30-Katil Kim?

301 9 0
                                    

Bölüm Şarkısı:Adamlar-Zombi 

Utku'dan.. 

Fakülte'nin otoparkında yaşanan kısmen hesaplaşmalı olayımızdan sonra Can Ardel'i hiç görmemiştim.Bu arada Üniversite bahar döneminin yarısına gelmiş,yüksek lisans ve doktora öğrencileri için tez savunmalarının gerçekleşmesine oldukça az bir zaman kalmıştı.Derin son bir kaç gündür ortada yoktu,aramalarıma cevap vermemiş mesajlarımı ise tezi bahane ederek öteleyip durmuştu.Bazen şımarık bir kız çocuğu gibi kendini naza çekmesini sinirime dokunur bir hal almıştı.Can Ardel ile iplerin bu noktaya gelmesi her ne kadar geçmişimiz olsa da olayların içerisine Derin -en azından benim hayatım açısından-dahil olduğundan beri daha alevli bir hal almıştı.Sıkıntıyla önümdeki Alfred Adler kitabını kapattım.Lisans öğrencilerinin vizeleri yeni bittiği için bölüm bomboştu.Hasan Hoca ve Şahin Hoca lisans son sınıfların mezuniyet işlemleri ve balo hazırlıkları ile ilgilenmeye son sürat devam ederken,Can Ardel ortalıklarda görünmeyerek kendinden bekleneni gerçekleştiriyordu adeta.Bölümdeki öğrencilerden duyduğum kadarıyla kitabının satışları yer aldığı kategoride almış başını gidiyordu,sıradan bir akademisyen onun bu başarısına sevinirken bense sebepsiz bir şekilde kıskanıyordum.İçimde bastırmaya yüz tuttuğum kıskançlık duygusu ona her baktığımda yerini kin ve öfkeye bırakıyordu.Lansmanda benim de payıma düşen ve daha önce hiç açıp bakmadığım Yanılsama adlı kitabını çekmecemden çıkarıp ilk sayfasını açtım.Klasik bir teşekkür yazısı ve hemen altında Can Ardel adı...Gözlerimi devirdim ve romanın ilk sayfasına geldim.''Her katilin tasarımında mutlaka imzası vardır.'' Cümleyi bir kaç kere okudum..Bunun bir seri katil romanı olduğunu biliyordum.Ama nedense ilk cümlesi Can'dan beklentimin bir tık üzerindeydi.Normal şartlarda ilgimi çekmeyecek basit bir cinayet romanı Can Ardel'in daha önce okumadığım üslubu ile birleşip bir psikanaliz seansına dönüşünce gerçek bir roman halini almış gibi gözüküyordu.Genel manada bir seri katili ve katilin hayatındaki bütün insanların psikanalizi yapan ve her karakteri derinlemesine ele almaya çalışan bir kitap gibi görünüyordu.Bunu farkında olmadan okuduğum 30 sayfalık kısımda anlamıştım.Kapının çalınması ile kitabı panikle kapatıp çekmeceye kaldırdım ve ''Gel!''dedim yüksek sesle.Kapının önünde Can'ın lansmanın tanıştığım Ateş belirdi.Doğrusu şaşkındım,muhtemelen ders seçimleri ile alakalı bir sorun olmuştu.Sıkıntıyla içeri girdi,''Müsait misiniz hocam?''diye sordu.Tereddüt etmeden,''Tabii,otur lütfen.''dedim sandalyelerden birini işaret ederek.Ağır adımlarla geçip oturdu,konuşmaya pek niyetli görünmüyordu o yüzden lafa girdim.''Evet,Ateş.Seni dinliyorum.''dedim her zamanki güler yüzümden taviz vermeden.''Hocam ders programımı onaylamanız gerekiyormuş,aldığım derslerin listesinde görünmüyorum.''dedi sıkıntıyla.Genel manada sürekli gözüme çarpan sıkıntısının sebebini merak etsem de olumlu anlamda başımı sallayarak,''Tabii,halledelim hemen.''dedim ve sağ köşemde açık olan bilgisayardan sistemime giriş yaptım.''Bu dönem kaydolan tüm öğrencilerin onayını yapmamıza rağmen seninki sisteme düşmemiş Ateş.''dedim kontrolleri yaparken.Her öğrencinin ders onaylamasını tek tek gözden geçirdiğimi çok net hatırlamama rağmen Ateş'in kini gözümden kaçırmış olayım.Tek tuşla onaylama işlemini yapıp,kontrolü de gerçekleştirdikten sonra ''Tamamdır Ateş,ders programında bir sıkıntı olursa tekrar gel lütfen..''dedim gülümseyerek.Başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladıktan sonra,''Dersler nasıl gidiyor,bölüme alışabildin mi?''diye sordum samimiyetle.Mutsuz olduğu aşikardı fakat sebebini de merak ediyordum.Kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra,''Evet,hocalar ve öğrenciler gayet uyumlular.''dedi gülümsemeye çalışarak.''Fakat sen pek memnun değil gibisin.''dedim dürüstlükçe.Uykudan uyanır gibi başını kaldırıp yüzüme baktı,''Pek sayılmaz..Benim derdim ailevi meseleler anlarsınız ya...''dedi..Uzatmadım,böyle bir konuda üzerine gitmek gereksizdi.''Anlıyorum,mesele her neyse çözüleceğinden eminim.''dedim içtenlikle.Gözlerimin içine bakıp gülümsedi,bu sefer zoraki bir gülümseme değildi.Bu sırada kapının çalınması ve açılması bir oldu,Can Ardel 'Gel.'sesini bile duymadan bodoslama içeri daldı.Her zamanki soğuk tavrının dışına çıkmayarak,''Utku biraz bakabilir misin?''diye sordu.Hayret dedim içimden Can Ardel beni çağırıyor.Soran gözlerle gözüne bakarken,''Vize notlarını sisteme girdim ama kontrol edince girilmemiş gibi gözüküyor.''dedi memnuniyetsiz bir tavırla.Son çaresi bendim anlaşılan.Bir şey demeden ayağa kalktım,Can çoktan kapıdan ayrılıp odasına geçerken ''Başka bir şey var mıydı Ateş?''diye sordum hala oturmakta olan Ateş'e bakıp.Ateş o kadar dalgındı ki bir rüyadan uyanır gibi yüzüme baktı ve ''Yok hocam çıkayım bende..''dedi ağır ağır yerinden kalkarken.Oturduğunda yere bıraktığı çantasını toparlarken,''Çıkarken kapıyı kapatırsın.''dedim Can'ı daha fazla bekletmemek adına.Normal şartlarda beklemesi umurumda olmazdı ama Ateş biraz hantal birine benziyordu yerinden kalkması bile saniyelerinden fazlasını alıyordu.Odadan çıkıp hemen karşı odaya Can'ın odasına geçtim.Kapıyı arkamdan kapatırken,''Bakıyorum da işin düşmüş bana.''dedim keyifle.Yüzüme ölümcül bakışlar atarken keyfime keyif katılıyordu adete.Gülerek masasına doğru gittim,bilgisayarına baktım.Yıllardır akademisyen olmasına rağmen özensizliğinden ve vurdumduymazlığından ötürü kağıt kürek evrak işlerini kavrayamamış bir türlü.Geçen dönem de buna benzer olayları yaşatmıştı diğer hocalara.Önünde sadece not sistemi açıktı,bilgisayara eğilip yeni bir sayfa açtım.''Notları bu sisteme yükledikten sonra yönetici sisteminde onaylaman lazım Can.Geçen dönem de öyle yapmıştık.''dedim sinirle.''Doğru ya!''dedi ve klavyeyi elimden alıp kendi yapmaya başladı.Bir nefes verdim,sırf zarar bir insandı.''Başka bir şey?''diye sordum sinir bozucu bir sesle.Kafasını bilgisayarından kaldırıp direkt gözlerime baktı,''Aslında var..''derken merakla beklemeye başladım.''Derin ile konuştunuz mu son zamanlarda?''diye sordu,nedense Derin'den bahsederken sesinin titremesine engel olamıyordu.Onun gibi bir adamın her ne kadar zaafı da olsa bir kadına karşı duygularını bu denli ortaya döküp saklayamıyor dahası saçlamalayacak bir hal alıyor olması komiğime gidiyordu.''Son bir kaç gündür konuşmadık..Tezine odaklı olduğunu ve savunma için hazırlanmaya başladığını söyledi,bende rahatsız etmeyeyim dedim.''dedim merakını gidermesi için.Kaşları istemsiz yukarı kalkarken,''Bence de..''dedi soğukça.Hata bendeydi,dürüstlükle yanıt verip ona karşı yapmamam gereken bir şey yapmıştım.''Neden sordun?''diye sordum kollarımı birbirine bağlayarak.Bu davranışımı bir manada meydan okuma gibi algılamış olacak ki sorgulayan buz gibi bakışlarını gözlerime çevirdi.Bir süre sessiz kaldıktan sonra,''Merak..''dedi kafasını tekrar bilgisayarına gömerek.Söylene söylene odasından çıktım.Her şeyden önce adap bilmez bir insan olduğunu her seferinde ispat ediyordu.Beni ayağına çağırmış sonunda bir teşekkür bile etmemişti.Tekrar odama döndüm Ateş çoktan gitmişti.

Freud İle Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin