5-Kırmızı

381 17 0
                                    


Bölüm Şarkısı:Tuğkan-Kırmızı 

Derin'den..

O günden beri mesaj atmamıştı,beni okula çağırmamıştı ya da ayak işleri için beni okula kitlememişti.Bende bu arada kendimi tezime ve araştırmalarıma vermiştim,İngilizce ve Almanca kaynaklar çıkarıp aralarından kısa kısa notlar çıkarmış ve tezimde alıntılayarak kullanmıştım.Bir kaç kez de kızlarla kahve içmeye gitmiştim.Onlar Can Ardel'i gizemli ve yakışıklı bir danışman hoca olarak görürken ben;keşfedilecek bir liman,Freud'un günümüz yansıması olarak görüyordum.Mesela evini görmeyi çok isterdim,çalışma odası bile Freud külliyatı ile doluyken evini tahmin bile edemiyordum.

Odamın tıklanan kapısıyla okuma gözlüklerimi çıkarıp''Gel..''dedim sıkıntıyla.Beynim oldukça doluydu,saat kim bilir kaç olmuştu.Annem odamın kapısında belirdiğinde kolumdaki saati kontrol ediyordum,gece yarısını çoktan geçmiş..''Çok yoruldun bugün..''derken tebessümle odama girdi.Saçlarımı okşayıp,yanağıma masum bir öpücük bıraktı.Gülümsedim.Gerçek huzur bu olmalıydı.Kalkıp ona sarıldım ve birlikte büyük yatağımın ortasında yan yana oturduk.''Son zamanlarda pek konuşma fırsatımız olmadı.Tezine çok odaklıydın.''dedi durgun bir şekilde.Annemle normalde o kadar fazla vakit geçiriyorduk ki bu bir hafta boyunca biraz ayrı kalmamız birbirimizi ciddi manada özlememize vesile olmuş gibiydik.''Can Hoca ile ilgili bir sorun mu var?''diye sordu aniden.Derin bir nefes aldım ve bıraktım.Neden herkes onu bana soruyordu?Bu kadar belli ediyor muydum gerçekten bir şeyler döndüğünü?Bir an duraksadıktan sonra,''Can Hoca tuhaf biri,Freud'u yaşatıyor sanki.Onunla o kadar çok çalışmış ki giderek ona benzemeye başlamış sanki..''derken sözümü kesti kollarını bedenimden kurtarıp bana doğru döndü,''Aranızda bir problem mi var?Bu davranışları sana yansıyor mu?''diye sordu.İçimden ofladım,''Hayır anne,o iyi bir öğretmen.Ondan öğrenecek çok şeyim var.Gerçekten.''dedim dürüstlükle.Doğruydu.Daha ondan öğrenecek çok şeyim vardı.''Baban onunla tanışmakta ısrarcı.Okullarında fazla konuşulan bir isimmiş.Bu pazar akşam yemeğine davet etmeni istiyoruz.''dedi zoraki bir gülümseme ile.Suratımı asarak,''Olur..''dedim.Babama itiraz etmek zordu,hele böyle bir şeyi kafasına taktıysa.Ve profesörün Felsefeci olduğunu da unutmamak gerekir.Ardel ve babam arasında geçecek konuşmaları şimdiden merak ediyordum.''Uyu artık,kafan dinlensin biraz.Yarın da kendine izin ver lütfen.Dinlenmeye ihtiyacın var.''deyip saçlarıma minik bir öpücük bıraktı ve odamdan ayrıldı.Annem haklıydı ciddi anlamda dinlenmeye ihtiyacım vardı.Ardel'i düşünmemek için kafamı yormuştum ama tezime yoğunlaşmak bana ciddi manada iyi gelmişti.Banyoma aynadaki aksime yabancı gözlerle baktım.Yorgun göz altlarım,uykulu bakan gözlerim ve dağılmış saçlarım..Saçlarımı toparladım,çabucak odamın dolabına geçtim ve pijamalarımı giydim.Kendimi yatağıma öylece bıraktım.Uykuya dalmam zor olmayacaktı,en azından bugün...

\\

Gözlerimi açtığımda saat 11'e geliyordu.Bu saatlere kadar uyumak normalde pek huyum değildi.Ancak yorulan bedenim ve beynim muhtemelen dinlenmek için böyle bir yol seçmişti.Canlı ve zinde hissediyordum.Vakit kaybetmeden yataktan çıktım,ılık bir duş alarak kendimi şımarttım.Çabucak giyinip,ıslak saçlarımı özensizce tepeden bağladım ve muhtemelen salonda olan annemin yanına yol aldım.Merdivenlerden aşağı inerken seslerin mutfaktan yükseliyor olması yönümü mutfağa çevirmişti.''Anne?!''diye seslendim tiz çıkan sesimle.Mutfak dolaplarının birinin dibine sinmiş bir şeyler arıyordu.Kafasını kaldırıp yorgun yüzüyle yüzüme baktı,''Napıyorsun?''diye sordum hayretle.''Hazırlık..''dedi çabucak ve aradığını bulmuş elinde bir kavanoz mercimek ile yerden kalkıp mutfak tezgahına geçti.İstemsiz çatılan kaşlarıma engel olamayarak,''Ne hazırlığı?Misafirimiz mi var?''diye sordum bu sefer merakla.Misafir olaylarını pek sevmezdim.Hem eve misafir gelmesini,hem de bir eve misafir gitmeyi..''Baban işte,sabah senin okulunda Felsefe bölümü başkanı ile bir toplantısı vardı.Gitmişken şu çok merak edilen Can Ardel ile de tanışmak istemiş.Uzun uzadıya sohbet etmişler anladığım kadarıyla..''deyip bıçak almak için mutfağın diğer köşesinde bulunan çekmecelere doğru yürüdü.Bıçağı ve bir kaç tahta kaşığı alıp tekrar bulunduğu tezgaha döndü.Bir süre bekledim ama işine o kadar odaklıydı ki!Sürekli bir şeyler yapıyor,üstelik ben nasıl bir yemek yapmaya çabaladığını bile çözemedim.''Eee?''diye sordum bu sefer sabırsız sesimle.Soru işaretleri ile gözlerini gözlerime diktiğinde,''Uzun uzadıya sohbet etmişler?Babam akşama onu mu çağırmış?''diye sordum.''Evet..''dedi annem keyifle.İkisi de onunla tanışmak için can atıyorlardı.Aslında mutlu olmam gerekirdi.Can Ardel İzmir'e geldiğinden beri Akademi içerisinde oldukça popüler ve konuşulan bir adamdı.Bende onun bilinen ve tek tez öğrencisiydim.İddia ettiğim gibi ondan öğrenecek hala bir şeylerim vardı.''Hadi şurda otur,hızlıca bir kahvaltı yap.Sonra yardım et bana çok işimiz var .'' sesli bir şekilde ofladım ve kendime çabucak mısır gevreği hazırlayıp yemeye koyuldum.Yokluğunla bile zararsın Can Ardel.

Freud İle Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin