Bölüm 17

187 24 3
                                    

Oh şükür hafta sonu ve iste yeni bölüm.  Hikaye nasıl gidiyor canlar, cidden hikaye hakkindaki dusuncelerinizi cok ama cok merak ediyorum.^^ Lutfen hic cekinmeyin bol bol yorum yapin. ;) tesekkurler :D

Gikwang

Gozlerimi yavasca araladim. Fazla karanlık ve soğuk. Gozlerimi kisip nerede oldugumu anlamaya calistim. Karsimda buyuk bir yigin goruyorum, şey yığını;  tuvalet kağıdı. Tuvalet kağıdı?  Gerinip sırtımı duzlestirmeye calistim. Nasil da tutulmuş.  Kollarimi kaldiracagim sıra omzumdaki agirligi farkettim. Basimi hafif egip kim olduğunu gormeye calistim. Sonrasindaysa en son Jihyunla alt kattaki depoda sohbet ettigimiz geldi. Sohbet ediyorduk, Chunji ve Jieuna karsi hissettigimiz tuhaf şeyler hakkinda. Tuhafti. Oyle seyler hissedebilmem... daha once hic tecrube etmedigim seylerdi. Ben daha once hic boyle bir sey hissetmedim, bir kıza karşı. Hayatimdaki kadinlar annem ve Myungsoonun annesinden ibaretti.

Bir titreme bedenimi ele gecirdiginde Jihyunu durtme geregi duydum.

"Jihyun uyan." Cok zorlamadan gozlerini araladi fakat karanliga o da benim kadar şaşırmışti.

"H-hava kararmış!" Başımı salladım.

"Ve cok da soğuk.  Hadi çıkalım artık şu okuldan." Duvara dayanip ayaga kalktığımda tek elimi Jihyuna uzattım.  Elimi tutup ayağa kalktığında beraber koridorun sonuna doğru ilerlemeye başladık.  Bos siniflarin pencerelerinden suzulen isik koridoru bir nebze aydinlattigindan en azindan onumuzu gorebiliyorduk. Yavasca ilerleyip koridorun sonundaki merdivenlere acilan kapiya ulastik. Elimi cam kapiya uzattigimda duyduğum zincir sesiyle kucuk bir kufur mirildandim.

"Ne oldu? " Ah evet.  Hemen arkamda duran Jihyuna durumu nasil aciklayacagim simdi ben. Omzumun üzerinden bakıp yüzünü görmeye çalıştım.

"Sanırım burada kaldık.  Kapıyı kilitlemisler." Yerinde huysuzca kimildanip avucunu alnina dayadi.

"Ne yapacağız?" Elimi cebime attım.  Cok sukur telefonum yanimdaydi. Rehbere girip Jieunun adini tikladim. Ah evet! Ya Yoseob ya Jieun. Yoseobun burada saatlerce bir kizla kaldigimi ima eden bakislarini çekmek istemedigimden Jieunu aramaktan baska carem yoktu. Jihyunun gozlerine bakarak Jieunun telefonu açmasını bekledim.  Hadi kızım ac şu telefonu, kicim dondu ya!

***

Hera

Chunji yemegiyle oynarken annem Changmine kizgin bakislar atiyordu.

"Yine neden tartistiniz siz?" Changmin iki elini onunde siper etti.

"Gerçekten bu sefer ben birsey yapmadim." Annem bu sefer bakislarini Chunjiye cevirdi.

"Ne o zaman bu halin? Masaya oturduğumuzdan beri yemeginle oynuyorsun." Chunji elindeki catali yavaşça masaya bıraktı. Sökül bakalım Chunji efendi!

"Ben birinden hoslaniyorum." Annem çatalı yavaşça masaya bıraktı.  Anneme gore bu ciddi bir durum. Yani Chunjinin yerinde ben olsam bunu asla anneme duyurmazdim.  Yakında kizla tanisacagim diye tutturur zaten. Sonucta ailemizin durumu ortada. Tum ipleri eline almak ister ki yine bir aile skandalına daha malzeme çıkarmayalım.

Ben de onu takip ederek catalimi biraktim. Yemege devam eden sadece sevgili abicim Changmindi. Istahla yemegini yemeye devam ediyordu. Agzina buyuk bir parca ekmek tepistirdikten sonra konustu.

"Sodoco bor kosodon mo?" Ben anlamadim, anlayan? Hehe sanırım Chunji, bunu Changmine dik dik bakışlarından anlayabilirdiniz.

"Efendim Changmin, ne dedin oğlum? " Changmin ağzındaki lokmayi yuttuktan sonra tekrar etti.

"Sadece bir kisiden mi dedim." Annenin gozleri hayretle acilirken yavasca bakislarini Chunjiye döndürdü.

"Ah bir bilsem!"

"Ne demek o Chunji." Annemin böyle sert durduğuna bakmayın. Chunjiye karşı çok yufka yureklidir.  Bu otorite bir bana bir de Changmine söküyor nedense.

Chunji oppam derin bir nefes aldı.

"Bilmiyorum ki!  Ne demek oldugunu bilmiyorum. Neden boyle hissettiğimi bilmiyorum, ikisine birden... Ama umutsuz vakayim, tam birine kendimi daha yakin hisettigimde onun baskasindan hoslandigini anliyorum. Iki kere tam iki kere aynisi oldu." Changmin oppam başını iki yana salladı. 

"Cidden umutsuz vakasın. Ikisini de aynı kisiye kaptirman ne buyuk bir ironi." Chunji yutkunarak Changmine döndü.

"Ne demek istiyorsun?" Changmin oppam sonunda doymayi basarip agzini sildi.

"Bugun mudur birkac gorev verdi ve depoya inmemi istedi. Son saatti sanirim. Depoda uyuyan Gikwang ve Jihyunu gordum. Ben de cok ses yapmadan geri döndüm.  Son saatlerde ikisi de yoktu. Sanırım uyumaya devam ettiler." Changmin oppama ben de destek oldum.

"Evet ben de gordum ikisini. Tam kapidan cikacagim sirada Gikwang az daha bana carpiyordu. Endiseli gibiydi ve Jihyunun pesinden gidiyordu." Chunji suratini astiginda annem elini önünde salladı.

"Kendi aranizda halledin. Ve sen Chunji en kisa zamanda secimini yap." Annem masadan ayrildigimda Changmin oppam agzinin icinde mirildandi.

"Uyanmislardir degil mi? " ikimizde ayni anda bakislarimizi ona cevirdik.

"Yani şey... geceleri depoyu kilitliyorlar da. Umarım uyanmislardir."

***

Chunji

Acik kalan pencereye isik tutup Changminin Herayi iceriye çekişini izledim. Ne gerek vardi ki bu kadar tantanaya? Bakip donecektim ben! Ama sevgili ikizim Changmin ve pek sevgilim kardesim Hera tutturdu biz de geleceğiz diye.  Anneme yetistirmesinler diye mecbur kabul etmek zorunda kaldım.

Isigi onume tutup yurumeye basladim. Hera uzanip koluma girdiginde gözlerimi devirip ona baktım.

"Korkuyorsan gelmeseydin." Basini iki yana salladı.

"K-korkmuyorum." Hi tamam o zaman. Asıl komik olan diğer kolumdaki Changmindi. Agzini oynatip duruyordu, sanirim bildigi tum dualari okuyor korkak tavuk. Iki kolumdaki fazlalıkları gormezden gelerek aşağıya inen merdivenlere yoneldim. 

Tam cam kapiya ulasip zincire uzanacagim sırada zincir buyuk bir gurultuyle yere düştü.  Tabi bu gürültüye iki yanimdan atilan cigliklar da eklenince istemsizce yüzümü burusturdum. Gitti kulak yemin ediyorum.

Bos verip kapiyi ittirdim. Birisi kapiyi coktan acmis. Uc kisi yanyana kapidan gecmeye calisirken biraz zorlandik fakat gecmeyi basarmistik. Agir adimlarla Changminin tarif ettiği yere ulastigimizda onumuzde dikilmiş bedeni gördüm.  Bize sırtıni donmus ilerideki bir noktaya ışık tutuyordu. Biraz daha dikkatli baktigimda bu hareketsiz bedenin Jieun oldugunu anladım.  Işık tuttuğu noktadaysa birbirine sımsıkı sarilip uyuyan Jihyun ve Gikwang vardı.

BÖLÜM SONU

Sen de beni bırakırsan...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin