Bölüm 39

128 16 2
                                    

Seohyun

Changmin hemen karsimda gulumseyerek vedalasmayi beklerken Chunji onun hemen arkasinda arabanin icinden el salliyordu. Gulumseyerek Changmine dondum.

"Eglenceliydi." Basini salladi.

"Aslinda benim biraz moralim bozuldu." Neden moralinin bozuldugunu tabi ki biliyordum. Chunjinin bana karsi olan bu asiri ilgisi sinirini bozmus olmaliydi. Biliyorum benim icin de asiriydi ama nedense hic rahatsiz olmamistim. Aksine fazlaca eglenmistim bu gece ve bu buyuk oranda Chunjinin sayesindeydi. Sanirim gecenin sonunda Jihyunla kucuk bir tartisma yasadilar ama yanimiza dondugunde gulumsuyordu sonucta. Sorunu her neyse bana yansitmamisti. Ustelik Woorinin de eglendigine emindim. Dogruyu soylemek gerekirse bu gece tek somurtan Changmindi.

"Chunji iyi biri."

"Yine de seninle bu kadar ilgilenmesi sinir bozucu. Sonucta ben senin erkek arkadasinim ve-" Yanagina kucuk bir opucuk kondurup geri cekildim. Yüzüne baktigimda o da gulumsuyordu. Bir anlik arabaya yani bizi izleyen Chunjiye dogru bakti.

"Gormustur değil mi? Yani beni optugunu?" Dudaklarimi burusturdum.

"Aptal!"

"Hic de bile." Sanirim atar yapmaliydim. Sonucta ben onu opuyordum, oysa hala Chunjiye birsey kanitlama derdindeydi. Ama kizamiyordum iste.'Hic de bile.' derken bir dudak kivirisi var ki... Anlatilmaz yasanir ya.

"Birazdan babam cikip gir artik iceriye diye bagiracak o yuzden-"

"Iyi geceler sevgilim." Oy ben senin sevgilim diyen o agzini yeri- Öhöüm! Cidden her an babam cikabilir.

"Iyi geceler... sevgilim."

***

Eunjung

Chunji denen o meymenetsiz Jihyunu cekistire cekistire goturdugunde sinirimden pancara donmustum resmen. Karsi koymaliydim belki de ama ya Jihyun kizarsa? Belki de Chunjiyle konusmak istiyordur diyerek dizginlemistim kendimi ve suanda o kadar memnunum ki bu yaptigimdan. Cunku Jihyun gulumsuyordu. Evet evet gulumsuyordu. Ne oldugunu sordum ki sonucta Chunji guzel seyler soylemis olmaliydi degil mi? Ama jihyun basini iki yana salladi. Aralarindaki seye son vermeye karar vermislermismis. Yuhh! Ee bu kizin hüngür hüngür agliyor olmasi gerekmez miydi? Ne bu nese?

Evimin onune geldigimizde önce Jihyun sonra da ben yavasca arabadan indik. Bu gece Jihyunu bende kalmasi icin zorla da olsa ikna edebilmeyi basarabilmistim. Belli mi olur, belki agzindan bir laf alabilirdim.

Jihyun eve dogru ilerlerken ben ardima donup kollarimi Myungsoonun boynuna doladim.

"Bu gece icin tesekkur ederim." Omuzlarini silkti.

"Odulum?" Siritarak dudaklarimi dudaklarina bastirdim ve bir kac saniye sonra geri cekildim.

"Oldu mu?"

"Kisa." Omzumu silkip kollarimi cektim ve ardima donup eve dogru ilerlemeye basladim.

"Idare ediver." Arkamdan kikirdadigini duyabilmistim. Eeh ne yapalim canim, azicik da naz lazım.

***

Chunji

Yine bir beden dersi. Bu sefer acaba pek zeki ogretmenimiz ne gibi bir oyunla karsimiza cikacak diye dusunurken kendinden beklemedigim bir o kadar mantıklı bir oyun ortaya atmisti. Kiz futbolu. Hahah, bu demek ki kosede biyerde kahvemi yudumlarken etrafi izleyip kafa dinleyebilirdim. Gercekten buna acayip ihtiyacım vardi. Son hatirladiklarimdan ve Jihyunla yaptigim o son konusmadan sonra kendimi henuz toparlayamamistim.

Iyi yaptigimi dusunuyordum. Her ne kadar bir kac haftadir gayet mutlu ve huzurlu olsam da Jihyuna bunu yapmaya hakkim yoktu. Ben birseyleri yeni yeni hatirlarken ve henuz kimseyle yuzlesememisken asil aci ceken o olurdu yanimdayken. Evet evet, en dogrusu ikimizde birbirimize zarar vermeden bu sekilde bitirmekti ya da bir sure beklemek.

Kahvemi aldiktan sonra spor salonunun oturaklarina dogru ilerledim. Az ileride Jonghyun basina orttugu okul ceketiyle uyuklarken Changmin ortalikta gorunmuyordu. Belki de kutuphaneye falan gecmistir diyerek adimlarimi Kwanga dondurdum. Oturmus futbol maci yapmaya calisan kizlari izliyordu. Yanina oturdugumda hiçbir tepki vermedi, belki de oturdugumu bile farketmemisti. Kizlara bakiyordu ve arada aptal aptal siritiyordu. Nereye baktigini gozlerimle takip ettim. Jieun.

Kahvemi agzima goturup henuz fazlasiyla sicak oldugundan kucuk bir yudum aldim. Zaten ayni evde yasiyorlar ve aralarinda cekim olmamasi neredeyse imkansizdi. Kwang eger Jieundan hoslaniyorsa...

Aklima o ikisini asla tanistiramadigim geldi. Kwang istemisti aslinda kiz arkadasimla tanismak ama ben o siralar o kadar mesguldum ki. Bir yandan Changminin hastaligi bir yandan Gratel ve bir yandan da Myungsoonun amcasi... Iste o yuzden Jieuna birkac gun icinde donecegimi soyleyerek ayrilmistim yanindan. Boylece o da etkilenmemis olurdu. Sadece bunu dusunmustum ben.

Gozlerimi Jieundan ayirip yeniden Kwanga baktim. Siritmaya devam ediyor. Acaba... Jieunun benim eski sevgilim hatta henuz ayrilmadigimiz eski sevgilim oldugunu ogrense de boyle gulumseyebilir miydi? Merak ediyordum, oyle bakmayin. Teknik olarak hala ayrilmadik biz. Ben unuttum ve o hala yalniz. Ne bileyim belki de benim yuzumden yalnizdir. Dusununce de bu olayda Kwangin buyuk bir rolu var.

Derin bir nefes aldim.

"Kwang?" Kaslarini kaldirarak bana dondu.

"Aa Chunji. Ne ara geldin, farkedemedim." Gulumsedim. Evet biliyorum, dalip gitmistin zaten.

"Sana birsey soyleyecegim." Kaslarini kaldirip bana dondu.

"Soyle tabi."

"Sana soylemeliymisim gibi hissettim aslinda."

"Neymis?" Yuzundeki ifadeyi cozmeye calisiyordum. Samimi gibiydi, onceki gibi. Guzel oyuncusun Kwang ve yine oyun oynuyorsan-

"Ben birinden hoslaniyorum." Gulumsemesi yuzune biraz daha yayıldı.

"Jihyundan mi?" Ama ben de iyi oyuncuyumdur. Gulumseyerek basimi iki yana salladim. Gulumsemesi yavasca kaybolurken kaslarinin hafif catildigini hissettim.

"Kimden?"

"Eski sevgilimden." Yuzunde anlamaya calisan bir ifade vardi ve izlemesi eglenceliydi, kabul.

"Kwang, ben hafizami kaybetmisim." Afallamisti. Ne bildigimi ya da ne hatirladigimi merak ediyor gibiydi.

"G-gercekten mi?" Basimi salladim.

"Hicbir sey hatirlamiyorum." Yuzunun aydinlandigini gorur gibi oldum ya da sadece hayal etmisimdir.

"Bir kisi haric." Yine catilan kaslar.

"K-kimi hatirliyorsun?"

"Sevgilimi. Sadece onu hatirliyorum." Gulumsedi. Belki de rahatladigindan.

"Peki ne hissediyorsun, onu yeniden bulacak misin? Ya da buldun mu? Soyledin mi hafizani kaybettigini?" Ilgili arkadas!

Basimi iki yana salladim.

"Soylemedim. Hatta yeni hatirladim, birkac gun once." Derin bir nefes aldim. "Dedim ya, hala hoslaniyorum. Hatta bence o da bana karsi bos degil. Bunu bakislarindan anlayabiliyorum. Sence ne yapmaliyim? Aradan gecen o kadar zamana karsi ben seni hatirliyorum demeli miyim? Elini one dogru uzatti.

"Bir dakika ne dedin sen? Bakislarindan mi? Nasil yani, gorustugun biri miymis? Oha!" Ellerini birbirine vurarak kucuk bir sevinc gosterisi yapti, hala eskisi gibi tum sebekligiyle. "Hala hoslaniyorsan gec karsisina. Dusunme bile oglum ya. Kim bu sansli kiz?" Bir kez daha yuzunu inceledim. Bir kac saniye sonrasiyla oncesi ve sonrasi yapcam cunku. Bir, iki...

"Jieun. Unuttugum ve hala deliler gibi sevdigim kiz, Jieun!"

BÖLÜM SONU

Sen de beni bırakırsan...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin