• giriş •

45.6K 1K 62
                                    

ÖNEMLİ:

Sizlere kitap hakkında bazı bilgiler vermeme izin verin. ❤️

Kurguyu yıllar önce yazmaya başladım. Defalarca revize edilmiş, yazım dili, imla kuralları açısından size rahatlık sağlayacak, emek verilmiş bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

Yaklaşık 100.000 kelime ile sonlandırıldı. Nerden baksanız 400-500 syf arası bir roman yapıyor.

Zamanın popüleritesi ile girişmiş olduğum kurgu benim günlük hayatımdan uzak olduğundan dolayı havada kalan olaylar olabilir ama zaten konu kitapta hiçbir zaman bu değil. Bu yüzden kitabım bir mafya, metres ya da ikinci kadın kitabı değildir, bunu baştan belirtmek istiyorum. Bu kitap bu tip kavramları ciddiye alan bir kitap da değil açıkçası. Eleştiren bir kitap.

Laik Üniter Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde her vatandaşın yalnızca bir eşi olur. Geniş bir perspektif ile bakarsanız, satırlar arasında benim eleştirilerimi de görebilirisiniz.

18 yaşın altındaysanız veyahut kültürel din görüşünüz karakter ve düşünce biçiminiz üzerinde baskınsa, kitabımı okumanızı önermiyorum. ❤️

Yıllanmış bir aşkın hikayesi var bu kitapta. Tek bir çift değil, birden fazla çift çevresinde gelişen olaylar var. Elbette ki ana çiftimiz de var. Amacım sizlere bu kitaptaki her bir karakterle aşkın bir başka yüzünü göstermekti. İlmek ilmek işlenmiş bir hikaye, bu yüzden kendinizi akışına bırakmanız yeterli. ❤️

Ayrıca kurguda aşk ve gurur çizgisinde değişik dengeler olabilir. Ben de o zamandan bu zamana çok değiştim. Okurların zıt görüşler uğruna savaşına da şahit olacaksınız. Benzer görüşü veya tamamiyle zıt görüşü paylaşabilirsiniz. ❤️

Eğlenmek için buradayız. Kitap tamamlanmış olabilir ama yorumlarınızı her daim okumaya devam ediyorum. Hepinizi öpüyorum. İyi okumalar diliyorum.❤️🤍

_________________________

Mihriban:

Ben Mihriban Gökbey,

Kendimi bildim bileli diyemem ama tamı tamına altı senedir adımı dâhi bilmeyen bir adamda tutukluyum.

Adı gibi adamdı.

Geçtiği yerde taş üstünde taş bırakmayacak kadar öfkeli...

Bakışlarıyla nefesleri kesecek kadar görkemli...

Beni ise kalbine sığdıramayacak kadar bencildi bu adam...

O, Bora Hanzade'ydi...

Beni Dilhun yapan...

Hatırlıyorum... Nefesim kesilmişti. Onu gördüğüm ilk an, onu kendime saklamak istediğimi anlamıştım. Onun bana ait olması hayal dahi edemeyeceğim bir şey olduğu halde şimdi onunla evlenecek olmam hiç de olur bir iş değildi.

Kesin işin içinde başka bir mesele vardı ama benim, beklenen ve istenen şeyleri yaşamaktan başka çarem yok gibi görünüyordu. Hayata dair rengarenk umutlarım bir gecede siyah-beyaz olmuştu.

Mihriban o günden sonra susmuştu.

Mihriban'a susmasını öğrettiler.

Mihriban konuşmadı, gülmedi.

Mihriban üzüldü, hem de fazlasıyla üzüldü. Ama bir an olsun belli etmedi.

Mihriban ağladı, hem de göz pınarları kuruyana dek.

Mihriban kimsesiz kaldığında, hayat ona acımamıştı.

Şimdi hayat ona ikinci bir şans mı veriyordu?

Bunu ikinci bir şans olarak düşünecek ve amcasının onu nedenini asla anlayamadığı bir şekilde istemediği evden kurtulacaktı. Mihriban, imkanların elvermediği bu hayatta kendi kahramanı olamamıştı henüz ama belki de Bora ona erkenden gelecek ve onu kurtaran kahramanı olacaktı.

Bu fikir aşık bir kadın için kulağa öylesi tatlı ve inanılır geliyordu ki...

&&&

Keşke yakıp yıktığın viranelerden biri kalbim olmasaydı Hanzade!" Diye bağırdım gözlerinin içine bakarken. Bakışları tıpkı benim gibi öfke, arzu ve çaresizlikle doluydu.

"Öyle olması gerekiyor..." Dediğinde sesinin fısıltı düzeyinde oluşuna daha çok öfkelenmiştim. Sakin kalmaya çalışmayı bırakalı çok olmuştu.

"Bana bunu yapamazsın Hanzade! Ben Gökhan Gökbey'in kızıyım! Ben Gökbey'im, anladın mı?"

"Anlamıyorsun Mihriban!" Derken masanın üzerinde duran vazoyu, içindeki çiçeklerle beraber duvara fırlatmıştı.

"Anlamıyorum!" Diye karşılık vererek elime geçen ilk heykeli boy aynasına âdeta gömmüştüm.

"Şu an için başka çarem yok!"

Ağır adımlarla karşısına geçerek odaya iki gündür getiriyor olduğunu bildiğim silahı çekmeceden aldım ve fısıldadım.

"Öyleyse öldür beni."

Silahı eline tutuşturarak göğsüme sabitlediğimde bakışlarındaki tüm karmaşa dağılmıştı.

Gözümden süzülen bir damla yaşın ardından devam ettim.

"Bu saatten sonra ne ben senin karınım... Ne de sen benim kocamsın."

&&&

Tüm hakları saklıdır. Çalınması, çoğaltılması durumunda derhal resmi işlem başlatılacaktır.

DİLHUN 1 | Yıllanmış Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin