desenli.
Bir baktım, o şeyin altında dört tane ayak var.

Kimler?

Annem ve babam.

"Bööööö."

29 Ekim'in yanı sıra, Cadılar Bayramı da yaklaşıyor. İki gün kaldı sadece ve keşke Türkiye'de de kutlansaydı. Harika olmaz mıydı?

Yani terlikle kovalanma ihtimaliniz artardı o kadar.

***

Selam!

Neler yapıyorsunuz bakalım görüşmeyeli? Tatiliniz nasıl geçiyor? Yani 1,5 günlük tatil demek daha doğru olacak, ama neyse.

Ben hala ders çalışıyorum ve bugün, geçen bölüm söylemeyi unuttuğum birkaç haberi yayınlicam.

İlk olarak Cumartesi gününden başlayalım.

Piyanist'le sıcak çikolata almıştık ve o gün, bardaklarımızı ters çevirdik, soğrumasını bekledik ve 'sıcak çikolata falı'mıza baktık.

Ayrıca derste "İyi ki/Ne Yazık ki" diye bir oyun oynadık ve oyuna göre, hoca bir cümleyle başlıyor ve siz o cümle ile bir 'iyi ki' bir 'ne yazık ki' ile başlatarak bağlantılı bir cümle kuruyorsunuz; -örneklerin hepsi gerçektir-

Yapmamanız gereken -gerçek- bir ÖRNEK;

Hoca: İyi ki yeni ev almışız.
Yalın: Ne yazık ki çok yakışıklıyım.

Olması gereken;

Hoca: İyi ki yeni ev almışız.
Ne yazık ki kaloriferleri çalışmıyor.
İyi ki tamir ettirdik.
Ne yazık ki geri bozuldu.
İyi ki yenisi aldık.
Ne yazık ki o da bozuldu.
İyi ki kalın battaniyelerimiz var.
Ne yazık ki hepimize yetmiyor.

Ve sonuç olarak ben; İyi ki komşumuz battaniye takviyesi yapıyor.

Başka bir ÖRNEK;

İyi ki seninle evlenmişim.
Ne yazık ki seni aldatıyorum.

Başka bir ÖRNEK daha;

İyi ki tatile buraya gelmişiz.
Ne yazık ki otelleri çok kalitesiz.
İyi ki deniz kenarına çok yakın.
Ne yazık ki Ankara'dayız.