Bölüm 15

195 27 2
                                    

Telden yazmak zorunda kaldım.  O yüzden hatalarımı mazur görün ^^ Umarım beğenirsiniz.  :))))

Eunjung

Sınıfa girdiğimde  piç çıkarcı Myungsooya göz atıp sırama doğru ilerledim. Azıcık gerçekten cok azıcık atardan zarar gelmez değil mi?  Sırama oturduktan sonra göz ucuyla baktım fakat beyefendinin hiç umrunda degildim. Huzursuzca kıpırdandım. Azıcık durgun gibiydi sanki ya.  Dün gece yüzünden böyle olamaz değil mi?  Yok canim, yok yok değildir. Cık, mümkün değil.  'Acaba' diye tırnaklarımı kemirirken başımı ona doğru çevirdim.

Tabi ki hayır!  Jieun sınıfa bir girdi, Myungsoo başladı siritmaya. Tee Allahım ya! Biz burda acı çekelim, tuhaf tuhaf şeyler düşünüp dertlenelim; herifin yaptığına bak ya. Somurtarak kollarımı önümde bağladım ve agzimin içini kemirmeye başladım.  Salak şey.  Görürsün sen,  annemin planını uygulamaya bir sokayim. Hıh!

***

Hera

Revirde yatağa oturmuş hemşirenin gelmesini bekliyorduk. Daha doğrusu Jonghyun bekliyor bense onu izliyordum. Tuhaf bir şekilde ben... Tuhaf bir şekilde sen ne Hera? Şu an mallıktan başka bir şey yapmadiginin farkindasindir umarim. Hayır şu anda karşındaki çocuğa ağzının suyunu akitarak baktığını anan görse tüm maddi yardımını keser oylece kaliverirsin ortalikta. Hyun duysa anlaşmayı iptal eder Chunji duysa... eyvah! Chunji ve Changmin! Ben onları unuttum ya. Ya birbirlerine girerlerse, yakınlarında durup olası bir tartismaya engel olmalıydım. Peki benim şuan yaptığım ne?

Bir anda ayaklandigimda jonghyun bileklerimden yakalayip yatağa geri ittirdi.

“ Hop hop! Hemsire gelmeden hic bir yere gidemezsin!" Oldu canım!

"I-iyiyim ya b-ben. Bir yere gitmem gerekliydi, unutmusum." Alayla nefesini dışarı verdi.

"Cidden iyi misin? Neden kekeliyorsun o zaman?" Hımmm, düşünelim.  Chunji ve Changminin olası kavgasina karşılık heyecan yapmış olabilirim ya da sırf seninle konuştuğum icin de kekeliyor olabilirim tabi. Ya da en mantıklı aciklama su an yüzümü avuclamış olman ve yuzlerimiz arasinda cok az bir mesafe olması. 

Istemeye istemeye ayağa kalktim ve ellerini yavasca ittirdim.

"Gerçekten iyiyim ben ve gitmem gerek."

Kapıya doğru ilerlerken icimde birseylerin acidigini hissettim. Gitmesem olmaz mi ya? Hem o kadar abartmazlar belki. En fazla ne olabilir ki para gözdur benim abilerim; öyle Seranin ya da Hyunun hosuna gitmeyecek seyler yapmazlar.  De mi ya? Iki uc yumruklasirlar o kadar. Fakaattt bu isin ucu bana dokunursa asıl kıyamet o zaman kopar. Offf!

Kapıya ulaştığımda omzumun üzerinden Jonghyun a buruk bir bakış attim. Gidiyorum iste, hic istemesemde. Yine gelecegim, bekle beni. Ahh!

***

Eunjung

Teneffüs zilinin çalmasıyla yerimden fırladım ve Myungsoonun ardından sınıftan çıktım.  Motor taktirmis gibi uçan itin arkasindan bahceye ciktim. Nereye gidiyor bu be? Beklemeden bahceye cikti simdi de bahçenin ücra kosesine dogru ilerliyor? 

Bir duvar arasına girip sigarasını cikardiginda avucumu alnima bastırdım.  Tuuuuu sigara da mi iciyormus? Neyse artik deyip saclarimi omzumun ardina ittirdim ve ona dogru yürüdüm.  Onunde durduğumda kaşlarını kaldırıp gozlerini gözlerimde sabitledi. Birkac dakikalik bakismadan rahatsiz olup bogazimi temizledim.

"Konuşmaya geldim." Alayla sırıttı.

"Konusmaya mi karar verdin?" Hii, ne dedin? Duyamadim da canim. Salak ya bir de düne gönderme yapıyor suna bak! Anlamamazliga vurdum.

"Insanlar konusarak anlasir." Bana dogru bir adim attiginda bir adim geriledim. Sirtim soguk duvara temas ettiginde yüzümdeki gulumseme çoktan silinmisti.

"Dünkü tokat neydi o zaman?" Sertçe yutkundum. Simdi bu cocuk o tokada... Sinirlenmis mi? Ohh be! Cidden hiç tinlamadigini düşünmüştüm.  Şuan yaşadığım rahatlama tarif edilemez. Yaniii

Heheh! Biraz erken konuştum galiba. O kadar da rahat değilim ben şuan.  Hele ki o bana biraz daha yaklaştığı ve kendimi duvar ve onun arasında sıkışmış olarak bulduğum şu saniyelerde. Ellerimi göğsüne dayayıp ittirmeye çalıştım fakat it üstüme oyle abanmış ki bir milim oynatamadim.

"D-dün i-için... ben-"

"Ozur dilesen de farketmez." Hah, ne özrü be! Ozur dilemesi gereken biri varsa o da sensin dangalak. Alayla nefesimi dışarıya verdim.

"Ne özrü ya? " Alaylı ses tonumdan dolayı afalladigini hissettim. Hayir ne bekliyordu ki? Kendini bana biraz daha bastirdiginda agzimin içinde homurdandim. Duvarla birlesecegim şimdi ya!

"Cidden özür dilemeyecek misin? " Uslanmaz ben tek kasimi yukariya kaldirdim. Cok beklersin kendini begenmis pi-

Dudaklari orten sicaklikla gozlerimi sımsıkı kapattım. Hayir, konuşurum susturursun anlarim da dusuncelerimi susturmak nedir ya? Nereye gitti benim o her daim Myungsooya soven pek sevgili dusuncelerim? Nerdesiniz lan? Bak bulursam cok kotu yapcam.

Bos verip dudaklarimi araladim. Off her neyse! Azıcık gerçekten çok aziciktan bir sey olmaz. Cık, mümkün degil. Gorursun sen,  annemin planını uygulamaya bir sokayim. Gorurs-

***

Gikwang

Yan tarafındaki hareketlilikle başımı o yone çevirdim.  Bakışlarım Jieunun sırası üzerinde duran dumanı tuten cay simit ve Jieun uzerinde gidip gelirken istemeden sırıttım.  Hehe bu iyi oldu ya. Kesin Jieun bir olay çıkartır sonra da guleriz.  Hatta ben evde de gulmeye devam ederim. Hadi ama Jieun yapma böyle,  senin coktan karsidaki kisiye dalmış olman gerekmiyor mu bebeğim. Ilk tenefusten jestlere baslayan o cocuk artik her kimse- Huh? Jieun gulumsemiyor degil mi, yani ben yanlış görüyorum. 

Bakislarimi hemen az ileriye,Jieunun sirasinin onune dogru kaydirdim.

"Ben geçen gece için çok özür dilerim ya." Tek elini ensesine dogru götürdü.  Bu davranisi ne cok yapiyor bu cocuk.

"O kadar beklettim ve neredeyse hic bir aciklama yapmadim. Beni merak etmiş olabileceginiz hic aklima gelmemişti." Jieun gülümseyerek başını salladı.  Hayır, gülümseme!!! Böyle olmaması gerekliydi. Böyle...

Derin bir nefes alıp başımı diğer tarafa çevirdim. Aman be ne olursa olsun, zaten hoşlanmıyor muydu Chunji den, ayağına geldi daha ne? Alnimi kaşıyıp basimi siraya dayadım.  Tuhaf hissediyorum,  alay şansımı kacirdigimdan olsa gerek. Evet evet oyle!

O sıra bizden tarafı izleyen Jihyunla gozgoze geldim. O da başını sirasina dayamis bos gozlerle bu tarafa bakiyordu. Bu tarafa dedigim arkamda sahnelenen oyuna.

BÖLÜM SONU

Sen de beni bırakırsan...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin