53

3.5K 114 50
                                    

Medya: Sude

;;

Kafamdaki sıcaklığı hissetmem ile ani bir şekilde kafamı geri çektim. "Ah! Dikkat et, Buse." diye bağırdım odanın içinde.

Buse devam edince "Buse, yardım etme sen. Yaktın kafamı." diye kızdım.

Düzleştiriciyi elime verip "Aman be! Ne halin varsa gör." diyerek odadan çıktı. Dün gece Busegilde kalmıştım.

Anneme Buse'nin yanında olacağımı söyleyip Efeyle buluşmuştum. Sahilde yürüyüş yapmıştık. Sonra da Buse'nin yanına gelmiştim.

Efe'yi hatırlayayınca gülümsedim. "Beni aptal ettin, zalimin oğlu." dediğimde kapı açıldı.

"Defol git, Buse." diye bağırdım. Kapının kapanma sesini duyunca umursamadan düzleştiriciyi saçımdan çektim.

Elimden düzleştirici alınca arkama dönecekken Efe'nin kolları bedenimi sarmaladı ve sonra sesi kulaklarıma ulaştı. "Zalimin oğlu, ha?"

Kafamı yavaşça salladım. Efe geri çekilip saçımın birazını alıp düzleştirdi. "Buse'ye göre gayet iyi."

"İyiyimdir." deyip güldü. Saçlarımdan makinayı çekip benden bir adım uzaklaştı. "Vay be! Kim yaptıysa baya becerikliymiş." dedi Efe böbürlendi.

"Güzel olmadı." dedim burun kıvırarak. Efe gözlerini kısarak bana baktı. Gülümsedim.

"Merte ulaşamıyorum." deyip odaya girdi Enes. Duraksayıp bize baktı sonra devam edip "Bir şeyi mi bozuyorum?" diye sordu ciddi ciddi.

"Yok, amcamın dölü." deyip, "Devam et."

"Merte ulaşamıyorum. Dünden beri ortalıkta yok." sesinden tedirginlik sezdim.

Sandalyeye oturdu ve "Çıkar ortaya o." dedi Efe.

"Ereni aradım, dün eve hiç gitmemiş." Kaşlarım çatılmıştı. Bir şeyler dönüyordu ama neydi?

"Merve'yi aradın mı?" diye sordu Efe. Buse odasına girip elini Enes'in koluna koydu.

"Aradım, telefonu kapalı."

Buse "Başına bir şey geldiyse..." demesiyle kafamı salladım. Yok, olmaz öyle şey. Mert işte yine çıkar ortaya.

"Bir daha arayalım." dedim telaşla. Yine de endişelenmiştim onun için. Telefonumu elime alıp Mert'i aradım. "Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen..." Telefonu kapattım oflayarak. "Okula gidelim oraya gitmiştir." dedim tahmin yürüterek. Son umudumuz oydu.

Okula vardığımızda okulun her yerine bakmıştık. Telefonu elime alıp "Tekrar arıyorum." dedim umutsuzca.

Telefon bir anda açılınca "Mert? İyi misin? Neredesin? Endişelendik senin yüzünden aptal." diye bağırırken Mert'in sesi duyuldu.

"Sude!" dedi ağlayarak. Mert'e olan kızgınlığım hemen geçmişti.

"Ne oldu?" diye sordum durgunca.

"Ayrıldı benden." dedi ağlaması iyice şiddetlenmişti. "Merve terketti beni." dedi burnunu çekip.

"Neredesin sen? Neden ayrıldınız?" dedim boğazımda sanki bir düğüm oluşmuştu, zor konuşmuştum.

"Babası bizi öğrenmiş." dedi ve zor bir nefes verdi.

"Neredesin, yanına geliyoruz."

"Öylece sevdiğim kadının gidişini izledim." dedi sorduğum soruyu umursamayıp.

"Yerini söyle!" dedim bağırarak. Mert susunca tekrar bağırdım. Sonunda yerini söyleyince hemen Ereni de alıp Mert'in yanına gittik.

Çocuk parkının karşısında ki bankta oturuyordu. Göz altları ağlamaktan şişmiş, saçları karışmış, parka bakıp öylece ağlıyordu.

Cicibebe | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin