*Bölüm içindeki eserler Spotify'da bulunmaktadır.
"Bence sana beyaz çok yakışacak!"
Beyaz saflığın, zarafetin ve masumluğun rengi değil miydi? Kendimde arayıp da bulamadığım bütün özellikleri barındırmıyor muydu? Kesinlikle saf bir kız değildim, etrafımda olup biten her şeyin farkındaydım. Zarif olmayı beceremiyordum, küçüklüğümden beri kız kardeşlerime göre erkek çocuğu gibi davranışlar gösteriyordum ve masum olduğumu inkar edebilirdim çünkü çok fazla şey biliyordum.
Beyaz giyerek kendimi başka bir insana dönüştürebilirdim. Bir geceliğine kendimden ödün verebilirdim.
Balo konusunun doğruluğunu Mrs. Nelson'dan öğrendikten sonra akşamüzeri Mystery ile dışarı çıkmak için izin almıştık. Beni Lavender Hills'deki güzel dükkanların bulunduğu bir caddeye getirmişti. Burada istediğim çoğu şeyi bulabilmem mümkündü. Yapılan baloya katılmaya pek hevesli değildim ama Mystery'e göre hayatımda en az bir kere de olsa baloya katılmalıydım.
Balolarda eğlenceli ve geleneksel danslar yapılırmış. Bunun yanında en iyi klasik müzikler eşliğinde vals yapmak da gecenin vazgeçilmezi olurmuş. Geç saatlere kadar söylenen şarkılar, içilen içkiler ve hoş sohbetler bu tür geceleri unutulmaz kılan en güzel detaylarmış. Balo işini ailemde kimseye söylememeye de karar vermiştim. Babamın izin vermeyeceğini çok iyi biliyordum.
Farklı modelde ve beyaz ağırlıklı olmak üzere dört elbise denemiştim. Hepsinin kendine göre bir çekiciliği vardı. Kimisi dantelden yapılma kimisi de adeta saten bir gecelik gibiydi. Karar vermemizin bir hayli zor olması nedeniyle başka bir mağazaya geçmiştik. Burada da denediğim elbiselere benzer onlarca elbise vardı. Dantelli, ipek, saten, tüllü ve hatta eteği kabarık bir çok elbise denedim. İçlerinden en çok içime sinen beyaz elbise ilk denediğim elbiselerden biriydi. Bu elbisenin eteği düz ve uzundu. Omuzlarımı açık bırakan bir detayı vardı, uzun kollarına ise dantel işlemeleri hakimdi.
Benden sonra Mystery'nin denediği kıyafetler arasından ona da düz beyaz bir elbise seçtik. Kolları benimkine göre kısaydı ve ince belini saran ikinci bir kumaş parçası vardı. Bu kumaş etek boyundan biraz daha uzun kalıyordu.
Seçimlerimiz ikimizin de içine sindikten sonra oyalanmadan tekrar okula dönmeye karar verdik. Yarın akşam yapılacak olan bu balo benim için bir ilk olacaktı. Özellikle piyano dinletisi için can atıyordum, fırsatımın olması durumunda Chopin'den birkaç eser de çalabilmeyi umuyordum.
Okula girdiğimizde saat oldukça geç olmuştu ve çoğu kız yatağına geçmişti. Mystery uyumadan önce beni kız kardeşiyle tanıştırmak için koridorun sonundaki misafirler için ayrılan bekleme salonuna gitmemiz gerektiğini söyledi. Kız kardeşi Nelly farklı bir yatakhanede kalıyordu. Mystery ile çok yakın olmadıkları için de sürekli görüşme ihtiyaçları yoktu. Nelly, kızıla çalan kahverengi kıvırcık saçlarıyla Mystery'nin tam tersiydi. Boyu biraz daha uzun, vücut hatları belirgindi.
"Ben Nelly." demişti elini uzatırken.
"Ben de Clarissa. Memnun oldum, nasılsın?" demiştim içtenlikle gülümserken. Aynı şekilde karşılık verirken bu karşılığı ondan da alabilmek hoşuma gitmişti.
"Teşekkür ederim, iyiyim."
"Mystery ile pek benzemiyorsunuz." dedim gür ve kıvırcık saçlarının güzelliğine bakarken.
"Herkes böyle söyler gerçekten de." İkimiz de gülerek Mystery'e baktık.
"Baloya geliyorsun değil mi?" demişti kız kardeşine.
"Bilemiyorum, belki gelebilirim. Siz orada olacak mısınız?"
"Elbiselerimiz bile hazır!"
"Çok hızlısınız hanımlar." diyerek arkasına doğru baktı. "Benim gitmem gerekiyor. Odadan gizlice çıkmıştım. Baloda görüşmek üzere."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavender Hills
Fanfiction2021 Watty Fanfiction ve En İyi Karakterler Ödülleri kazananı. Tepelerini çevreleyen lavanta çiçeklerinin isim verdiği bir şehre ait olmaya çalışanların hikayesi. Lavanta Tepeleri, 1800lü yıllarda yaşayan karakterlerinin hayatlarını dram ağırlıklı b...