9 | En Olmaz Kişi

21K 849 65
                                    

" Kalbinin duvarlarını hiç kimse için yıkma! Sana gerçekten gelecek kişi o duvarları aşmasını bilecektir. „


Bora:

Gece geç vakitte eve döndüğümden varenda ışığı dışındaki tüm ışıklar sönmüştü. Bir oda dışında... Mihriban uyumamış, muhtemelen beni beklemişti.

Vakit kaybetmeden yukarı çıkarak odaya girdim. Evet, ışık açıktı ve yine evet ki Mihriban yatakta değildi. Ne var ki koltuğa adeta bir kedi gibi kıvrılmışken uyuyakalmıştı.

Yanına adımlayarak uyandıracağım sırada bir an bunu yapmak istemedim. Uyanmasına gerek kalmadan da onu yatağa taşıyabilirdim. Yavaşça kucağıma alacağım sırada irkilerek uyandı.

Asla açıklama yapmayan ben, ne diyeceğimi tartarken ismimi fısıldayarak ayağa kalktı ve parmak uçlarına yükselerek kollarını boynuma doladı.

"Lütfen kavga etmeyelim."

Fısıltısı odadaki derin sessizliği delerken iyi gitmeyen şeyler hakkında onunla konuşmadığım için canım sıkılmıştı. Ona durumu kurtaracağımı düşünerek olayları çok yüzeysel açıklamıştım.

Bilmeye hakkı vardı, olmalıydı.

Ama bilmesine gerek de yoktu. En yakın zamanda her şeyi kontrol altına alacak, amcamla başka bir anlaşma yapacaktım.

Oysa ki her şeyin hemen düzeleceğini düşünmüştüm. Evlenirsem vazgeçeceklerini ve bu durumu başka bir şekilde çözmeyi kabul edeceklerini düşünmüş, büyük bir yanılgıya kapılmıştım.

Mihriban'ın bu denli zararsız ve masum oluşu da canımı sıkıyordu. Onun yerinde herhangi bir kadın olsa daha az yaralanırmış gibi geliyordu.

En olmaz kişiyi seçmişim gibiydi.

Sarılmayı bırakarak geri çekildiğinde asık bakışları yere çevrilmişti. Sarılışına karşılık vermediğimi o an fark etmiştim.

İyi de ben sarılmazdım ki. Güzel söz söylemek nedir onu da bilmezdim. Bu duruma üzülmeyi sürdüremezdi, sürdürmemeliydi. Zira bu konuda yapabileceğim bir şey olduğunu sanmıyordum.

Yatağa uzanarak örtülerin altına girdiğinde duş almak istediğim halde yorgunluktan dolayı uyumaya karar vermiştim.

Gömlek düğmelerimi açarken camdan gecenin karanlığına bakıyordum.

Babam olacak adam bu dünyadan ayrılmadan önce öyle bir hata yapmıştı ki...

Babaların günahlarını evlatları çekerdi.

&&&

Göğsümde gezinen küçük ellerle gözümü açtığımda gördüğüm kişi Mihriban'dan başkası değildi.

"Telefonun çalıyor."

"Canları cehenneme." Diye homurdanarak yüzümü yastığa gömdüğümde "İyi de baban arıyor. Baban yaşıyor mu?" Demesiyle telefonu elinden alarak gözümün önündeki görüntünün netleşmesini bekledim.

Evet, babam arıyordu.

Sakin kalmaktan uzak bir şekilde yataktan kalkarak aramayı cevapladım.

"Ooo Bora Bey! Dün gece yoğun geçti herhalde. Neredeyse konuşmaktan vazgeçiyordum."

Babamın telefonu amcamdaydı. Bu da elimde artık delil de var demesinin bir başka yolu olmalıydı. Nefes almayı bırakarak yapabileceğimin en iyisini düşündüm.

DİLHUN 1 | Yıllanmış Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin