Bölüm 49

127 12 2
                                    

Myungsoo

Okul cikisinda Eunjung biraz dolastiktan sonra eve geldik. Zile basmadan once elimin arasinda elini biraz daha sıktım. Gulumseyerek bana bakti ve basini omza yasladi. Derin bir nefes alip zile bastim.

Kapi acildiginda coktan basini omzumdan cekmisti. Homurdandigimda elimi sıkıştırdı.

Kapiyi acan Hanaydi.

"Ohh sonunda gelebildiniz." Geldik ne oldu ki? Eve girmek icin bir adim attigimizda bizi durdurdu.

"Unuttuk demeyin sakin!" Neyi? Kaslarini catip ellerini belinde sabitledi.

"Kwanga yemege gidiyoruz ya." Kaslarimi kaldirdim. Ben onu saka sanmistim ya. "Gorelim bakalim Kwangin su zibidi arkadasini." Dudagimin tek kenarini yukari kaldirdim. Gorelim bakalim su zibidi (!) arkadasini.

Goz ucuyla Eunjunga bakip kulagina dogru egildim.

"O film bir gun mutlaka izlenecek Eunjung hanim, elimden kurtuldugunu dusunme." Omzunu silkti.

"Simdilik kurtuldum."

***

Jieun

Ellerimi ovusturup sofraya baktim. Sabahtan beri internetten indirdigimiz tariflerden yenecek birseyler cikarmaya calisiyorduk ve kriterlerimize gore yenebilecek birseyler ortaya cikmisti. Ama tabi ki asil sorun tum bunlari Kwangin anneleri icin yapmistik ve onlarin kriterlerinin sadece yenebilecek kavramindan ibaret olmadigini biliyorduk. Sikintiyla nefesimi verip benim gibi sofrayi inceleyen Kwanga dondum.

"Ne yapacagiz?" Dudaklarini kemirmekten vazgecip bana yaklasti ve tek kolunu belime dolayip beni kendine dogru cekti. Basini gogsune dayayip bir derin nefes daha aldim.

"Bu kadar heyecan yapma." Elimi omzuna vurdum.

"Bana diyene bak." Diger elini saclarina dayayip hafifce oksadi.

"Haklisin cok heyecanliyim. Ama kizacagini dusunmuyorum. Yanlis birsey de yapmadik, ev arkadasimla yemek yemek istedigini soyledi; biz de yemek hazirladik. Nasil hayal etti bilmiyorum ama ben hic bir zaman ev arkadasim erkek ya da ona karsi farkli duygular beslemiyorum demedim. Yani, o kadar buyutulecek bir sey degil." Sirittim.

"O zaman titremeyi kes."

"Evet haklisin." Kollarini daha siki dolayip beni daha cok gogsune bastirdiginda basimi kaldirip cenesine baktim. Basini bana dogru egdiginde cenesine bir opucuk kondurdum. Gulumsediginde ben de gulumsedim.

---

Kapi caldiginda ikimiz de kapiya baktik.

"Ne yapacagiz?" Telasla ayaga firlamasiyla basimi kanepeye dayadim.

"Sakin ooool!" Elimi ona dogru uzattigimda elimden tutarak beni ayaga kaldirdi. Elimi bırakacak gibi oldugunda parmaklarimi parmaklarinin arasindan gecirdim ve derin bir nefes alip bana donmus gozlerine baktim.

"Hadi kapiyi acalim sarkici bozuntusu."

Kapiyi actigimizda once gulumseyen bir kadinla karsilastik. Tabi gulumsemesi yavas yavas soldu. Onun hemen saginda baska bir kadin, tek kasini kaldirmis beni suzerken basimi egip selam verdim.

"Hosgeldiniz." En ondeki kadin girdigi soktan cikmaya calisirken beni suzen kadinin durtusuyle kendine geldi ve sanirim hosbulduk tarzinda birseyler geveledi.

"Hosbulduk kanka!" Iki kadinin hemen ardindaki Myungsooya ve bitisigindeki Eunjunga baktim. Pekala, baska zaman olsa siz hic ayrilmaz misiniz diye lafa baslar busandan girip gangnamdan cikardim ama simdilik susuyorum.

Kapidan cekildigimizde iceriye dogru ilerlediler. Sertce yutkundugum sira Kwang yanagima bir opucuk kondurdu. Ister istemez kaslarimi cattim, ya gordulerse. Ona dondugumde yuzunun bembeyaz oldugunu gordum. Evet sanirim benden daha cok cesarete ihtiyaci var.

Sen de beni bırakırsan...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin