Medya: Sude
;;
"Ne?" dedim şaşkınlıkla. "Yeni komşumuz musun?"
Kafasını salladı hemen. Bu durumdan memnundu.
Kafamı sallayıp evime girecekken tekrar konuştu.
"Hoş geldin demek için girmeyecek misin eve?" diye sorduğunda anlamsızca baktım. Ne alaka ?
Güldü. "Bir çay içseydik bari."
"İşim var."
"Hadi ama alt tarafı kahve içeceğiz." diye ısrar etti.
Derin bir nefes alıp anahtarı cebime koydum. "İyi misin?"
"Evet." dedi.
"Yüzün çok kötü olmuş ama." dedim yüzünü işaret ederek. Gözünün altında kocaman bir morluk vardı.
"Burada mı konuşacağız?"
"Tamam." deyip, "Kahve içelim o zaman."
Teklifini kabul etmiştim. Çünkü benim yüzümden yeterince laf ve yumruk yemişti. Bu içeriye girmemin
küçük bir nedeniydi. Asıl amacım anonimi görmüş olmasıydı.İçeriye girdim. Mutfaktan iki kupayla odaya geldi. Masaya kahveleri bırakıp karşıma oturdu. Sehpadan kupanın birini alıp bana uzattı. Gülümseyerek elinden alırken eli dikkatimi çekmişti
"Elin? Bunu da mı yüzünü bu hale getiren kişi yaptı?"
Kafasını iki yana salladı. "Hayır, benim mafiretim."
Kahveden bir yudum aldım. "Mozaşist."
"Evde yardım çantası var mı?" diye sordum. "Eline pansuman yapalım."
Yerinden kalkıp çantayı almaya gitti. Çok geçmeden geri dönüp çantayı masaya bıraktı. Çantanın içinden tentürdiyot, pamuk ve bant çıkardım. Yiğit ise sadece izliyordu. Elini usulca uzandım. Yiğit önce şaşırsada belli etmemeye özen gösteriyordu. İlk defa ona bu kadar yakın davranmam bunun sebebi olabilirdi. "Kavga ettiğin kişiyi hiç görmedin mi?"
"O yüzden mi bu kadar iyi davranıyorsun?"
Bir şey diyememiştim.
"Belki de kavga ettiğim çocuğa teşekkür etmeliyim. Onun sayesinde seni böyle ilgili görmek güzel hissettiriyor."
Tentürdiyotu pamuğa döküp yavaş hareketlerle Yiğit'in eline değdirdim. "İçimden geldiği için yardım ediyorum sana. Kavga ettiğin çocuk için değil."
"Daha mı çok güzel hissedeyim yani?" diye sordu pişkin pişkin sırıtarak.
İfadesizce yüzüne baktım ve elimdeki tentürdiyotlu pamuğu sertçe açılan derisine bastırdım. Yüzündeki gülümseme silinmiş yüzünü eşkitmişti.
Pansumanı bitirdiğimde bir şeyi kazanmış edasıyla "Bitti." dedim.
Hiçbir şey söylemeden cebinden telefonu çıkarttı. Kupamdan son yudumumu alıp ona doğru döndüm. "Gitmem gerekiyor."
"Bir dakika." diye eliyle beni durdurdu. Biraz bana doğru yakınlaşıp fotoğrafımızı çekti. Açıklamak için hemen konuştu. "Sadece çekmek istedim."
"Sil onu!" diye emir verdim. Yanımdan kalkıp yerine geçti.
"Tabii ki de silmeyeceğim." Yanına bir çırpıda vardım. Telefonu elinden alacağımı anlayıp ayağa kalktı.
"Ver şunu ya." dedim telefonu elinden alamaya çalışırken.
"Al o zaman." dedi ve telefonu yukarıya kaldırırdı
"Bu klişe tutmaz." dedim kendimi geriye doğru çekerken. Bunu söylemem onu keyiflendirmişti.
"Belki tutar. Bir bakmışız bana aşık olmuşsun." dedi sırıtırken.
Göz devirdim. "Çok beklersin."
"Yeterince zamanım var zaten." derken ben dış kapıya doğru yürüdüm.
"Gitmem gerekiyor."
Arkamdan gelip "Biraz daha dursaydın." dedi.
Kafamı iki yana salladım. "Gitmeliyim." Kapıyı açıp çıkacakken eve küçük bir kız girdi.
"Bu Sercan deli edecek beni. Ali'den uç istemeyecekmişim."
Bu kızı bir yerde de görmüştüm. Otobüste tanıştığım kız olduğunu anlayınca şaşkınlıkla konuştum. "Zeynep?"
;;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cicibebe | Texting
Teen Fiction[texting, düzenlendi, tamamlandı] 05** *** ****: cicibebe'yi sevdiğin kadar beni de sevsen olmaz mıydı sanki? 05** *** ****: sana olan hislerimi bitirmeye çalıştıkça daha çok güçleniyor. 05** *** ****: artık sevgine ihtiyacım var. 05** *** ****: var...