Freud İle Bir Gece

3-Keşfedilecek Bir Liman

Multi:Can Ardel. 

Derin'den..

Bahar Hoca'nın habersiz şekilde ortalardan kayboluşu yüzünden bölümde kalan hocalara büyük bir sorumluluk düşmüştü.Bahar hocanın yokluğu onun bölümde neredeyse tüm sorumluluğu üstlenip özellikle Lisans öğrencilerini ve dersleri nasıl koordine ettiğinin bir kanıtı niteliğindeydi.Bölümde kalan hocalar ve Can Ardel son bir haftadır aksayan dersleri yoluna koymakta zorlanıyordu.Bu durumda stajyer görevi görecek olan biz Yüksek Lisans öğrencilerine de büyük görevler düşmüştü.Seçil,Işıl ve ben bu bir haftada neredeyse hep okuldaydık.İkinci öğretimler de dahil olmak üzere sürekli bir koordine ve uyum sağlamak oldukça zordu.Bahar Hoca'nın neden hep bezgin bir halde ortalarda dolandığını şimdi daha net anlıyordum.Son bir haftadır bölüme uğramayan hocamızın odasına sekreterlikte duran yedek anahtarı ödünç alıp girdim.Lisans 1'ler için gerekli olan ders kitaplarını alıp,dağınık olan masayı üstün körü toparladım ve odadan çıktım.Onun odasını karıştıracak kadar meraklı değildim çok şükür.Bölüm başkanı Lisans 1'lerin dersine geçici olarak Can Ardel'i verdiğinden beri bizim sözde Freud iyice huysuz ve aksi bir adam haline gelmişti.Üstelik bu aksiliği sadece bana değil tüm öğrencilerineydi.Bir şeyi yalnızca bir kere anlatırdı,ikinci kez anlatmasını rica etmek bile onu sinir etmeye yetiyordu.Tek huysuz olmadığı zamanlar kafasına uyan ve onunla aynı dili konuşan diğer bölüm hocalarıyla uzun saatler yaptığı sohbetler esnasında oluyordu.Özellikle bugün Çocuk-Ergen deney gözleme odasında ben evrak işleriyle ilgilenirken Hasan Hoca ile yaptığı Freud üzerine sohbette oldukça keyif aldığını gördüm.Arada bir gülümsüyordu bile.Gerçekten inanılmaz.

Lisans 1'ler için gerekli olan kitaplar kucağımda hocaların ortak odalarına usulca girdim.Can Ardel sigarasından bir nefes çekerken gözleri kapalı uzaklara dalmıştı.Onu rahatsız etmek istemiyordum ama dersin başlamasına bir kaç dakika vardı ve o son derece dakik bir adamdı,geç kalmaktan da nefret ediyordu.Odada başka kimse yoktu,tüm cesaretimi toplayıp sessizce yanına yaklaştım.''Hocam..''diye fısıldadım sessizce.Aniden yerinden kalktı,sanki bir askerdi de komut bekliyordu.Kolumdan tutmasıyla elimdeki kitapları yere düşürmem bir oldu.''Bir daha ben sigara içerken asla rahatsız etme!''dedi dişlerinin arasından tıslayarak.İlk defa gözlerimin içine direk bakarak konuşmuştu ve kesinlikle öfke dolu bir şekilde tehdit saçmıştı.Kalbimin atışı ve gözlerimin kararmasına o kadar odaklıydım ki o an yanımdan geçip gidişini göremedim bile.''Gelmeyi planlamıyorsun herhalde?'' diye seslendi arkamdan.Derin bir nefes verdim ve kitaplarını sessizce yerden alıp arkasından onu takip ettim.Bir kaç gündür derslere benim de girmem konusunda ısrarcı davranmıştı.Elbette söz konusu Freud olunca ondan ders dinlemek işime gelmiş Lisans günlerimi de yad etmiştim.Bugün ders Lisans 3'lerle idi.Sessiz ve otoriter bir tavırla sınıfa girdi,arkasından girişim 3.Sınıf kızlarını tedirgin etmişti anlaşılan.Korkmayın alt tarafı hayatı zehir ettiği Yüksek Lisans öğrencisiyim diye bağırmak istediysem de sustum.Elimdeki kitaplarını öğretmen kürsüsüne bırakıp,arka taraflarda boş ve unutulmuş sıradan bir sıraya bıraktım kendimi.Bu ders Can Ardel ile Psikanalize Giriş  dersiydi.Biraz not aldım,biraz onu dinlemeye odaklandım.Yetmedi sınıftaki çömezlerin derste neler yaptıklarını analiz ettim.Cam kenarının en ön sıraları çalışkan kesim olmalıydı,not alıyor ve derse kendini vermiş bir durumdaydılar.Fakat arka sıradaki kız grubu için aynı şeyi söylemek zordu,Üniversite'nin Dedikodu kazanı takımından olmalıydılar çünkü yarım saattir duvar kenarındaki bir grup kıza bakarak fısır fısır konuşuyorlardı.Ve bu tipler seneye Psikoloji mezunu olacaktı.Hallerine acıdım ve önüme döndüm.Can Ardel her zaman ki gibi kimseyi umursamadan ders anlatıyordu.Sorulan,sorulacak sorular umurunda bile değildi.Dersinin bölünmesinden nefret ederdi,anlaşılmadık bir konu varsa ders sonunda sorulmalıydı.Kuralları olan bir adamdı ne denilebilir ki ?