Bölüm 34

147 13 2
                                    

Hera

Kendimi her saniye biraz daha kaybederken karsimdaki iki kisiden birine parmagimi dogrulttum.

"Sen!" Sonra basimi iki yana salladim ve diger kisiyi gosterdim.

"Hayir hayir sen!" En sonunda vazgecip parmagimi indirdim ve dudaklarimi sarkittim.

"Ya off, hanginiz gercek Jonghyunsunuz?" Karsimdaki iki beden de ayni anda gulmeye basladiginda sinirle ayaga kalktim. Siz kimsiniz be? Kimsiniz de siz Yoon Heraya gulebilirsinz? Aptal Jonghyun ve ona neden bu kadar benzedigini anlamadigim dangalak!

Elimde tuttugum siseyi yeniden kafama dikledim. Ahh bu da bitmis. Masa uzerindeki siseleri sallayip dolu bir tane bulmaya calisirken bir yandan surat asip hayatima lanetler okuyordum. Hyun, neden boyle olmak zorunda? Hayir anlamiyorum, neden ben kimseden hoslanamam?

Yerin ayaklarimin altindan kaydigini hissettigimde kendimi Jonghyunun kucaginda buldum. Ama hangi Jonghyunu. Iki tane Jonghyun olamaz degil mi? Cunku ikisi de kucaginda oturan bana saskin bakislar atiyor da.

Bosverip kucaga biraz daha yerlestim ve tek elimi gogsune koyarken diger elini yanagina bastirdim.

"Bana bak, ne demek cevabin bu? Sen benim agzimdan hic bemden uzak dur diye birsey duydun mu?" Yepki vermesini bekledim fakat hic birsey soylemediginde elimi kaydirip cenesini tuttum.

"Hyun senden uzak durmami istedi ama... ama ben sanirim... senden hoslaniyorum." Yine tepki vermediginde yuzumu yuzune dogru yaklastirdim. Dudaklarimiz arasinda birkac santim kaldiginda elini cenesini uzerindeki elimin uzerinde hissettim. Kaslarimi catarak basimi geri cektim ve yuzune daha dikkatti bakmaya calistim tabi dort goz ve iki burnu varken ne anlayabildiysem.

"Seni opmemi mi istiyorsun?" Basini yavasca asagi yukari hareket ettirdiginde ki bana da oyle gelmis olabilir, aradaki mesafeyi hizla kapatip dudaklarimi dudaklarina bastirdim. Dudaklari yavasca aralanirken hic acele etmeden alt dudagini dudaklarimin arasina alip emdim. Titrek bir nefes aldiginda kendini tuttugunu anladim ve yavasca fisildadim.

"Ben senin de beni opmeni istiyorum." Beni opmeye basladiginda gozlerimi yavasca kapayip opuslerine karsilik vermeye calistim. Opusleri gittikce sertlesirken tek kolu belimi diger eli de boynumu sikica sarmis beni kendine bastiriyordu. Beni biraz daha kendine bastirdiginda hissettigim seyle agzini icine dogru inledim. Durdugunda basimi biraz geri cekip gozlerine baktim ama onun gozleri dudaklarimdaydi. Ah biliyorum, inlememeliydim. Cok aptalcaydi ama bu... bu beni opmek istememesine sebep olacak kadar agir bir suc degil, degil mi? Yutkunarak konustu.

"Baska bir yere gidelim, daha sakin bir yere."

---

Gozlerimi yavasca araladigimda vucudumun her uzvunda hissettigim agriyla derin bir ic cektim. Basim kollarim bacaklarim ve kasiklarim... Adet donemin olamaz degil mi? Daha iki hafta olmasi gerek. Kendime gelmeye basladigimda gozlerimi tavandan ayirip icinde bulundugum odaya soyle bir goz attim. Beyazin hakim oldugu bir odadaydim. Duvarlar dolap yatak... Odaya renk katan tek sey yerdeki bir kac bez parcasiydi. Ama sanki... Hissettigim tuhaflikla kendimi yokladim. Hayir hayir, kahretsin! Ben neden ciplagim?

Odaya ve az ilerideki aralanik banyo kapisina bakip baska bir canli aradim. Bulamadigimda uzerimdeki ortuyle yana kayip yatak carsafina ve ortasindaki kirmizi lekeye bakip bir kere daha kufrettim. Ben nasil... nasil boyle bir seyi yapabildim ki? Ben...

Uzerimdeki ortuyle beraber vucudumdaki agrilara aldirmadan ayaga kalktim ve birsey ararmis gibi etrafima bakindim. Hareket edecegim sirada dun geceden kesitler gozumun onune gelsiginde bir damla yasin yanaklarimdan suzuldugunu hissettim.

"Ben senin de beni opmeni istiyorum."

"Baska bir yere gidelim, daha sakin bir yere."

"Hic canini yakmayacagim, soz veriyoru.....

Beyaz kapinin hemen ardinda ayak seslerini duydugumda gozyaslarimi silip derin bir nefes aldim.

Jonghyun elinde yine beyaz bir havluyla girdiginde beni gorup gulumsedi.

"Gunaydin." Tepki vermeyip yanima kadar gelmesini bekledim. Tam onume geldiginde alayla sirittim ve suratina tum gucumle bir tane gecirdim. Neye ugradigini bilmedigi belliydi ama ben de bilememistim. Derin derin nefes alip verecegi tepkiyi bekledim. Ne yapar? Ben bu hale dustukten sora saclarimdan tutup kapinin onune mi atar yoksa hemen arkadaki yatakta bir kere daha...

Yeniden akmaya baslayan gozyasima uzanacagim sirada yuzume degen sicacik elle titredigimi hissettim. Gozyasimi silip bir yandan da yanagimi yavasca oksadiginda yanagimi istemsizce eline dogru bastirdim. Bana dogru bir adim daha atip bir kolunu belime sarip beni kendine cektiginde ve diger eliyle yuzumu boynuna bastirdiginda aglamam daha da siddetlenmisti.

"Özür dilerim." Biraz daha sesli agladigimda saclarimda elini ve nefesini hissettim.

"Özür dilerim bebegim, ozur dilerim."

***

Chunji

Yavasca eve girip kapiyi ardimdan cektim. Sanirim kimse daha uyanmamisti. Yavas adimlarla merdivenlere yoneldim ve ust kata odama ciktim. Odama girdigimde kitapligima dogru ilerledim ve en asagilardan cocuklugumdan kalma masal kitabimi cikarttim. Cocukken en sevdigim masaldi hansel ve gratel. Iki kardesin hikayesi beni hep cok etkilemisti o yuzden de hic ayirmamistim bu kitabi yanimdan. Hatta amerikada Jieunla gecirdigim o kisa tatilde bile. Yavasca sayfalari cevirdim ve kitabin arasina neredeyse bir yil once sakladigim fotografi elime aldim.

---

"Cek cek cek. Ya cabuk ceksene, iceriye girecek simdi kiz. Kwang! Ee hadi." Kwang elindeki fotograf makinasiyla az ileride evinin bahcesinde kopegiyle oynayan kizin fotografini cekmeye calisirken ben de tisortunu cekistiriyordum.

"Dur oglum ya, bir rahat vemedin." Makinayi yuzunden uzaklastirip cektigi pozu incelemeye basladiginda arabanin icinde yolcu koltuguna dogru egilip elimi makinaya uzattim.

"Ver ben de bakacagim." Kwang gülümseyerek makimayi bana uzattiginda heyecanla makineyi elime aldim. Bu onun ben de olan ilk fotografiydi ve olunceye kadar saklayacagim tek fotografi. Kendi kendime siritirken Kwang yalanciktan oksurdu.

"Sen bu kizdan hoslaniyor musun lan?" Siritarak basimi iki yana salladim.

"Sacmalama be, benim sevgilim var bir kere." Kaslarini kaldirdi.

"Hadi ya, sevgilin mi var? Neden bundan benim haberim yok." Omzumu silktim.

"Tanistiririm bir ara." Basini salladi ve yeniden gozlerini arabadan disari kopegiyle oynayan kiza cevirdi.

"Ee bu kim o zaman?" Sirittim.

"Gratel."

---

Fotografi yerine koyarken hala siritordum. Ben o bir yilimi unuttugumda gratelimi de unuttum ama o benden hic uzaklasmadi. Hep gorebilecegim mesafedeydi ve... guvendigim kisilerle.

BÖLÜM SONU

Sen de beni bırakırsan...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin