Bölüm 33

141 14 4
                                    

Temmuz 2013

Chunji

"Bakin anlamiyorsunuz, ben bu model araba istedim. Katologa bakmak istemiyorum. Korede seçtim ben arabami ve bana bu arabanin benim icin ayirtildigini soylediler yani-" Basini aldirmadan iki yana sallayan Nora mi Nara mi adi her neyse bakislari tuylerimi diken diken eden kadinla bir kere daha konusmayi demedim.

"Bakin bu araba-"

"Elimizde istediginiz modelden sadece bir tane vardi efendim ve o araba sizden bir on dakika once baska bir musterimiz tarafindan kiralandi." Sinirle nefesimi verdim. Amerikaya guzel bir tatil gecirmeye grliyorum ve su yasadigim olaya bak. Daha havaalanindan cikamadim ve karsimdaki kadin bana istedigim arabayi vermemekte direniyor. Derin bir nefes aldim.

"Bana o musteriyi gosterebilir misiniz?" Parmagiyla az ileride form dolduran kisiyi isaret etti. Kahve uzun dalgali saclarini tek omzunda toplamis siyah gunes gozlukleriyle formu masaya dayanarak doldurmaya calisiyordu. Boyu benden bir on santim kisa gibiydi. Gulumseyerek yanina ilerledim ve guvendigim ingilizcemle konusmaya basladim.

"Iyi gunler." Cevap vermek yerine yuzume bile bakmadan basini salladi. ama pes etmedim.

"Aslinda formunu doldurdugunuz arabayi sizden once ben kiralamistim ama bir karisiklik olmus." Kalem tutan eli bir sure hareketsiz kaldiginda sirittim.

"Baska bir araba secmenizin imkani var mi acaba? Amerikaya tek basima tatile gelip bu arabayla dolasmak hayalimdi ve bu arabadan baska kalmadigini soylediler. Yani-" Kendi kendine homurdanmaya basladiginda azicik bocaladim, kabul. Cunku ingilzce veya bilmedigim herhangi bir dille homurdanmiyordu. Bu... koreceydi.

"Üzgünüm ama benim de hayalimdi." Bogazimi temizleyip korece konustum.

"Beraber turlamaya ne dersin?" Yuzunu konusmaya basladigimizdan beri ilk defa bana cevirdi.

"Koreli misin?" Gulumseyerek basimi salladim.

"Ve o arabayla turlamak hayalim. Lutfenn..." Dudaklarinin tek tarafi yavasca kivrilirken basini salladiginda elimi uzattim.

"Chunji."

"Jieun."

---

Telefon sesiyle basini dayadigim kabin duvarindan ayirip elimi cebime attim. Kimin aradigina bakmadan telefonu kulagima dayadim.

"Efendim."

"Chunji nerdesin ya? Hera da nereye kayboldugunu anlamamis." Derin bir nefes aldim ve sesimi yeterince gur cikartmaya calistim. Tuvalet kabininde klozetin yanina cokup agladigim yetmezmis gibi bu halime bir de baskasinin sahit olmasi utancimdan olmem demekti.

"Jonghyun."

"Efendim. Hadi gel."

"Herayla sen ilgilenebilir misin?" Cevap vermesini beklemeden telefonu kapatip bataryasini cikardim. Suan en son duymak isteyecegim sey neler oldugunu soran insan sesiydi ki ben bile bilmiyordum ne olup bittigini. Yavas yavas birseyler kafamin icinde canlaniyordu ve bu hatirladiklarimin hayal urunu mu yoksa gercekten yasadigim seyler mi oldugunu ayirt etmek gercekten cok zordu.

---

Aralik 2013

Yilbasi!!! Uyusturucunun barlarda diskolarda cerez gibi gittigi gun!

Ayyas dj basi sonlayip kafamin icine ederken tek dusundugum su isin bir an once bitmesi ve su lanet bardan biran once kurtulmakti. Sıkıntıyla ic cekip Myungsooyu durttum.

"Ee nerde bu adam?" Yeni adam! bu geceki avimiz. Tek gereken agzindan laf almak, bunun icinse yapmamiz gereken azicik kotu cocukculuk oynamak. Her zamanki gibi adama gidip hap isteyecegim sonra da adami tenha bir yerde sikistirip azicik tartaklayacagiz. Hepsi bu.

Myungsoo az ileride barda oturan adami isaret ettiginde sirittim ve ayaga kalktim.

"Hadi baslayalim o zaman." Myungsoo koluma yapistiginda omzumun üzerinden ona baktim.

"Ne?"

"Suraya bak." Basiyla arkami isaret ediyordu. "Bizimki gozunu bir ceylan kestirmis. Azicik oyun oynamaya ne dersin?" Sirittim.

"Ne gibi?" O da sirtti.

"Kizla konusalim." Basimi salladigimda yerinden kalkti ve yurumeye basladi. Ben de onu takip ediyordum. Bir masanin onunde durdugumuzda bize arkasi donuk kizin omzuna elini koydu ve bas parmagiyla hafif oksadi. Bekledigim tepkinin aksine kiz Myungsoonun elini bukup aciyla inlemesine sebep oldugunda kendimi tutamayip kahkaha atmaya coktan baslamistim.

Myungsoo bana ters ters bakislar atip bir yandan da kizdan ozur dileyip elini birakmasi icin yalvarirken ben hala yuzunu goremedigim kizi taniyabilmek icin hemen karsisindaki sandalyeye kuruldum.

"Arkadasimin kusuruna bakma. Bir daha olmaz." Kiz Myungsoonun elini serbest birakip bana dondugunde siritisim aptal bir gulumsemeye donusmustu.

"Hey, yeniden karsilastik!" Kiz kaslarini catip yuzumu incelerken kendimi hatirlatmaya calistim.

"Tanimadin mi? Chunji ben. Amerika, kiralik araba ve... Ahh benim için beraber gecirdigimiz tatil hayatimin en unutulmaz tatiliydi. Nasil unutursun?" Yuzum istemsizce asilirken o tatili dusundum. Birbirimizi hic tanimamamiza ragmen bunu hic yadirgamamis ve sahilleri beraber dolasmistik. O mukemmel haftasonunun ardindan odasina gittigimde oda gorevlisiyle karsilasmis ve gezi partnerimin otelden cikis yaptigini ogrenmistim. Yani suan karsimda oturan kiz bana mukemmel bir haftasonunda eslik ettikten sonra hicbir iletisim bilgisi birakmadan ortadan kaybolmustu.

Kizin kaslari yavasca duzelirken basini sallayip gulumsedi.

"Hatirladim. Tabi ki hatirladim." Gulumseyerek basimi iki yana salladim.

"Nasil oldu da yeniden karsilastik?" Basimi geriye atip beni kendine ilk girdugum andan itibaren hayran birakan vucudunu bir kez daha suzdum.

"Hic degismemissin Jieun."

---

Basimi kabin duvarina bir kere daha vurduktan sonra derin bir nefes aldim ve gozyaslarimi elimin tersiyle bir kere daha sildim.

Ben nasil unuturum? Jieunu nasil unuturum?

Kabin duvarina dayanarak yavasca ayaga kalktim. Myungsoo, Jieun. Unuttugum kisilerden sadece iki tanesi. Ben sadece bir yilimi unutmadim; kim oldugumu da unuttum. Ben kimim?

BÖLÜM SONU

Sen de beni bırakırsan...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin