39

2.4K 146 29
                                    

Medya: Buse

Bu bölümde Enesle Buseye ağırlık verdim.

;;

Enes oflayarak yatağından kalktı. Uyku tutmamıştı. Furkanla aynı odada kalmak sinirlerini bozuyordu. Ne de olsa sevdiği kızın flörtüydü.

Odadan çıkıp çatı katına doğru ilerledi. Etrafta kimse yoktu. Enes terasa giriş yaptığında o güzel kızı gördü. Sırtı dönük bir şekilde oturuyordu masada. Yanına gidip gitmemek arasında gidip geliyordu.

Derin bir nefes verdi ve bütün cesaretini toplayıp Buse'nin yanına ilerledi. "Uyumamışsın." dedi ve karşısına oturdu.

"Evet." dedi bakışlarını masadan ayırıp Enes'e çevirerek. "Sen neden uyumadın?"

"Mert." dedi rahatsızca. "Uyurgezer olduğu için gelip yatağıma yattı."

Buse güldü. "Kucaklayıp durdu."

Buse "Sen de dara gelemediğin için rahatsız oldun?" diye konuştu.

Enes kafasını salladı gülerek. Enes'i mutlu etmişti bu cümle.

Kısa bir sessizlik oldu. Aralarındaki ilişki diğerlerinden farklıydı. Birbirlerini arkadaş olarak görmüyorlardı. En azından iki yıl önce.

"Buse?" dedi sesin titrediğini umursamadan.

Buse kafasını kaldırıp Enes'e baktı. Enes biraz çekinsede söylemeden yapamayacaktı. "Furkan için mi geldin geziye?"

"Evet." dedi tekdüze sesiyle.

Enes hiçbir şey söylemediğinde "Eceyle aranız nasıl ya?" diye sordu arkadaşçıl bir gülümsemeyle.

Aralarında hiçbir şey yoktu. Belki Buse kıskanır diye beğenmiş gibi davranmıştı. "Neden soruyorsun?"

"Arkadaşın olarak merak ediyorum." dedi arkadaş kelimesine vurgu yaparak.

Bir insana neden 'arkadaş' kelimesi ağır gelirdi ki, diye düşündü Enes.

Her şeyi şimdi daha iyi anlamıştı, Enes. Hatasını düzeltmek adına konuştu. "Buse, iki yıl önce.."

Sözünü kesti güzel kız. "Enes, iki yıl önceki yaşanan olayı unut." dedi sertçe ve ayağa kalktı.

Odasına gitmeden önce konuştu. "Bitti, gitti."

flashback

Enes kitaplarını çantasına koyup Buse'nin yanına ilerledi. Yine en son onlar kalmıştı. Buse çantasını sırtına takıp "Bir şey hakkında konuşabilir miyiz?"

Enes "Sonra konuşalım. Laboratuvarda bekliyorlar bizi."

Buse kafasını iki yana salladı. "Şu an konuşsak?" dedi usulca.

Enes kaşlarını çattı. "Ne oldu ki?" 

Gergin gözüküyordu. Nasıl söyleyeceğini bilemiyordu. "Enes, ben kendimi sana kaptırdım." diye direk konuya girdi.

Enes biraz şaşırmıştı. Beklemiyordu böyle bir itiraf.

"Diğerlerini sevdiğim gibi değil." diye ekledi. Ellerinin titrediğini gördü, Enes. "Özür dilerim, duygularımı bastırmaya çalıştım ama yapamıyorum."

Heyecandan eli titriyordu, güzel kızın. Enes bir şey söylemesi gerektiğini anladığında boğazını temizledi. 

"Buse." diye başladı. O an ne yapacağını şaşırmıştı Enes. Hazır değil gibi hissetmişti. "Arkadaş kalsak, seni kaybetmek istemiyorum."

Busenin gözleri bütün sınıfı gezdi. Ağlamamak için sıkmıştı kendini.

Enes konuşmak için ağzını açtı ama vazgeçip tekrar kapattı.

Buse sonunda gözlerini Enes'e çevirdiğinde "Tamam." dedi fısıltıyla.

Hızlı hızlı yürüyerek sınıftan çıktı. Enes arkasından yetişmeye çalıştı ama başaramadı.

Bir hafta boyunca ortalıkta gözükmedi, Buse. Enes birçok kez Buse'nin evine gitmişti. Ama her zaman annesi çıkıp evde olmadığını söylemişti.

Yalan söylediklerinden adı kadar emindi. Ondan hoşlandığını ona söylememeliydi.

Ama artık iş işten geçmişti.

;;

Agabeeeee

Cicibebe | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin