23-Geriye Kalanlar..

290 12 0
                                    


Bölüm Şarkısı:7 RİNGS 

Derin'den..

Yaşanan o karmaşık günden sonra,Can'ı bir kez olsun aramadım.Bu tepkilerim ve değişen ruh halim yaşanan kötü olaylarının birikiminin bir sonucuydu.Son yaşananlar ve Seçil'in gidişinden ayrı olarak bu zamana kadar Can'a duygularım konusunda her zaman net olmamın bana hiçbir artı katmadığını görmüştüm.Seçil'in ölümü bana bir çok açıdan gözlerimi açmam için aracı olmuştu aslında.Dün bir kaç saatliğine okula gidip çalışma odamızda bıraktığım bir kaç kitabımı aldım,gitmişken de bir kaç saat kendi çapımda Freud araştırmaları yaptım.Işıl ile cenazeden beri karşılaşmamıştık,Utku onu cenazeden beri görmediğini ama Işıl'ın danışman hocası Şahin Hoca'dan haberlerini aldığını evde tezine odaklanmak ve yas dönemini evde geçirmeye karar verdiğini öğrenmişti.Utku ise...Can Ardel'in ona karşı yaptığı şeyi pek umursamamış,ısrarla yanım da olmaya devam etmeyi seçmişti.Annem ve babam son zamanlarda hiç olmadıkları kadar çok üzerime düşmeye,sık sık odamı ziyaret etmeye başlamışlardı.Bu durumun sebebinin verdiğim kayıp olduğunu iyi biliyordum,söz konusu süreci geçirebildiğim en hafif sarsıntı ile atlatmam için iki elden çaba gösteriyorlardı fakat bilinçaltımda ki derin suçluluk duygusu o kadar baskındı ki!Özellikle rüyalarımda beni asla yalnız bırakmıyordu.Sürekli Seçil'i görüyordum..Ve sürekli yaşanan durum için kendimi suçlayıp duruyordum.Evet yaşananların bir sorumlusu varsa bunda bir etken de kesinlikle bendim.Kabul ediyordum.Kendimle ve hayatıma yeni giren şeylerle o kadar meşguldüm ki!Tezime saplanıp kalmıştım,Can Ardel ile yaşadığım şeyler yüzünden kesinlikle bir tür histerik olmuştum ve her ne kadar kabul etmek istemesem de Sigmund Freud bilinçaltımda bir takıntı olmuştu!Annemin sesi ile bir rüyadan uyanır gibi uyandım ve karşımda oturan anneme odaklandım.''Bugün okula gidecek misin diyordum?!''dedi annem sitemle.Ağzımın kenarında zoraki de olsa gülümsemeye çalıştım,''Gideceğim,yeni bölümüm için kaynak taramam lazım.''dedim.Babam köşesinden lafa atlarken,ben önümdeki tabaktan bir çatal peynir alıp ağzıma attım.''Evden çalışmaya devam edebilirsin Derin biliyorsun.''dedi .Ardından annemle göz göze geldiler,annem sert bir ifade eşliğinde kaş göz yaparak onu uyarırken bu hallerine içten içe gülüyordum.Zavallı bir girişim içine giriyorlardı.''Ne var Seren?Onun iyiliği için dedim.''dedi kollarını iki yana açarken.Annem sert ifadesinden ödün vermeyerek,''Ferit,bırak kız ne istiyorsa onu yapsın.Okula gitmek belli ki kafasını dağıtıyor işte!''dedi.Çatalımı bir köşeye bırakırken,dişlerimi sıkıyordum.Sanki ben aralarında yokmuşum gibi ya da küçük bir kız çocuğuymuşum da kendi kararlarımı alamıyormuşum gibi üzerimden kavga konuları üretiyorlardı.''Bende buradayım,görebiliyor musunuz bilmiyorum ama?Tartışmalarınızın yüzde doksanı neden hep benim yüzümden oluyor bunu da anlamış değilim.Ne hissettiğimi bir düşünün isterseniz..''dedim ikisinin de tek tek gözlerinin içine baktım ve bir şeyler demelerine müsaade etmeden arkamı dönüp mutfağı terk ettim.Bu yıl aile içinde gerilim düzeyimiz had safhadaydı ve buna bir anlam veremiyordum.Bundan önce kusursuz aile tablomuz bu yıl içerisinde nasıl hasar görmüştü bilemiyor dahası parçaları birleştiremiyordum.Babam her zaman akademisyen olmanın sorumluluğu arasında işini evine,evine işine yansıtacak kadar tutkuyla çalışan bir adamdı.Profesör ve bölüm başkanı olması buna ek olarak işini son derece içselleştirmesi otoriter tavrını açıklıyordu fakat nedense benimle ilgili her konuda ekstra otoriter ve ekstra korumacıydı.Bu da annemle ve benimle gerilip bunun sonucunda nur topu bir tartışma ortamı ortaya çıkarmaya gayet müsait bir ortamdı.Merdivenleri tırmanıp odama çıktım.Yatağımı büyük bir özen ve titizlikle toparlayıp,sol camın önünde duran kitap okumak için aldığım tekli koltuğuma oturup telefonumu elime aldım.Genelde pek telefonla uğraşan bir insan olmamama rağmen son zamanlarda bunu bir alışkanlık haline getirmeye başlıyordum bu da benim açımdan pek iyi bir gelişme değildi.Son gelen mesajlara baktım.Can Ardel,Utku Taşkın,Işıl ve Yüksek Lisans grubumuzda dönen bir kaç muhabbet.Önce Işıl'ın mesajını açtım,bu sabah gönderilmişti;'Günaydın Derin,aslında araya da bilirdim ama sesli bir şekilde konuşmaya yüzüm yoktu sanırım.Suçluyum biliyorum ve bununla yaşamak oldukça zor.Yanımda olmana o kadar çok ihtiyacım var ki! Fakat sana gelip yanımda ol demeye de yüzüm yok.Hatamın ve bedelinin farkındayım Derin.Bunun için ne kadar özür dilesem az,söyleyecek daha nice şey var ama yazabileceklerim bunlarla sınırlı maalesef!' 

Freud İle Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin