14-''Biz'' Oldu

343 14 0
                                    


Bölüm Şarkısı:Feridun Düzağaç-Alev Alev 

Derin'den..

O olaylı günün üzerinden yaklaşık üç gün geçmişti.Bu arada annem ve babam Uluslararası Felsefe konferanslarından dönmüşler ve son iki günümü onlarla geçirmek zorunda kalmıştım.Babam beni Varoluşçu filozofları psikososyal açıdan inceleyeceğim bir makale yazmam konusunda darlamaya başladı,en sonunda annem ona destek vermeye başlayınca huzurlu ev ortamımız bir anda gergin bir ortama büründü.Bu ortamdan kaçmak için kendimi dışarı atmaya karar verdim,Işıl ve Seçil ile şehir merkezinde kahve içmeye gidecektik.

Bu arada Can ile aramızda geçenlerden sonra pek fazla konuşma imkanımız olmamıştı.Ertesi gün koşa koşa okula gittiğimde,onu görmek isteği ile yanıp tutuşuyordum.Beni görmesi ile sarıp sarmalaması bir olmuştu.Ve Can..Gülümsüyordu bu da benim en büyük hediyemdi sanırım.Yine de bazı anlar yüzünden karanlık bir gölge geçip gidiyordu.Bana karşı soğuk ve mesafeli olabiliyordu.Dengesiz..dedim içimden bir kez daha.Ama dengesizliğin bile hoşuma gidiyor.Tam olarak ne olduğumuz belli değildi,henüz tanımlayamadığımız ama ikimizi de etkisi altına alan bir duygu yoğunluğu içerisindeydik.Ne olacağımız ya da ne yapacağımız belli değildi ama sonuçta artık kaçmıyorduk.İçimdeki engelleri yavaş yavaş aşmaya başlamıştım.Aramızdaki yaş farkı,hocam olması vs..Bunların hiçbirinin gözümde bir önemi yoktu.Ona hangi ara bu kadar kapıldığımı sürekli sorguluyordum.Galiba verebilecek bir cevabım yoktu ki hep bir cevap veremeden konuyu kapatıyordum.Sevgili değildik,dost değildik tam olarak öğrenci-öğretmen ilişkisine sahip olduğumuz da söylenemezdi ama bizdik işte.

Telefonuma gelen çağrı sesi ile derin düşüncelerimden sıyrıldım.Ekranda yanıp sönen ismini görünce kalbimden bir sıcaklık geçip gitti.Heyecanlanıyor muydum?Yerimden doğrulup çabucak telefonu açtım.

''Alo?''

''Derin,nerelerdesin?'' yumuşak bir ses tonu.Hayret edilmeyecek gibi değil.

''Ailem sonunda döndü,birlikte vakit geçiriyorduk.''

''Anlıyorum.Sahile gitmeye ne dersin?'' 

Vay be!Can Ardel beni sahile davet ediyor.Heyecanımı önleyemedim ve elim ayağıma karıştı.Ve bir rüyadan uyanır gibi kızlara verdiğim söz geldi aklıma ve suratım asıldı.Üstelik onları ekmem de pek hoş olmazdı çünkü son bir haftadır neredeyse her seferinde bir bahane bulup buluşmaya gitmemiştim.

''Kızlara söz vermiştim..Aslında sende bize katılmaya ne dersin?''

Kısa bir sessizlik..

Histerik bir kahkaha.

''Seçil ve Işıl ile mi?Ben almayayım Derin sağ ol.''

''Can..Aslında seninle çıkmayı tercih ederim..''derken kırdığım potun farkında varmam geç oldu.

''Tabii,kesin öyledir..'' 

Can Ardel bana trip mi atıyor?Gülmemek için dudaklarımı ısırdığım sırada bir sessizlik oldu.Bu halinin beni eğlendirdiğini anlamıştı galiba.Hafifçe öksürerek sesini temizledi.''Sana iyi eğlenceler o zaman..''dedi buruk bir sesle.Arkadaşlarımı ekmek ve onu böyle bırakmak arasında kısa bir süre bocaladım.Ama sonra bir hamle yapmamaya karar verdim,biraz akışına bırakmakta fayda vardı hem illa bugün görüşmek zorunda sayılmazdık.Teşekkür ettim ve kısa bir vedalaşma konuşmasından sonra telefonu kapattım.Zoraki de olsa kalkıp hazırlanmaya başladım.Daha dün akşam uyumadan güzel bir banyo keyfi yaptığım için,tekrar banyoya girmedim.Üzerime yeşilin açık tonlarından salaş bir kazak,altıma da beyaz bir pantolon geçirdim.Hafif bir makyaj yaptım ve her zaman ki rujum ile hafifçe dudaklarımı renklendirdim.Aynadaki yansımama baktım,fena görünmüyordum.Kalkıp çantamı hazırladım,yanıma ihtiyacım olabilecek şeyleri ve cüzdanımı aldım.Artık hazırdım.Odamdan çıkıp merdivenleri hızla inerken salondan annem ve babamın seslerini duydum.Henüz gerginliğimiz tatlıya bağlanmamıştı ama yine de onlara görünmeden çıkmam pek hoş olmayacaktı.Sessiz adımlarla salona ilerledim.Kapıda görünmem ile beni fark etmeleri neredeyse aynı anda oldu.Daha ben ağzımı açmadan babam,''Sözünü ettiğimiz makale ile alakalı düşünebildin mi?''diye sordu.Derin bir nefes aldım ve salonun içine kadar girdim.''Düşünmedim baba.''diye cevapladım soğuk bir tavırla.''Senin geleceğin için hepsi,neden sürekli her şeye karşı geliyorsun?''diye sordu annem,babamın yanında ki köşesinden.Nefes verdim.Onlarla uğraşamıyordum.Babam sinirli gözlerini üzerimden gezdiririrken,cevapsız kaldım.''Durum tezin ile alakalıysa eğer bir senen var daha..Ve herkesten öndesin,bir kaç bölümün kaldı sadece.''dedi daha yumuşak olduğuna emin olduğum bir ses tonuyla.Gözlerimi kapatıp kendime bir kaç saniye izin verdim.Neden beni sadece kendi halime bırakmıyordu?Akademisyen bir babanız varsa ve yüksek lisans yapıyorsanız hayat bazen gerçekten zor.''Tamam baba,Can hoca ile konuşup bir çalışma programı yaparız olur mu?''diye sordum pes edercesine.Babam memnuniyetle gülümsedi.Ona istediğini vermiştim çünkü.Asla başarı ile tatmin olmayan ve hep daha fazla başarı isteyen babam.. ''Can ile konuşman iyi olur,hem makalen için parlak fikirler verebilir diye düşünüyorum.''dedi.Annem babamın yanındaki köşesinden ayaklanırken,''Sen nereye böyle hazırlanmışsın?''diye sordu.Omzumdaki çantamı temsili de olsa yerinde düzeltip,duruşumu dikleştirdim.''Kızlarla buluşacaktım.Tezlerimiz yüzünden uzun zamandır ders dışında bir araya gelemedik.''dedim sessizce.Babam kafasını olumlu anlamda sallamakla yetinirken,annem orta sehpadaki kahve bardaklarını tepsiye dizdi.Yanımdan geçerken,''Akşama geç kalma,en sevdiğin Lazanya'dan pişireceğim.Tavuklu ve mantarlı..''dedi gülümseyerek.''Olur..''diye yanıtladım ufak da olsa bir sevinçle.Hayatta bizi mutlu eden küçük detaylar diye geçirdim içimden.Annem elinde tepsi ile mutfağa geçerken,bende babamla vedalaşıp evden çıktım.Otoparka yürürken,Can aklımdan bir gölge gibi hızla geçip gitti.Arabama hızlıca bindim,radyodan rastgele bir frekans ayarladım.Tuhaf totemlerim vardı;gözlerimi kapatıp rastgele şarkılar seçmek,en sevdiğim şairin en sevdiğim şiir kitabından rastgele bir şiir seçmek..Ve bu totemler genelde hep işe yarardı.Ruh halime uygun,bana iyi gelebilecek bir şiir denk getirirdim ya da bir şarkı..Tıpkı şuan olduğu gibi..Feridun Düzağaç-Alev Alev şarkısı ile kulaklarıma ve kalbime dokunduğunda arabayı çalıştırıyordum.'Kendimi arıyorken,olmaktan korktuğum yerdeyim;sendeyim..Al beni ne yaparsan yap...' Araba öylece çalışırken,otoparkta durmuş şarkının bu kısmına kalakalmıştım.Kendimi aradığım bir noktada,Can ile karşılaşmıştım.Önce duruşuna,öğretmenliğine,işinde ki profesyonelliğine ve etik tutumuna hayran olmuştum.Daha sonra Freud üzerine sahip olduğu sonsuz bilgilere ve bunu hayatına yansıtışına gizemli hallerine takılıp kalmıştım.Başlarda bunun sadece Freud'u tanıma merakı olduğunu düşünüyordum ama sonra onun her halini beynime kazırken bulmuştum kendimi.Gizli gizli onu izlediğim,her sabah okula ondan önce gidip pencerenin bir kenarından kulağımda kulaklıklarımla onun arabasıyla gelmesini bekleyişimi..Vücudumda her bir hücre'Yapma Derin,sana göre değil bu adam!'derken benim gözlerimi yine de ondan alamayışım..Olmaktan korktuğum yere dönüp dolanıp tekrar geliyordum o zamanlar.Ve en sonunda orada kalmıştım işte,kendimi onun ellerine bırakıp'al beni ne yaparsan yap'demiştim adeta.Çünkü aksi mümkün değildi artık.Kendimi ondan çekip almak için çok geçti.'Alev alev yandığım doğruydu ve geçmişin küllerinden ona doğru doğuyordum şimdi'Bu tehlikeli oyunun sonu nereye varacaktı bir fikrim yoktu.Zaten şarkıda bitmişti.Ama totemim bugün de işe yaramıştı.Şarkı bana içinde bulunduğumuz durumla ilgili pek çok şeyi anlatmıştı.Sıkıntıyla arabayı bir kez daha çalıştırdım ve gaza bastım.Kızları yeterince bekletmiştim zaten.

Freud İle Bir GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin