29-Pişmanlık?

272 10 0
                                    

Bölüm Şarkısı:Teoman-Yıldızları Yakalamak.

Derin'den..

Annemlere bu akşamı Işıl ile geçireceğimi ve tezi üzerinde çalışmamız gerektiğini konusunda ufak bir yalan söylemek zorunda kalmıştım.Hastane'de sabahlamak beklediğimden daha sıkıcı bir deneyim olmuştu,üstelik Utku'nun eğlenceli mizacı,şakacı tavrı ve cana yakın halleri bile can sıkıntıma çözüm olamamıştı.Dahası Utku üzerimdeki tutukluğun ve donukluğum geçirdiğim kazadan kaynaklı olmadığının net bir şekilde farkındaydı ve ben yalan söylemek hususunda zorlanmaya başlıyordum artık..Utku'nun en sevdiğim yanı ise her şeyin farkında olmasına rağmen insanın üzerine gelip,konuşturmak konusunda ileri gitmemesiydi çünkü sınırlarını bilen bir adamdı o!Can'ın son yaptıkları içimdeki güzel şeyleri birer birer silip atmaya başlamıştı.Beni hiç tanışmadığım yüzleri ile tanıştırıyordu.Eskiden tek meselem soğuk ve mesafeli halleri bir var bir yok arasında gidip gelen ilişkimiz iken,şimdi şiddete meyilli,beni aldatmış bir adamın yüreğimde yarattığı sarsıntıları ve izleri silmeye çalışıyordum.''Bundan sonra ne düşünüyorsun Derin?Doktoraya burada mı devam edeceksin?'' Utku'nun sesi ile bir rüyadan uyanır gibi irkildim.Kendi odama çıkmış olmama ve son birkaç saattir doktor ya da hemşirenin gelmemiş olmasına rağmen burada rahat değildim.''Aslında..''diye başladım.Kafamda belirgin ve vurucu bir ağrı hala.Oldukça sert çarpmış olmalıydım öyle ki vücudumdaki cam kesiklerinin ağrısını bile hissedemiyordum.''Burada devam etmek istiyorum.Ama her an bir değişiklik yapıp babamın çalıştığı Üniversiteye de geçebilirim.''dedim sessizce.Her ne kadar babam başka bir bölümde olacak olsa da onunla aynı çatı altında bir eğitim hayatı pek de huzurlu bir ortam gibi gözükmedi bir anda gözüme.Dudakları kenara kıvrılan Utku'yu hüzünle izledim.''Burada kalmanı çok isterim.Doktoranı yaparken asistan olarak çalışırsın diye düşünüyordum.''dedi.Şaşkınlıkla yüzüne baktım.Bu akademik kariyerim için oldukça büyük bir adım olurdu.''Gerçekten mi?''diye sordum.Olumlu anlamda kafasını sallarken,''Kabul edilir miyim bilemiyorum.''dedim tereddütle.Utku'nun gülümsemesi yüzüne yayılıp koca bir sırıtmaya dönüşürken,''Yüksek lisans öğrencileri arasındaki en parlak öğrenci sensin Derin.Öğrencisi olmadığın halde Hasan Hoca,Şahin Hoca ve ben aynı şeyi düşünüyoruz.Rahat ol,sen istedikten sonra kapımız sana hep açık..Doktoran bitince daimi olarak kadroya bile girebilirsin.''dedi.Mutlulukla yüzüne bakarken,gülümsemem iyice yüzüme yayıldı.Hayattaki tek hedefimin akademi olduğunu biliyordum.Ve bu amaç için çalışıyordum dolayısıyla böyle bir fırsat geri tepebileceğim bir şey değildi.Can Ardel ne yaparsa yapsın!''Çok teşekkür ederim Utku.Her şey için.''dedim minnetle.İçten bir gülümseme ile karşılık verdi.Gece boyunca uyumamam gerekiyordu,doktor bu konuda oldukça kesin konuşmuştu.Karşımda duran büyük duvar saatine baktım gece yarısını da geçmiş neredeyse 2 ye geliyordu.''Utku,benim yüzümden uykusuz kaldın..Sabah çıkacağım nasılsa,evine gidip uyu.''dedim.Uykusunun geldiği gözlerinden belli olsa da son söylediklerim karşısında bir rüyadan uyanır gibi ayıldı ve yüzüme baktı.''Öyle bir şey mümkün mü sence?Seni asla yalnız bırakmam Derin,bunu anla artık.''dedi.Sıkıntılı bir nefes verdim.Yine de gülümsemeye çalıştım.Ona çok şey borçluydum,en acı kaybımda,zor günlerimde,ağlarken ya da gülerken hep yanımda olmuştu.Atlatmam ve yeniden ayağa kalkmam için hep destekçim olmuştu.Yanımda oturduğu koltuktan uzanıp elime dokundu.Elimi avcunun içine alırken,''Bak Derin..Bazı şeylerin farkındasın biliyorum.Ve bende Can Ardel ile olan durumun farkındayım.Daha önce de söyledim yaptıkları,davranışlarıyla seni hak etmediğini her seferinde ispatlıyor.Fakat yine de kararın ne olursa olsun.Bir karara varman ne kadar uzun sürerse sürsün senin için bekleyeceğimi bil.Onun yıkıp döktüklerini toparlayacak olsam bile buna çoktan hazırım.''dedi açıkça.Uzun zamandır içten içe bildiğim şeyleri sesli bir şekilde söylemesi içimin giderek buruklaşmasına sebep olmuştu.Utku çok iyi bir insandı ve evet her zaman yanımdaydı olmaya da devam edecekti belki.Ama bir karar vermek...Hele ki böyle bir konuda karar vermeye çalışmak..Tuhafıma gidiyordu.''Utku..Can ile aramızda adını konmuş belli bir şey yok.Ona karşı yoğun hislerim var bu bir gerçek ama karşılıksız bir durum görüyorsun.Bu yüzden şuan sana karşı net olamam,kendi kendimi dinlemem için bana biraz zaman vermen gerekir.''dedim dürüstlükle.Zaten her şeyi biliyordu.Saklanacak yeri de kalmamıştı artık! ''Ne kadar zaman istersen.''dedi gülümseyerek.Ve elini çekti.Üstelememesi gerektiğinin farkındaydı.Can'ın aksine Utku hep netti.En başından beri,bu da onu pek manada öne geçiriyordu.Ama beynimle düşündüğümde.Peki ya kalbim?diye geçirdim içimden.Can Ardel'in yanındayken kalbim hiç olmadığı kadar canlı atıyordu.Konuşmasak bile etrafımda olması içimde bir şeylerin kıpırdamasına sebep oluyordu.Bana hiç hissetmediğim duyguları hissettiriyordu.Heyecan?Tutku?Her ne şekilde tanımlarsak o şekilde.Can'la farklıydı ama bir sonu yoktu.Uçsuz bucaksız bir okyanusta nereye gideceğini bilmeden yüzmeye benziyordu işin kötü tarafı ise yüzerek ulaşabileceğin bir kıyının olmadığını bilerek peşinen o okyanusa atlamaktı.Freud olsa ne derdi bilmiyorum ama Derin Ayer olarak aklım ve kalbim arasında bir gel git içerisindeydim.Bakışlarımı Utku'ya çevirdim.Bir süredir ikimiz de sessizdik,kafasını tekli koltuğun köşesine düşmüş ve gözleri kapanmıştı.Yüzümde herhangi bir ifade olmamasına rağmen,daha ona bakarken kendimi suçlu hissediyordum.Can ise aramızda bu kadar yoğun hisler varken,bir başka kadınla vakit geçirmekte bir sorun görmemişti.Aramızdaki fark buydu işte.Yavaşça yerimden kalktım,aniden zonklayan kafam ve az önce hissetmediğim kesiklerin sancısı tüm vücudumu kaplarken yüzümü buruştursam da derin bir nefes alıp Utku'ya doğru yürüdüm.Kapının hemen arkasındaki askılıkta asılı olan ceketini alıp üzerine örttüm ve yavaş adımlarla yatağıma geçip tekrardan uzandım.Komedinin üzerindeki telefonumu aldım,annem ya da babamın aramamış olması sevindiriciydi.Bu yalan aynı zamanda Işıl ile aramızı düzelttiğimiz yalanını da doğurmuştu ama idare edecektim bir şekilde.Yalanıma dahil edeceğim ve ailemin samimi olduğumu iyi bildiği başka bir arkadaşım yoktu.Can'dan ve Ateş'ten mesajlar vardı.Önce Ateş'in mesajını açtım,halimi hatırımı soran kısa mesajı aynı kısalıkta yanıtladım.Galiba derslerle alakalı bir soru bombardımanına kapı açacaktı bu konuşma.Ateş mesajıma geri dönmeden Can'ın mesajlarını açtım.. ''Derin.Özür dilerim.Böyle olsun istemedim,istemezdim.Bir anda oldu ne olduysa,kendimi kaybettim.Beni affedebilecek misin?''Bir süre öylece karşımdaki mesaja baktım.Bir sonraki mesaja indim.''Seni merak ediyorum Derin.Beni o şekilde göndermen hoş değildi.O adamın yanında olman iyice gerilmeme neden oluyor.Mesajımı görünce beni ara.'' Gözlerimi devirdim.Takıldığı tek şey buydu işte;Utku Taşkın.Bazen benden çok birbirleriyle olan rekabetlerinin tek amaçları olduğunu düşünüyordum.Birbirlerini çekemiyorlardı.Daha ilk günden beri bir çatışma halindelerdi.Sebebi neydi ya da neye dayanıyordu emin değildim ama olay yalnızca ben olmaktan çıkmıştı artık.''Ben iyiyim Can.Merak etme.''yazıp gönderdim.Bu arada Ateş'e mesajım iletilse de herhangi bir dönüş yapmamıştı zaten gecenin 3 ünde uyanık olmasını beklemek saçma olurdu.Telefonun tuş kilidini kapattığım sırada mesaj sesiyle irkilip tekrar telefona baktım.Can'dı..''Utku hala orada mı?''diye soruyordu.Evet diye yanıtladım.Anında bir geri dönüş yaptı.''Oraya geliyorum.''Gözlerim fal taşı gibi açılırken,sebepsizce panikledim.''Gelme Can,buna gerek yok.''yazdım.

Freud İle Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin