29 | Bu gece sadece senin

11.3K 531 82
                                    

"Zoru yenersek varız, boyun eğersek değil„

Mihriban:

Ensemde hissettiğim dudaklarla uyanırken burnuma dolan kokusuyla gülümsemeden edememiştim. Neyse ki yüzüm dönüktü de görmüyordu.

"Mihriban Hanım?"

Mırıldanarak yastığa daha fazla gömülmeye çalıştığımda elleri de devreye girmiş, beni zor durumda bırakıyordu.

"Özlemedin mi beni?"

Dudaklarım söyledikleriyle yukarı kıvrılmak isterken yüzümü ona döndüm.

"Sen özledin mi?"

"Beni mi?" Diye sorduğunda gözlerimi devirmeden edememiştim.

"Çok kötüsün Bora." Diye söylenirken yanımdaki yerini almıştı bile.

"Yemeğe inmemişsin."

"Özledim diyemiyorsun değil mi?"

Kaşları kalkarken gözleri odada gezindi.

"Öyle söylememi mi istiyorsun?"

Çenesinden tutarak kendime çevirdiğimde fısıldadım.

"Öyle söylemeni istemiyorum. Öyle hissetmeni istiyorum."

"Yemeğe inmemişsin."

Evet, kocam seni özledim dahi diyemiyordu.

"Sen de gelmemişsin."

Göz bebekleri elalarına inat genişlerken bakışlarındaki arzu tenimi yakmaya başlamıştı. Belimden tutarak beni kucağına aldığında hissettiklerimle kızardım.

"Ne hissettiğimi hissettirebilmişimdir umarım."

Sözleri karşısında eriyip gideceğimi düşünürken dudaklarıma eğilerek pervasızca öptü beni.

Üzerimdeki tişörtün yakasını sıyırarak omzumu açıkta bıraktı ve dudaklarını oraya kapadı. İz bırakacak şekilde öpüyordu. Tişört üzerimden sıyrılırken ben de ceketini çıkarmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Ceketini kendisi çıkarırken bir şans daha ister gibi gömlek düğmelerine uzanmıştım ki ellerimin beni utandıracak şekilde titrediğini fark ettim. Neyse ki Bora bunu görmezden gelerek saçlarımdaki tokayı çözerken ben düğmeleri açmaya başlamıştım.

Bir...
İki...
Güzel... Devam et Mihriban. Yapabilirsin.
İki...
Üç...
Üç...
Üç...

Üçüncü düğme açılmak bilmezken beni durdurarak gömleğindeki ellerimi eline aldı.

"Sakin ol karıcığım."

Dudaklarını tek tek parmak uçlarıma değdirmek üzere eğildiğinde titrek bir nefes aldım. Aynı şekilde avuç içlerimi ve bileklerimi de öperek dirseklerime kadar hayali bir yol çizmişti.

"Beni profesyonelce soyabilmeyi öğrenmen için bir ömür var önümüzde."

Dudaklarım yukarı kıvrılırken gülümsememi bastırmak adına onları dişledim. Bunun üzerine gömlek düğmelerini açarken eğilerek dudaklarıyla dudaklarımı dişlerimin arasından kurtardı. Ardından fısıldayarak "Sana kimse zarar veremez. Bense sadece zevk verebilirim." Dedi ve alt dudağımı dişleri arasına aldı.

Dudaklarımız ayrıldığında gömleği üzerinde değildi. Çıplak teninde kalbinin üzerine elimi koyarken kısılan sesimle "Ne sebeple olursa olsun, kalbime dokunma." Dedim. Ardından devam ettim.

"Ha eğer dokunacaksan da... Yüreğin değsin yüreğime. Bedenin değil... Sözlerin hiç değil... Sadece yüreğin..."

Elaları görünmeyecek kadar kararmıştı gözleri. Beni daha da kucağına çekti. İyice alışmıştı bu harekete. Cüssesine oranla minik bedenimi oradan oraya dilediğince taşıyabiliyordu sonuçta beyefendi.

DİLHUN 1 | Yıllanmış Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin