17-Gece..

335 13 0
                                    


Bölüm Şarkısı:Adamlar-Rüyalarda Buruşmuşum

Multimedia: Can Ardel

Derin'den.

Evinde yaşadığımız o saçma sapan olayın üzerinden neredeyse 1 hafta geçmişti ve son 1 haftadır hiçbir şekilde konuşmamıştık.Ona her ne kadar mesaj atmak ya da aramak istesem de bir şey beni durdurmuştu.Artık aramızda her ne varsa bunun adını bilmek istiyordum bu saçma sapan gel gitlerle dolu ruh haline katlanacak gücüm kalmamıştı.Evet,gizemli bir adamdı.Evet,bu alanda çalışan herkeste olduğu gibi onda da hafif dengesizlik söz konusuydu ama son hareketleri sinire dokunur olmaya başlamıştı.Bu bir var bir yok ilişkinin bunalımından kurtulmak için her kadının yaptığı gibi kendimi kız arkadaşlarımla alışverişe vurmuştum.Işıl ve Seçil her ne kadar Can Ardel'le aramda olan duygusal bağı net bir şekilde bilmeseler de gel gitli ilişkimizin masumane boyutuna tanık oluyorlardı.Onun beni yalnızca tez danışman hocam olarak inanılmaz derecede yorduğunu ve dengesiz davranışlarının çilesini benim çektiğimi düşünüyorlardı.Çevremdeki herkesten sakladığım bu belirsiz ilişki vicdanıma dokunur olsa da neticede yaşadığımız şey asla etik değildi.Seçil'in elinde tuttuğu mavi trikoya baktım,''Bence bu sarı saçlarınla harika olacak,bir dene.''deyip trikoyu burnuma burnuma uzattı.Gönülsüzce elinde tuttuğu mavi üstü aldım ve reyonları gezmeye devam ettim.Bir kaç kot pantolon ve basic tişörtleri de kollarıma sıkıştırıp deneme kabinine geçtim.Kızlar hala mağazanın içerisinde reyonları gezmekle meşguldü,bense şu elimdeki deneyip beğendiklerimi bir an önce almak ve bu mağazadan çıkıp acilen sert bir kahve içmek istiyordum.İlk önce kot pantolonları denedim,koyu ve açık renk olanlar üzerime tam oturmuştu ikisini de almalıydım.Açık renk kot hala üzerimdeyken,Seçil'in önerisi mavi trikoyu da üzerime hızlıca geçirdim ve aynadaki yansımama baktım.Sarı saçlarımla gerçekten de uyumlu ve masumane bir görüntü oluşturmuştu bu bebek mavisi triko.Kendi kendime gülümserken Işıl'ın tiz sesi duyuldu.''Derin,neredesin?'' göz devirdim.Kabinin perdesinden kafamı uzatıp beni görmesini sağladım.''Neden bir şey söylemeden gidiyorsun kızım?''diye sordu sitemkar bir tavırla.Dudaklarımı büzdüm,''Kendinizi kaptırmıştınız ne yapayım?''diye sordum sessizce.Gözleri kısa bir anlığına denediğim kombine takıldı,''Al onları,inanılmaz olmuş üzerine.''dedi ve cevap vermeme fırsat bırakmadan ''Ve hemen giyin,yüksek lisans grubumuza müthiş bir haber geldi.Oturup planlama yapacağız.Kasada işini hallet,seni çıkışta bekliyoruz.''dedi heyecanla.Mutlaka heyecan duyacağı bir gelişme olmuş olmalıydı aksi halde Işıl,Seçil'e göre çok daha sakin ve sessiz bir karakterdi.Kafamı onaylarcasına sallayıp hızla kabine tekrar girdim.Küçük bel çantamdan telefonumu alıp okulun grubundan gelen mesaja baktım.Mesaj Utku hoca tarafından atılmıştı ve grup dışında bir de özelden gelmiş bir mesaj vardı.Önce duyuruya baktım. ''Psikoloji Bölümü Yüksek Lisans öğrencilerimizin dikkatine,Perşembe günü saat 20.00'da bölümümüz hocaları Doktora öğrencilerimiz ve sizlerin katılımıyla Hilton Otelinde bir gece düzenliyoruz.Yoğun ve başarılı bir dönem geçen öğrencilerimizin böyle bir organizasyonu hak ettiğini düşünüyoruz ve hepinizi bekliyoruz.'' 

Gözlerimi devirdim.Oldum olası büyük davetler ve toplulukların olduğu ortamlarda rahat hissetmiyordum ne gerek vardı böyle bir şeye?Üstelik Can Ardel de orada olacakken?

Hemen arkasından Utku hocanın özel olarak bana attığı mesajı açtım.

''İçimden bir ses aklından geceye katılmamayı geçireceğini söylüyor,umarım o sese uyup gelmemezlik etmezsin çünkü;gözlerim hep seni arayacak.''

Bir kaç saniye telefona öylece baktım.Bana olan ilgisinin farkında olsam da bunu ona konduramadığım için çoğu hareketini bu zamana kadar görmezden gelmiştim ama bu biraz fazla değil miydi?Üstelik Can Ardel bunu fark ettiğinde eğer bu durumu ufacık da olsa umursar ise ortalık fena halde karışırdı ve ben akademik kariyerimin böyle saçma sapan bir meseleden dolayı zedelenmesini asla kaldıramazdım.Sessizce mesajı kapattım,sanki hiçbir şey olmamış gibi üzerimdekileri çıkardım,kendi kıyafetlerimi giydim.Daha bir kaç dakika önce kesinlikle almaya karar verdiğim parçaları kabinde öylece bırakıp hızlı adımlarla mağazanın çıkışına ilerledim.Kızlar derin bir sohbete dalmış beni bekliyorlardı,uzaklardan gelmekte olan beni görmeleri zaman aldı.Ancak yanlarına ulaştığımda Işıl,''Ee hani almamışsın kıyafetleri?''diye sordu hayal kırıklıklarının arasından.Omuz silktim,''Trikonun arka kısmı deforme olmuş,pantolonların da paçalarını beğenmedim.''diye yalan söyledim.Halbuki her bir detayını beğendiğim parçaları öylece orada bırakıp gitmeyi ben seçmiştim.Seçil lafa atladı,''Aman boş ver paranı harcama çünkü elbise almaya gidiyoruz.''dedi ve tepede at kuyruğu yaptığı saçlarını açtı.Bu sırada yürümeye başlamıştık,hangi mağazaya gittiğimiz hakkında herhangi bir fikrim yoktu.''Valla siz bakabilirsiniz kızlar ama benim gelmeye niyetim yok.''dedim kesin bir dille.Seçil koskoca Avm'nin ortasında aniden durdu ve ''Saçmalama Derin,Hilton gibi otelde parti ayarlanıyor bizim için farkında mısın sen?Aklından bile geçirme,hem böyle bir eğlenceyi en çok sen hak ettin aramızda,eğer gelmezsen Işıl da ben de çok bozuluruz bilgin olsun.''dedi ciddiyetle.Olduğum yerde gözlerim Işıl'a kaydı,Seçil'i onaylarcasına başını sallarken omuzlarımı düşürdüm.Belki de haklıydı Seçil.Ben eğlenmeyi,kafa dağıtmayı ve her şeyden öte özel hissetmeyi hak etmiştim ve buna ihtiyacım vardı.Olumlu anlamda kafamı aşağı yukarı sallarken,''Ama yeni bir elbise almayacağım,zaten evde giymeyi beklediğim bir elbisem var.''dedim hınzırca sırıtarak.Kızlar da sırıtışıma gülücükle karşılık verip durumu kabullendikten sonra artık onlar için elbise arayışına çıkmış bulunduk..

***

3 Saat Sonra Herhangi bir Kafede,Derin,Işıl ve Seçil.

Saatlerce 5 farklı mağazada kızların elbiselerini puanladıktan sonra en son girdiğimiz mağazada ikisi için de içlerine sinen doğru elbiseyi bulmanın rahatlığı ama saatlerce gezmenin verdiği yorgunluk ile kendimizi bir kafeye attık.Seçil ızgara,Işıl ise vegan bir salata söyledi.Bense her zaman ki tercihlerimi bozmayarak kremalı mantarı tercih ettim.Açlığın verdiği ekstra halsizlik için de hemen yemeklerimize gömüldük.Tabii ki masada ki tek muhabbet o gece yaşanacaklardı.Olası ihtimaller değerlendirilirken olaydan uzak konuşmaları dinliyordum fakat aklımın bir ucu zehirli sarmaşık niteliğinde her bir yanımı sarıp sarmalamaya başlayan Can Ardel de kalmıştı.''Derin?''Işıl'ın sesiyle kendime gelip onlara baktım.''Ne oldu?''diye sordum sanki bir rüyadan uyanmış gibi ve yemeğimden koca bir çatal ağzıma aldım.''Ayaz işi diyoruz ne oldu?''diye sordu üstüne bastırarak.Lokmamı yuttum,''Kızlar o mesele çoktan kapandı,artık konuşmuyoruz.''dedim net bir şekilde.Seçil üzerime gitmemesi gerektiğini her zaman bilirken Işıl bu sefer oralı olmadı,''Detaylar?''diye sordu beklentiyle.Yemeğimden bir çatal daha alırken omuz silktim.''Ne önemi var?''diye sordum sessizce.''Bir yanımda olup,bir uzaklarda olan beni anlamayan ya da dinlemeyen biriyle bir ilişki yürütemem.Zaten hiçbir zaman başlamamıştı aramızda bir ilişki böylesi çok daha iyi.'' diye ekledim.Bir var bir yok durumunu öne sürerek kendi kendimle çelişmiştim.Ayaz ile varla yok arası bir duruma tahammül edemezken,Can Ardel ile iyi kötü her ana razıydım.Bu da hayatımın bu döneminin yıkıcı bir paradoksu sayılırdı.Işıl cevap vermeyince konu kendiliğinden kapandı ve bende rahat bir nefes aldım.Çünkü ne Ayaz ne de başka herhangi bir erkek ile alakalı darlanmaktan nefret ediyordum..Yemeğim bitince kızların daha oturacaklarını ve dahası erkek arkadaşlarının onlara katılacağını öğrendim ve izinlerini istedim,zaten yeterince yorulmuştum.Beni anlayışla karşılayan can arkadaşlarıma kısaca veda edip yanlarından ayrıldım.Onlar sevgilileriyle vakit geçirecekleri zaman genelde yanlarında olmayı tercih etmiyordum çünkü iki çiftin yanında yalnız başına bir kız olmak o ortamın tüm dengesini aniden bozuyordu ve buna hiç gerek yoktu.Sağ olsun kız arkadaşlarım durumun asla öyle olmayacağını söyleseler de beni düşüncelerimden dolayı anlayışla karşılıyorlardı.Bazen Can mevzusunu keşke onlarla paylaşabilsem diye içimden geçiriyordum,onlarla paylaşmak ve onlarla bir çözüm aramak..Ama sonra aniden kafamda bir ışık yanıyor.Yasak olan bir ilişki Derin.Yasak olan yasaklı bir ilişki.Ne kadar az kişi bilirse o kadar iyi.


Arabada radyoda şarkı totemi yapmadan hızlıca evime geldim.Annem ve babam,babamın okuldan arkadaşları ile akşam yemeğinde olduğu için evde kimsecikler yoktu.Hızlıca odama çıkıp ılık bir duş aldım.Bedenimi bir bornoza sarıp saçlarımı da havlu yardımı ile tepede topladım.Büyük giysi dolabımı açıp gece giyeceğim pijamalarımı ve iç çamaşırlarımı çıkardım.Dolabın köşesinde önemli bir yerde duran askından özenle paketlenmiş askıyı aldım.Bu elbiseyi en son lisansta mezuniyet balomuzda giymek için almıştım fakat o gün ateşlenip hastanelik olunca giyememiştim.Balo hayalim gibi bu elbiseyi giymek de suya düşmüştü.O günden sonra pek çok düğün ve davete katılsak da bu elbiseyi giymek gelmemişti içimden.Ama bu sefer başka gibiydi o gün bu gündü galiba.Askıdaki elbisenin fermuarını açtım.Askılı,hafif dekolteli uzun etekli ama bedeni saracak incelikte kırmızı elbiseye bakıp gülümsedim.Evet günü gelmişti.Aklımın  bir köşesi Can'a gitti.Acaba beni beğenecek miydi?Acaba o nasıl bir takım giyecekti?Sonra çocukça telaşım kendi kendimin alay konusu oldu ve kendime acıdım.Belki de gelmeyecekti bile.Bir hışım elbiseyi tekrar paketleyip yerine bıraktım.Ve giyinmeye başladım.Hızlıca giyindikten sonra saçlarımın ıslağını havluya bırakıp nemli bir hale getirdim ve kurutma makinesi ile saçlarımı kurutup taradım.Aynada kendime bakarken,''O geceye Can Ardel için gitmiyorum.''diye söylendim kendi kendime.Dünyada insanın kendi kendine yapacağı en büyük kötülük kendine yalan söylemekti sanırım. Sürekli çelişen aklım ve kalbim ortasında sıkışıp kalmış ben için de özellikle kendi kendimi yatıştırmak için söylediğim yalanlar kaçınılmazdı.Tam bir zavallıydım ve bu adam iç dünyamın , zavallı kalbimin acınası durumunu daha da trajik bir hale getirmişti.


Freud İle Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin