Sen de beni bırakırsan...

Bölüm 47

Jihyun

Agaclarin golgeledigi banka oturup ellerimi cebime soktum ve basket sahasinda oyun oynayan cacuklari izlemeye basladim. Eunjung sinifta Myungsooyla kikirdasmak icin benimle bahceye cikmamisti yani dogal olarak... yalnizdim.

Yan taraftaki hareketlilikle o tarafa dondugumde Changminin havanin aksine sicacik gulumsemesini gordum.

"Selam." Basimi salladim. Yeniden sahaya donecegim sira gozum Changmin ve seohyunun birbirine kenetli ellerine takildi.

"Bana inat mi yapiyorsunuz?" Diyerek oldurucu bakislarimi ikisine gonderdim fakat inatla el ele tutusmaya devam ettiler.

"Kiskandin mi?" Dudaklarimi sarkittim.

"Evet." Seohyun kikirdayarak basini Changminin omzuna koydu. Ikisine de yan yan bakarken homurdandim.

"Sanki baska bank yok." Kalkip gidecegim sira Changminin kolumdan cekmesiyle arkami dondum.

"Tesekkur ederim, okuldaki kimse anlamamis." Basimi salladim.

"Kac kisiye aciklama yaptim bir bilsen." Uzanip yanagimi sıktı.

"Operdim ama sevgilim yanimda." Seohyun kiskanc bakislarini Changmine gonderdiginde bu sefer kikirdayan bendim.

"Yok canim ben almayay-" Yanagimda hissettigim sicaklikla basimi o tarafa dondurdum. Once Chunjiye sonra da arkadan belime sardigi kollarina baktim. Ben saskin saskin Chuniiye bakmayi surdururken Changmin Seohyunun elini tutarak ayaga kalkti.

"Sonunda." Yanimizdan uzaklastiklarinda derin bir nefes aldim.

"Ne oluyor?" Chunji cenesini omzuma yasladiginda basimi hareket ettirerek onu gormeye calistim. Belimdeki ellerini biraz daha sikilastirdi.

"Cesarete ihtiyacim var." Kaslarimi cattim.

"Ne? "

"Yuzlesmem gereken insanlar var ve ben hangisinden baslayacagimi nasil baslayacagimi bilmiyorum." Ellerimi gobegimin uzerindeki ellerinin uzerine koydum. "Dusundukce beynim patlayacakmis gibi hissediyorum. Bos veremem de. Erteledikce daha da buyuyecek." Parmagimi hareket ettirerk elini hafif hafif oksadim.

"Rahatla."

"Yardim et."

"Ediyorum." Dudaklarini boynuma bastiriginda gulumsedim.

"Tesekkur ederim. Jihyun, yine de beni bekledigin icin tesekkur ederim." Basimi sallayarak sirtimi gogsune yasladim.

"Uzun surmesin ama, beklemekten sıkılabilirim." Cenesini boynumdan ayirdiginda goz ucuyla yuzune baktim. Catilmis kaslarini gorup keyifle sirittim.

***

Eunjung

Myungsonun isaret parmagi siranin altindan yavas yavas bacagim uzerinde hareket ederken tum gucumle ayagina bastim. Inleyerek alnini omzuma yasladiginda tum sinifin bize dondugunu farkedip olmek istedim.

"Donun lan onunuze!" Etrafa oldurucu bakislar atan Jieuna baktim. O bakislar beni buldugunda dudaklarimi sıkarak Myungsooya biraz daha sokuldum. Sagolsun abaza sevgilimdebu firsati hic kacirmyip belimdeki elini daha bir sıkılastırdı.

"Biraz once inledin mi sen?" Jieun kollarini gogsunde baglanmis myungsoonun hemen onundeki sirasina oturdugunda yutkundum.

"Evet." Allahim nasil biriyle cikiyorum ya ben? Zaten kiz iliskimizi onaylamiyor, bizimki de gel beni bog diyor. "Ayagima topukluyu gomdu." Sebek bir surakla beni isaret ettiginde tuttugum nefesimi yavasca disariya verdim. Ohh, belk bir kac gun daha uzun yasariz.

"Ne yaptin da ayagina basti?" Ana! Jieun benim tarafimi mi tutuyor yoksa bana mi oyle geliyor?

"Sana ne be! Benim sevgilim, istedigimi yaparim." Yok artik! Tamam karsi koyamiyorum, o ayri.

Jieun agzini actigi sirada jihyun ve Chunji iceri girdiler. Ben de direkt o tarafa baktim tabi. Kankam ne yasiyor ne ediyor, bilmek en dogal hakkim.

Jieun iceri girenleri farkettiginde ayaga kalkti.

"Chunji konusabilir miyiz?" Goz ucuyla once Jihyuna sonra Kwanga sonra da Myungsoo ya baktim.

Jihyun merakla kapidan cikmak uzere olan Chunjinin ardindan bakiyor. Kwang siritiyor (garip kabul ediyorum. Myungsooyla kavgamizda Kwangin ne halde oldugunu kendi gozlerimle görmüştüm. Aglayip zirlamasini beklerdim), Myungsoo ise- It ya, vallahi it! Hayir o el yine ne zaman benim bacagimin uzerine geldi. Bak bak, bir de etegimi biraz da yukari cekmis.

"Ne yapiyorsun sen?" Kaslarimi catarak ona baktigimda dudaklarini islatti ve kulagima dogru yaklasti.

"Hadi seviselim." Yumrugumu kqrnina gordugumde biraz oncekinden daha buyuk bir inlemyle iki kivrim oldu. Ben dedaha sinif bizden tarafa donemeden ayaga firladim.

"Gerizekali, beter ol!"

"Ya kotu birsey demedim ki?" Gozlerimi kisarak bir de kendini hakli bulma cabalarini izledim.

"Yok artik! Bir de utanmadan kotu birsey demedim diyor." Omzunu silkti.

"Demedim zaten." Basimi iki yana salladim.

"Olmaz bu is boyle, ayrilalim bence biz!" Ani bir hareketle ayaga firladi.

"Sıkıyorsa ayril." Kolumdan tutup beni cekistirmeye basladiginda ne kadar cabalasamda el mahkum sinifa daha fazla rezil olmamak icin nereye cekiyorsa oraya gittim. Bos bir sinifa girdigimizde kapiyi kapatip bana dondu.

"Sana dokunamaz miyim?"

"O kadar ust seviyede degil." Kolumu serbet birakip dudaklarini sarkitti.

"Ne seviyede?" Biraz boclasam da hemen cevabi yapistirdim.

"Cevre etkenine bagli olarak degisir." Sagina soluna bakip tek kasini kaldirdi ve sinsi bir siritisla burnumun dibine kadar geldi.

"Oyle mi?" Gulumseyerek basimi salladim. Yuzumu yuzume dogru yaklastirmaya basladiginda calan zille elimi gogsune koydum.

"Ve zaman." Kaslarini catarak geri cekildi.

"Ben boyle isin-" Kapiya dogru yurumeye basladigimda bilegimi yakaladi.

"Aksam bizde film izleyecegiz. Isim var misim var yok."

BÖLÜM SONU