53 | Keşke hiç sevmeseydik...

6.2K 368 120
                                    

" Eğer bir şansım olsaydı
birkaç şeyi hiç yaşamamış olmayı dilerdim.
Öyle birkaç şey deyip geçemiyorum,
bazı olaylar insanı çok değiştiriyor.
Çok fazla değiştiriyor. „


Bora:

Odadaki en uzak duvara yaslanmış, Aysun'un uyanmasını beklerken enkazdan farkım yoktu.

Mihriban...

Bana söylememişti. Çocuğunun olmama olasılığını bana söylememişti. Çocuğumuzun...

Annemin de benden farkı yokken tek temenni olarak Aysun'un elini tutmuş bekliyordu. Bana sessizce fısıldadığında o zamana dek konuşmadığımızı fark ettim.

"Gitmeyecek misin?"

Ne söylememi bekliyordu? Aysun uyanırsa gideceğim, dememi mi?

"Gökbey Evine gitmiş."

Bugün o giderken şunu çok iyi anlamıştım ki... Mihriban'ı yanımda tutan tek şey âşkıydı. Şimdi ondan eser olmadığına göre... Gitmişti.

Mihriban bugün gözümün içine bakarak gitmişti.

"Oğlum... Ya gerçekten çocuğu-"

"Bunu konuşmayalım anne, olur mu?"

"Öyleyse git yanına. Konuşun, anlatın her şeyi birbirinize."

Duvara yaslanmayı bırakarak doğrulurken annemle bu konuşmayı sürdürmeye devam etmemek için odadan çıktım. Bahçeden sesler gelirken adımlarımı dışarıya yönlendirmiştim ki gecenin karanlığında zorlukla seçtiğim ama üzerinden yıllar geçse unutmayacağım adamı gördüm.

Bedenimdeki tüm yıkım tek bir duyguya dönüşerek öfkeyle harmanlanırken Levent'i yakalarından tutarak duvara itekledim.

"Mihriban nerede?"

"Aysun'u göreceğim!"

Yüzüne ilk yumruğu geçirdiğimde karşılık vermeyerek kanamaya başlayan dudağını eliyle sildi.

"Kavga etmeye gel-"

İkinci yumruk suratına inerken tekrardan "Mihriban nerede?" Diye bağırdım.

"Başından beri olması gereken yerde!"

"Sen nasıl bir adamsın lan! Sen adam mısın? Mihirban'ın yeri-"

"Mihriban'ın yeri yok! Onu yurtsuz bıraktınız! Hepiniz! Şimdi çekil önümden!"

Sinirle gülerken "Sen Aysun'u görebileceğini mi sanıyorsun gerçekten?" Diye bağırdım.

"Hamile olduğunu biliyorum."

Bedenimdeki tüm kan çekilirken anlık boşluğumdan yararlanarak beni itmiş ve eve doğru koşmaya başlamıştı.

"Aysun!"

Ardından koşarak Aysun'un odasına varmıştım ki kapının aralık olduğunu ve Aysun'un kapının dışında duran Levent'e baktığını gördüm.

"Aysun..."

Kapıyı aralayarak yanıma geldi ve kulağıma "Onunla yalnız yüzleşmek istiyorum." Diye fısıldadı.

"Hayır... Bunu yapmak zorunda değilsin. Şimdi buradan def olup gidecek."

"Bora abi..."

DİLHUN 1 | Yıllanmış Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin