42 | Tek kurtuluşum sensin

6.8K 374 68
                                    

" Ey can, kimseyi kırma. Sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama gönül her sözü kaldıramaz. „
-Mevlâna


Mihriban:

Aysun'un yanında otururken telefonumun çalmasıyla Reyhan'ı çağırarak odadan çıktım. Bilinmeyen bir numaraydı ama bir şey olmuş olabilirdi. Aramayı cevaplayarak karşı tarafın konuşmasını beklerken "Tebrik ederim. Üvey anne oluyorsun." Diyen Canan'ın sesini duydum.

Olduğum yerde donakalırken "Hamileyim. Anne oluyorum." Diye devam etti.

Gözlerim dolarken oturmak için bir yer aradım ama bulamadım. Duvarın dibine çökerken tek kelime edemeyişimin bedeli âdeta gözyaşlarımdan çıkıyordu.

"Neyse ben şimdi eve dönmeden bebeğimiz için ilk alışverişi yapacağım. Yengemi birazdan hastaneden eve gönderirim ama. Aysun'u merak ediyor. Bu arada, istediğin zaman beni ziyarete gelebilirsin evime, her şey yolunda değil mi Mihriban'cığım?"

Telefonu kapatarak merdivenlere yöneldim ve hızla odama girdim. Nefes alamıyordum. Biri kalbimi avucuna almış sıkıyor gibiydi. Sesli bir şekilde hıçkırırken elimi karnıma götürerek istemsizce sıktım. Bora imkansız demişti. Hamile kalamaz demişti. O bebek benim hakkımdı. O bebek benim bebeğim olmalıydı.

Bora ona verdiğim tüm şansı beni kandırmak üzere kullanmıştı. Buraya bir daha dönmemek üzere ayrılmanın vakti gelmişti. Aşık olduğum adama inanmayı seçip geri kalan her şeyi göz ardı etmiş ve her şeyin biteceği ana inanmıştım ama artık tüm inancımın bir hiç uğruna olduğunu öğrenmiştim.

Kullanılmışlık hissi geri gelirken su altından çıkmışcasına derin bir nefes aldım. Telefonum çalıyordu. Kendimi toparlamaya çalışarak ekrana baktığımda Bora'nın aradığını gördüm.

Müjdeyi benimle paylaşmak için mi aramıştı?

Cevap vermek yerine banyoya girerek yüzüme soğuk su çarptım. Çok geçmeden tekrar aradığında ise sinirle banyodan çıkarak telefonu açtım.

"Mihriban... Konuşmalıyız."

"L-levent..."

İnanamayarak arayan numaraya baktığımda bilinmeyen numara olduğunu gördüm.

"Sen... Ne yaptın Levent?"

"Mihriban dur önce. Beni dinlemen gerekiyor. Hiçbir şey göründüğü gibi değil."

"Ne göründüğü gibi değil? Aysun'dan ne istedin? Onu nasıl bir travmaya sürüklediğinin farkında mısın? Nasıl bu kadar zalim olabildin?"

"Her şeyi anlatacağım Mihriban. Canan'ın hamile olduğunu az önce öğrendiğini biliyorum. Ben de az önce hastanedeki adamımdan öğrendim. Bir süre uzaklaşmayı istemez misin? Düşünmek için vaktin olur? Sana her şeyi anlatırım."

Alayla gülerken "Neyi düşüneceğim?" Diye sordum.

"Holding hisselerinin yarıdan fazlasını aldığımı biliyorsun. Eğer benimle buluşursan bir süre daha onları tek kuruşsuz bırakmamak için dayanırım. Konuşurken anlaşma yaparsak da tüm hisseleri aldığım gibi geri veririm. Yani iflas etmez, her şeyleriyle beraber evlerini da kaybetmezler."

"Sence bu artık benim umrumda mı?" Diye fısıldadım.

"Sadece konuşacağız Mihriban... Ben sana asla zarar vermem... Sana isteğin dışında hiçbir şey yapmam... Beni tanıyorsun Mihriban."

"Hayır, hayır kesinlikle seni tanımıyorum. Şimdi kapatacağım. Bir daha da beni arama."

"Gelirsen Aysun'dan boşanmayı kabul ederim."

DİLHUN 1 | Yıllanmış Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin